ΕΝΗΜΕΡΩΣΗ ΞΑΝΑ!..
1.
NATO Secretary General meets with President Biden at the White House
The Secretary General said that the ambitious NATO 2030 agenda involves reinforcing collective defence, strengthening resilience, sharpening the Alliance’s technological edge, tackling the security impact of climate change, and increasing cooperation with partners who share NATO’s values. Mr Stoltenberg stressed that this work will require continued investment in defence, and that Allies are on the right track, with seven consecutive years of rising investment across European Allies and Canada. From 2014 to the end of 2021, they will have added a total of 260 billion US dollars to their defence budgets, he said, calling this an important reinforcement of shared security and a clear message of resolve.
Earlier on Monday, the Secretary General met Defense Secretary Lloyd Austin at the Pentagon. “The global balance of power is shifting,” said Mr Stoltenberg. “We face many challenges which we cannot face alone, but we need to face them together in NATO.” He recalled that the NATO 2030 agenda involves continued defence investment and the further strengthening of deterrence and defence, “but also to broaden our security agenda, to do more when it comes to resilience, technology, and also working with our partners.” He further stressed that as NATO ends its military presence in Afghanistan, the Alliance will continue to provide support for the Afghan forces and people.
Also on Monday, the Secretary General is meeting with National Security Advisor Jake Sullivan. On Tuesday, Mr Stoltenberg will meet with members of the U.S. Congress, including Gerry Connolly, President of the NATO Parliamentary Assembly.
2.
Yunan basınından itiraf: Durumumuz içler acısı
Türkiye’nin denizcilik alanında elde ettiği kabiliyeti, Yunanistan’ı tedirgin etti. Yunan basını kendi donanmasını kıyasladığı bir haberde Türk denizciliğine karşı durumlarının içler acısı olduğunu ifade etti.
İHA’lar, SİHA‘ar, yerli ve milli konseptteki silahlar ve mühimmatlar. Bu alanda yapılan atılım tüm dünyanın dikkatini çekerken, Yunanistan Türkiye‘nin denizcilik alanında elde ettiği beceri ve niteliği kendi donanmasına göre değerlendiren bir haber yayınladı.
Haberde Türk donanmasının son dönemde elde ettiği atılıma değinilirken, Yunan gemilerinin Türkiye karşısında içler acısı halde bulunduğu benzetmesi dikkat çekti.
MAVİ VATAN DESTEĞİ
Yunanistan’da yayın yapan SL Press isimli haber sitesinde yer alan haberde, atılan her adımın Türkiye’nin Mavi Vatan politikasını desteklediğinin vurgulanırken, “Yunan denizcilik alanındaki hareketsizliğin aksine Türkiye, gemi sektörünü etkileyici şekilde geliştirmeyi başardı.” denildi.
Haberde Türk donanmasında bulunan gemilerin imkan, kabiliyet, yaş ve teknolojik yeniliklerine de dikkat çekilirken, “Ankara, modern ve güçlü bir filonun, Doğu Akdeniz’de silahlı kuvvetlerine güç katabileceğini biliyor.” ifadeleri yer aldı.
“DURUMUMUZ İÇLER ACISI
Haberde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilerleyen dönemde ülke yönetiminin başında olmaması halinde bile bu yatırımlar sayesinde Türkiye’nin deniz gücünün temellerinin atıldığı sağlam şekilde atıldığı vurgulanarak,
“Yunan gemi inşa endüstrisi, herhangi bir görünür kurtuluş olmaksızın bocalıyor. Gerilemeye ve yok olmaya yol açan on yılların saçmalıklarıyla içinde yer aldığımız bu tablo gerçekten içler acısı bir durum” denildi.
Alman büyükelçiden ‘Türkiye’yi kıskanıyor musunuz?’ sorusuna cevap
Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Jürgen Schulz, Türk vatandaşlarından gelen sorulara yanıt verdi.
Almanya Büyükelçiliği’nin resmi hesabından paylaşılan sorular da yanıtlar da bir hayli ilgi çekiciydi.
Video 5: #Almanya #Türkiye’yi kıskanıyor mu?#SenSorBüyükelçiCevaplasın pic.twitter.com/JKh6u0SCBb
— AlmanyaBE (@AlmanyaBE) June 10, 2021
Türk vatandaşlarının merak ettikleri arasında “Almanya Türkiye‘yi kıskanıyor mu?” sorusuna da yer verildi.
Alman Büyükelçi bu soruyu şu şekilde yanıtladı:
“Bence ‘kıskançlık’ doğru kelime değil. Almanya’nın Türkiye’yi kıskandığını zannetmiyorum. Almanya da zaten Türkiye gibi büyük bir ülke. Güçlü, başarılı ve çeşitlilik dolu bir ülke. Fakat Almanya’da birçok insanın Türkiye’ye çok değer verdiği doğrudur. Normal dönemlerde, yani pandemiden önce, örneğin 2019 yılında 5 milyon Alman’ın Türkiye’yi ziyarete gelmesi bunun göstergesi”
Video 11: #Türkiye’ye gelişinizde sizi en çok şaşırtan ne oldu?#SenSorBüyükelçiCevaplasın #İstanbulSözleşmesi#IstanbulKonvention pic.twitter.com/lR3zVgHpqY
— AlmanyaBE (@AlmanyaBE) June 11, 2021
“Türkiye’ye gelişinizde sizi en çok şaşırtan ne oldu?” sorusuna ise, kendisini ilk başta bir şeyin şaşırtmadığını söyleyen büyükelçi, sözü İstanbul Sözleşmesi’ne getirerek, “Ancak bir süre önce Türkiye İstanbul Anlaşması’ndan çıkması beni şaşırttı. Birçok Türk arkadaşımla ve muhataplarımla konuştum. Türk hükümetinin gerekçelerini okudum. Ama dürüst olmak gerekirse; kadın haklarının korunmasını hedefleyen bu tür bir anlaşmanın neden feshedildiğini anlamakta halen zorlanıyorum. Bu beni şaşırttı ve halen şaşırtıyor. Türk dostlarımızla görüşmelerimizde bu hususta bir çözüm bulabileceğimizi umuyorum. Bu benim için ve Alman hükümeti için de çok önemli. Çünkü biliyorum ki, hem Almanya’da hem Avrupa’da birçok insan bu karara anlam veremiyor” dedi.
ABD’den ‘S-400’ ve ‘yaptırım’ açıklaması!
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, Türkiye’deki S-400 füzelerine ilişkin, “Rus S-400 füzeleri, NATO ile uyumlu değil, NATO’nun güvenliğini tehdit ediyor. Türkiye’nin bu sisteme sahip olması CAATSA yaptırımlarını tetikledi” dedi.
Price, “Rus S-400 füzeleri, NATO ile uyumlu değil, NATO’nun güvenliğini tehdit ediyor, Türkiye’nin NATO üyesi olarak kendi taahhütleriyle uyumlu değil. Türkiye’nin bu sisteme sahip olması CAATSA yaptırımlarını tetikledi” dedi.
“TÜRKİYE DEĞERLİ BİR NATO MÜTTEFİKİ”
Türkiye’nin uzun süredir değerli bir NATO müttefiki olduğunu vurgulayan Price, “Türkiye uzun süredir değerli bir NATO müttefiki ve bu nedenle bir NATO müttefikinin S-400 sistemini kabul etmesi bizim için özellikle önemlidir. Başkan Biden NATO zirvesinde bu konuyu görüşme fırsatı bulacak. Türkiye’yi, bu sistemi kabul etmemesi yönünde uyardık, uyarmaya da devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken da geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamasında “Türkiye ile aramızdaki ayrılıklar sır değil. Türkiye birçok bakımdan NATO müttefiki gibi davranmıyor. Rusya’dan alınan S-400’ler, Doğu Akdeniz‘de atılan adımlar rahatsız edici” ifadelerini kullanmıştı.
5.
Fransa’dan tarihi Afrika kararı. Macron: Artık zamanı geldi
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Afrika’nın Sahel bölgesinde 7 yıldır 5 ülkede devam eden Barkhane Operasyonu’nun sona erdiğini duyurdu.
Cumhurbaşkanı Macron, “Fransa’nın dış operasyonları çerçevesindeki kalıcı mevcudiyeti, devlet ve devlet hizmetlerinin siyasi istikrara dönüşü ve egemen devletlerin seçiminin yerini alamaz” dedi.
Barkhane Operasyonu
Fransa’nın şu anda Sahel bölgesinde terör örgütleri ile mücadele kapsamında 5 bin 100 askeri bulunuyor. Fransız ordusu 2013’ten bu yana Mali, Moritanya, Nijer, Burkina Faso ve Çad’daki güçleri destekliyor.
2013’TEN BERİ 50 FRANSIZ ASKERİ ÖLDÜ
Fransa, 2013 başında Mali’deki “Serval” isimli askeri harekatın ardından 2014’te “Barkhane Operasyonu’nu” başlatmıştı. Operasyonda 7’si bu yıl olmak üzere 2013’ten bu yana 50 Fransız askeri hayatını kaybetmişti.
Mali, Moritanya, Çad, Burkina Faso ve Nijer tarafından Afrika’nın Sahel bölgesinde terörle mücadelesine destek için oluşturulan “G5 Sahel Gücü” adı verilen 5 bin kişilik ordunun kurulmasına Fransa öncülük etmişti.
Bölgedeki terör gruplarının yanı sıra uyuşturucu, silah ve göçmen ticaretine karşı da mücadele eden G5 Sahel Gücü’ne uluslararası camiadan da destek veriliyor.
Bölgede petrol, gaz, uranyum, elmas, fosfat, boksit, plütonyum, manganez ve kobalt gibi zengin doğal kaynakların mevcudiyeti, çatışmaların önemli nedenlerinden biri olarak görülüyor.
Peker’in videolarında ismi geçen Taner Ay’ın babası, KKTC Düsseldorf Fahri Temsilcisi görevinden alındı
Almanya’da suç örgütü kabul edilip 2018 yılında yasaklanan “Osmanen Germania” derneğinin yöneticilerinden Taner Ay’ın babası Çetin Ay, KKTC Düsseldorf Fahri Temsilcisi görevinden alındı. Taner Ay’ın ismi, organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in videolarında ortaya attığı iddialarda geçmişti.
Organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in ortaya attığı bir iddia Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti‘ni karıştırdı. Olaylar, Almanya’da 2016’dan bu yana yasaklı olan “Osmanen Germania” (Almanyalı Osmanlılar) derneğinin yöneticilerinden Taner Ay’ın, dönemin başbakanı, mevcut Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile aynı masada oturarak çay içtiği bir fotoğrafın ortaya çıkmasıyla başladı. Söz konusu fotoğraf, yasaklı derneğin liderlerinden Taner Ay’ın Instagram hesabında paylaşıldı.
PLAKASINDA KONSOLOSLUK İBARESİ VAR
Ay’ın Instagram hesabı incelenmeye devam edildiğinde, son model lüks aracının plakasına “KKTC Düsseldorf Başkonsolosluğu” ibaresini eklediği de gözlemlendi.
“HİÇ İŞİM OLMADI”
Ay ile aynı karede poz veren dönemin başbakanı, mevcut Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bu sabah yaptığı açıklamasında, “2-3 yıl önce Ankara’da otele gelip yanıma oturdu, hiç işim olmadı, adını da bilmem.” ifadelerini kullandı.
BABASI GÖREVDEN ALINDI
Bu gelişmeler üzerine Başbakan Saner, dünkü Bakanlar Kurulu toplantısında, Taner Ay’ın babası Çetin Ay’ın KKTC Düsseldorf Fahri Temsilciliği görevinden alındığını açıkladı.
7.
Libya ziyareti öncesi Türkiye’den üçlü görüşme hamlesi
Son Dakika Haberi: Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Libya ziyareti öncesinde, İtalya’nın Sicilya Adası’na geçerek, İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace ve İtalya Savunma Bakanı Lorenzo Guerini ile üçlü görüşmede bir araya geldi.
HMS Queen Elizabeth
Görüşmede, ülkeler arasında savunma ve güvenlik alanındaki ilişkilerle bölgesel konularda görüş alışverişinde bulunulduğu bildirildi.
Akar, İtalya ve İngiltere Savunma Bakanları ile Sicilya’daki üçlü toplantıda bir araya geldi
Bakan Akar, İstanbul’da NATO Deniz Güvenliği Mükemmeliyet Merkezi Komutanlığı’nın resmi açılışını gerçekleştirmesinin ardından İtalya’ya gitti. Sicilya Adası’ndaki Sigonella Askeri Havalimanı’nda yetkililer tarafından karşılanan Akar, Augusta Limanı’na geçti. İlk olarak İtalya Savunma Bakanı Lorenza Guerini ile bir araya gelen Bakan Akar, daha sonra Türkiye, İngiltere ve İtalya savunma bakanları arasındaki üçlü görüşmeye katıldı.
“GÖRÜŞTÜĞÜMÜZ KONULARDA KARŞILIKLI ANLAYIŞ BİRLİĞİ OLDUĞUNU BÜYÜK BİR MEMNUNİYETLE MÜŞAHEDE ETMİŞ BULUNUYORUM”
Gelişlerinde İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace tarafından karşılanan Akar ve Guerini çekilen hatıra fotoğrafının ardından gemiye çıktı. Üçlü görüşmede, ülkeler arasında savunma ve güvenlik alanındaki ilişkilerle bölgesel konularda görüş alışverişinde bulunulduğu belirtildi. Bakan Akar, toplantının ardından İngiltere Savunma Bakanı Wallace ile de ikili görüşme gerçekleştirdi.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, toplantıların ardından yaptığı değerlendirmede, görüşmelerin yapıcı ve olumlu geçtiğini belirterek, “Görüştüğümüz konularda karşılıklı anlayış birliği olduğunu büyük bir memnuniyetle müşahede etmiş bulunuyorum” dedi. Görüşmelerin ardından Bakan Akar Libya’ya gitti.
Akar, İtalya ve İngiltere Savunma Bakanları ile Sicilya’daki üçlü toplantıda bir araya geldi
Akar, İtalya ve İngiltere Savunma Bakanları ile Sicilya’daki üçlü toplantıda bir araya geldi.
8.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Asla aklımızdan çıkarmamalıyız
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kilis Yukarı Afrin Barajı ve İçme Suyu İsale Hattı Açılış Töreni’nde konuştu.
11.06.2021
Başkan Erdoğan “Ülke olarak sahip olduğumuz sınırlı su kaynaklarını en verimli şekilde kullanmamız gerektiği gerçeğini asla aklımızdan çıkarmamalıyız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları;
Barajımız ülkemizin kuraklık tehdidiyle karşı karşı olduğu şu dönemde hizmete girmiştir. Şehrimize yıllık 19 milyon metreküp içme suyu sağlayacak 43 km’lik isale hattının tamamlanmasıyla Kilis’in bu sorunu çözülmüştür. Afrin, Halep’in kardeşi Kilis hem kendi vatandaşlarımızla hem de misafirleriyle inşallah bir daha susuzluk çekmeyecek.
Yatırım tutarı toplamda 500 milyonu bulan barajımızın ülkemize kazandırılmasında emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Kilis’te arıtma tesisine başladık. Bu yıl tamamlandığında Kilisli kardeşlerimiz yeterli ve temiz suya kavuşmuş olacak. 6 içme suyu tesisi, 3 gölet, 9 taşkın koruma tesisi kazandırdık Kilis’e. Milletimizin huzuruna her gün yeni yatırımla çıkıyoruz.
ASLA AKLIMIZDAN ÇIKARMAMALIYIZ
Ülke olarak sahip olduğumuz sınırlı su kaynaklarını en verimli şekilde kullanmamız gerektiği gerçeğini asla aklımızdan çıkarmamalıyız. Bunun yolu da suyu barajlar vasıtasıyla biriktirerek ihtiyaç duyulduğu yerlerde ve vakitlerde kullanmaktan geçiyor. İşte bu amaçla son 19 yılda 276 milyar liralık yatırımla 600 baraj, 423 gölet, 590 hidroelektrik santrali, 1457 sulama tesisi, 262 içme suyu tesisi, 21 atık su tesisi inşa ettik. Toplamda böylece 45 milyar metreküplük bir su depolama hacmine sahip olduk. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğümüz vasıtasıyla hayata geçirdiğimiz bu yatırımlar olmasaydı Allah göstermesin çok ciddi sıkıntılar yaşayabilirdik.
90 adet içme suyu projesiyle ilgili yatırımlarımız sürüyor. İçme suyu ihtiyacının karşılanması için zorlukların hepsinin üstesinden gelecek seviyeye getirdik. Yaptığımız yatırımların meyvelerini almaya başlayacağız. En büyük avantajımız iyi yetişmiş bilgili insan kaynağına sahip olmamızdır.
TÜRKİYE’Yİ TERÖR ÖRGÜTLERİNDEN KURTARDIK
Verdiğimiz kararlı mücadeleyle Türkiye’yi terör örgütlerinin ve suç çetelerinin tasallutundan kurtardık. Kirli gündemlerle ülkemizi eski istikrarsız ve güvensiz günlerine geri döndürmeye çalışanlara itibar etmeden, yönümüz hep geleceğe dönük olarak yolumuza devam edeceğiz
Tarım sektörü desteklerimizi arttırarak kendi vatandaşlarımızın ihtiyaçlarıyla kalmadık, önemli bir gıda ihracatçısı haline geldik. 12 milyon konut bizim dönemimizde inşa edilmiştir. 1 milyonu da doğrudan TOKİ tarafından yapılmıştır. Türkiye’yi terör örgütleri ve suç çetelerinden kurtardık.
Türkiye 2023 hedeflerine yaklaştıkça daha iyi anlaşılmaktadır. Sağlık altyapımızın önemine salgın döneminde şahit olduk. Barajların ve sulama içme suyu tesislerinin önemini iklim değişikliğiyle beraber göreceğiz. Gelişmiş ülkelerin de en küçük kriz durumunda nasıl faşizan yöntemlere başvurduğunu gördük. Türkiye darbe girişimi dahil ne yaşarsa yaşasın ekonomisini ayakta tutma iradesinden asla taviz vermemiştir.
KİRLİ GÜNDEMLERE İTİBAR ETMEDEN YOLUMUZA DEVAM EDECEĞİZ
Eski Türkiye alışkanlıklarıyla milletimizin demokratik kazanımlarına göz dikenlere geçit vermeyeceğiz. Kilisliler sınırın ötesinde yaşanan acıları çok iyi bilir. Kirli gündemlerle ülkemizi eski istikrarsız günlerine döndürmeye çalışanlara itibar etmeden yolumuza devam edeceğiz. İnşallah bundan sonra da milletimizle beraber sahip olduğumuz güven huzur refahla hedeflerimize ilerleyeceğiz.
Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma hedefine ulaşmaya çok daha yakınız. Kendi ülkelerindeki saldırılardan kaçarak hayatlarını bizim şehirlerimizde sürdüren kardeşlerimize Allah biz kullarına sabredenlerle olduğunu ve her zorluk sonrası kolaylık geleceğine ifade ediyor. Komşumuz Suriye’nin kendi toprak bütünlüğü yeniden aydınlık geleceğe kavuşması için her türlü çabayı sürdürmeye devam edeceğiz.
9. ΠΡΟΣΟΧΗ!
10.
Türkiye “Ya ABD ya Rusya” dayatmasına gelmez
11.06.2021
Bugün ABD’nin karşısında soğuk savaş ezberini bozan bir Türkiye bulunuyor.
ABD yönetimi bunu reddetmeye devam etse de gerçek bu.
ABD yönetimi için Türkiye çok çetin bir sınav aslında.
AB ile güçlü ve hatta blok halinde bir ilişki planlayan ABD, Türkiye’yi kendi denkleminin içinde tutamama telaşını yaşıyor.
Biden yönetimi, Rusya konusunda Türkiye’ye söz geçiremezken, nasıl olur da Almanya’ya bunu yapabilsin?
Yapma şansı yok.
Almanya Avrupa Birliğinde ABD’nin Rusya politikalarının önemli bir kısmının dışında kalan bir güç olarak direkt göze çarpabiliyor.
Ya da Fransa.
Biden yönetimi AB ile birlikte NATO’yu güçlendirme derdindeyken, NATO için “beyin ölümü gerçekleşti” diyen Fransa Cumhurbaşkanının NATO’ya alternatif Avrupa Ordusu planının fikir babası olduğunu da hesaba katmak gerek.
Biden yönetimi, Rusya konusunda Türkiye’ye söz geçiremezken, nasıl olur da Ruslarla Libya’da flört eden Fransa’ya bunu yapabilsin?
Biden yönetimi şuna kanaat getirmeli ki, artık Soğuk savaş politikaları işlemiyor, işlemez.
AB ile de Türkiye ile de yeni rotalar çizmeli.
Kafa karıştıran can alıcı bir soru var?
“Ya ABD veya Rusya” dayatması.
Evet böyle bir dayatmayı hissediyoruz.
Ama Türkiye buna gelmez.
Türkiye’nin rotası belli. Yönü Batı ama Soğuk savaştaki gibi batıya direkt itaat yok, bağımsız bir dış politika ve bunun içerisinde tıpkı Almanya ile Fransa’nın yaptığı gibi Rusya ile yakınlaşmalar mevcut.
ABD, Türkiye’yi Rusya’dan mümkün olduğunca uzak tutmaya çalışıyor.
Aslına bakarsanız Türkiye de mümkün mertebe Rusya’dan uzak durabiliyor.
Daha doğrusu ne zaman, nerede, Rusya ile yakın olunacak ya da Rusya’ya uzak durulacak, bunu biliyor.
İşte bu aşamada ABD-Rusya arasındaki Ukrayna gerginliği göze çarpıyor.
Ya Ukrayna NATO üyesi olursa diye başlayan felaket cümleleriyle karşılaşıyoruz.
Ukrayna, NATO üyesi olursa, ne olur, sorusuna Putin çok net cevap verdi, “savaş çıkar”.
Ama eğer NATO üyesi olursa.
Olabilir mi?
Türkiye desteklediğini duyurdu.
Ve bu durumu, Türkiye, Rusya’yla köprüleri attı şeklinde okuyanlar oldu.
Türkiye’nin arası Ukrayna ile çok iyi. ABD’nin de arası Ukrayna ile çok iyi.
Ukrayna, Türkiye ile ABD arasındaki kriz başlıklarının dışında kalan önemli bir ortak payda.
Türkiye, gündeme geldiğinde, Ukrayna’nın NATO üyeliğine destek atarak, ABD’nin bu konudaki politikalarıyla uyuştuğunu gösteriyor.
Bu konu Rusya’nın canını sıksa da neticede Ukrayna, NATO üyesi olmuş falan değil.
İş o fasla gelirse, Ukrayna’nın NATO üyeliğini veto edecek başka Avrupa ülkeleri çıkacaktır, en başta da Almanya.
Bu açıdan bakınca Türkiye’nin NATO üyeliği konusunda Ukrayna’ya verdiği destek sözü, politik bir argüman olarak hem Ukrayna ile hem de ABD ile ilişkilerimiz açısından değerli.
Türkiye-ABD-Rusya-NATO dörtlüsünde aynı durumun Gürcistan konusunda da geçerli olduğunu söyleyebiliriz.
Ve hatta Afganistan’ı da bu denkleme dahil edebiliriz.
Evet S400, PKK, FETÖ vs gibi krizler kolay kolay asla çözülmez ama madem Türkiye-ABD arasındaki ilişkiler bir şekilde devam edecek, Türkiye’yi arada derede, zor durumda, bırakmayacak, üçüncü ülkelerle kafa kafaya tokuşturmayacak denklemlerin de kurulabileceğini kesinlikle görmeliyiz.
“ΑΓΓΕΛΟΙ“
-/-
