Ξεχασμένα!.. (1)

2019’un en çok petrol rezervine sahip ülkeleri açıklandı

Küresel veri kaynağı Knoema ülkelerin 2019 petrol rezervlerini açıkladı. Raporda 190 ülke yer aldı. Peki Türkiye kaçıncı sırada ? İşte ülkelerin petrol rezervleri

2019'un en çok petrol rezervine sahip ülkeleri açıklandı

Bakın listede tam 190 ülke içinde Türkiye kaçıncı sırada…

* 2019 yılının 3. ayı olarak belirlenmiştir.

1/ 23

2019'un en çok petrol rezervine sahip ülkeleri açıklandı

1- ABD

Petrol Rezervi (Günlük-Milyon Varil): 11,904.00

2/ 23

2019'un en çok petrol rezervine sahip ülkeleri açıklandı

2- Rusya

Petrol Rezervi (Günlük-Milyon Varil): 10,895.00

3/ 23

2019'un en çok petrol rezervine sahip ülkeleri açıklandı

3- Suudi Arabistan

Petrol Rezervi (Günlük-Milyon Varil): 9,895.00

4/ 23

2019'un en çok petrol rezervine sahip ülkeleri açıklandı

4- Irak

Petrol Rezervi (Günlük-Milyon Varil): 4,635.00

5/ 23

2019'un en çok petrol rezervine sahip ülkeleri açıklandı

5- Kanada

Petrol Rezervi (Günlük-Milyon Varil): 3,983.00

6/ 23

2019'un en çok petrol rezervine sahip ülkeleri açıklandı

6- Çin

Petrol Rezervi (Günlük-Milyon Varil): 3,895.00

7/ 23

2019'un en çok petrol rezervine sahip ülkeleri açıklandı

7- Birleşik Arap Emirlikleri

Petrol Rezervi (Günlük-Milyon Varil): 3,371.00

8/ 23

2019'un en çok petrol rezervine sahip ülkeleri açıklandı

8- İran

Petrol Rezervi (Günlük-Milyon Varil): 3,351.00

9/ 23

2019'un en çok petrol rezervine sahip ülkeleri açıklandı

9- Kuveyt

Petrol Rezervi (Günlük-Milyon Varil): 2,770.00

10/ 23

2019'un en çok petrol rezervine sahip ülkeleri açıklandı

10- Brezilya

Petrol Rezervi (Günlük-Milyon Varil): 2,560.00

11/ 23

2019'un en çok petrol rezervine sahip ülkeleri açıklandı

11- Nijerya

Petrol Rezervi (Günlük-Milyon Varil): 2,010.00

12/ 23

2019'un en çok petrol rezervine sahip ülkeleri açıklandı

12- Kazakistan

Petrol Rezervi (Günlük-Milyon Varil): 1,878.00

13/ 23

2019'un en çok petrol rezervine sahip ülkeleri açıklandı

13- Meksika

Petrol Rezervi (Günlük-Milyon Varil): 1,714.00

14/ 23

2019'un en çok petrol rezervine sahip ülkeleri açıklandı

14- Katar

Petrol Rezervi (Günlük-Milyon Varil): 1,510.00

15/ 23

2019'un en çok petrol rezervine sahip ülkeleri açıklandı

15- Angola

Petrol Rezervi (Günlük-Milyon Varil): 1,494.00

16/ 23

2019'un en çok petrol rezervine sahip ülkeleri açıklandı

16- Norveç

Petrol Rezervi (Günlük-Milyon Varil): 1,417.00

17/ 23

2019'un en çok petrol rezervine sahip ülkeleri açıklandı

17- Algeria

Petrol Rezervi (Günlük-Milyon Varil): 1,290.00

18/ 23

2019'un en çok petrol rezervine sahip ülkeleri açıklandı

18- Libya

Petrol Rezervi (Günlük-Milyon Varil): 1,180.00

19/ 23

2019'un en çok petrol rezervine sahip ülkeleri açıklandı

19- Birleşik Krallık

Petrol Rezervi (Günlük-Milyon Varil): 1,117.00

20/ 23

2019'un en çok petrol rezervine sahip ülkeleri açıklandı

20- Oman

Petrol Rezervi (Günlük-Milyon Varil): 970.00

21/ 23

2019'un en çok petrol rezervine sahip ülkeleri açıklandı

21- Kolombiya

Petrol Rezervi (Günlük-Milyon Varil): 885.00

22/ 23

2019'un en çok petrol rezervine sahip ülkeleri açıklandı

48- Türkiye

Petrol Rezervi (Günlük-Milyon Varil): 54.00

 

23/ 23

Erdoğan’dan flaş açıklama: ”Eğer YPG bölgeden atılmazsa…”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya dönüşünde uçakta Rusya ile varılan anlaşma ile terör koridoruna bir darbe daha vurulduğunu belirterek “Rusya ile ilgili olarak Sayın Putin çok kararlı konuştu, ‘Biz bunları buralardan kesinlikle atarız’ dedi. Şimdi tabii bu sözü verdiğine göre atılmayınca bizim görev başlar” dedi.

 

Erdoğan'dan flaş açıklama: ''Eğer YPG bölgeden atılmazsa...''

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya ile Suriye mutabakatının sağlanmasının ardından Türkiye’ye dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Rusya ile varılan mutabakatla ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Sayın Putin’in daveti üzerine geldiğimiz Soçi’de önemli bir anlaşmayı gerçekleştirmiş olduk. Ülkemizin güvenlik kaygılarını teyit eden ve Suriye’ye barış ve istikrar getirmeyi hedef alan bu anlaşma yoğun bir çalışma sonucunda beklenen neticeye varmış oldu.

Bu anlaşma ile terör koridoruna bir darbe daha vurduk, Suriye’nin toprak bütünlüğünü güçlendirecek bir adım attık, Astana sürecinde önemli bir kazanım elde ettik, Barış Pınarı Harekatı’nın bir meyvesini daha aldık, mültecilerin evlerine dönüşlerini kolaylaştıracak bir zemin oluşturduk. Bu kazanımlar ışığında Suriye’de siyasi sürecin ilerletilmesi için çalışmalarımıza ara vermeden devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

 “KAMIŞLI’DA REJİMLE KARŞI KARŞIYA GELMEYİ ARZU ETMEYİZ”

Rusya ile varılan mutabakatta Kamışlı’nın dahil edilmemesi gibi bir ifade oldu. Bu tam olarak ne anlama geliyor? Ortak devriyenin dışında ama YPG’nin olmayacağı 30 kilometre alanın içinde mi Kamışlı?

Kamışlı’nın özelliği şu; Kamışlı şu an itibarıyla Rus askerleri ile rejim güçlerinin bulunduğu bir yer. Dolayısıyla orada bizimle karşı karşıya gelmek gibi bir şeyi arzu etmiyorlar. Biz de zaten böyle bir şeyi arzu etmedik ve başından itibaren Kamışlı tarafında böyle bir şeye girmedik.

“PUTİN, BUNLARI BURALARDAN ATARIZ DEDİ”

ABD ile anlaşmamızda bir süre vardı. Burada da bir süre var, 150 saat. Türkiye, PKK/YPG güçleri çıkmayı reddederse kalan yerlere askeri harekat seçeneğini masada tutuyor mu? Bir de Türkiye-Rusya arasında kurulacak mekanizmanın bir yerinde bir şekilde rejim de yer alacak mı?

Gerek ABD gerekse Rusya ile olan bu anlaşmalarımızda eğer verilen sözler yerine gelmezse bizim için atılması gereken adımlarda herhangi bir değişiklik söz konusu değildir. ABD ile yapılan anlaşma kısmında yine aynı operasyonumuzu kararlılıkla devam ettiririz. Rusya ile ilgili olarak da Sayın Putin çok kararlı konuştu, “Biz bunları buralardan kesinlikle atarız” dedi. Şimdi tabii bu sözü verdiğine göre atılmayınca bizim görev başlar. O da aynen diğerleri ile ne ise bunlarla da o olacaktır. Değişen bir şey olmaz. Süreci göreceğiz.

Bu 30 kilometre alandan PKK-PYD nereye çekilecek?

Güneye.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dönüş uçağında aralarında NTV Genel Yayın Yönetmeni Nermin Yurteri’nin de bulunduğu gazetecilerin sorularını yanıtladı.

“YPG’NİN REJİM ELBİSESİ İÇİNDE KALMASINA MÜSAADE EDİLMEYECEK”

Peki isim değiştirerek Suriye’de rejim ordusunun içine girer mi? Tekrar Türkiye için tehdit olmaya devam eder mi?

Bu konu ile ilgili olarak zaten biz Sayın Putin’e bir hatırlatma yaptık; sizin dediğinizin değişik bir versiyonuydu. Dedik ki “Bunlar icabında rejimin elbiselerini giymek suretiyle arazide kalırsa ne olur?” “Müsaade etmeyiz” dedi. Takipte olacağız.

“ADANA MUTABAKATI’NA YÖNELİK DEĞİŞİKLİK YOK”

Mutabakatta dikkatimizi çeken bir ifade oldu. Adana Mutabakatı bu süreçte çok sık gündeme getirildi Rusya tarafından. Hatta en son Lavrov, değişebileceğine atıfta bulundu. Mutabakatta da “Rusya Federasyonu Adana Mutabakatı’nın uygulamasını kolaylaştırır” deniliyor. Bu ne anlama geliyor?

Bizim geçmişte yaptığımız Adana Mutabakatına yönelik herhangi bir değişiklik söz konusu değildir. Rejimin Adana Mutabakatı ile ilgili zaman zaman değiştirme yaklaşımları oldu. Lavrov’un söylediği de yumuşatmaya, kolaylaştırmaya yöneliktir aslında. Adana Mutabakatı’nı ilk defa gündeme getiren de Rusya tarafı olmuştur. O günden bugüne kadar zaten Adana Mutabakatı özellikle bizim Suriye’ye girişimizin en önemli dayanağıdır.

Bu mutabakatta biz Suriye rejimine ilişkin bir ifade okumadık ancak bundan sonra Türkiye ve Suriye rejimi arasında farklı bir ilişki modeli geliştirilmesi söz olabilir mi?

Bundan sonraki süreçle ilgili olarak biz başta Rusya-Suriye münasebetlerinden hareketle kendimiz için bunu çok daha isabetli bir yol olarak görüyoruz ve bugünkü görüşmelerde de bunun bu süreci çok daha kolay kılacağını gördük ve buna inandık.

Temennim odur ki bundan sonraki süreçte de biz bu münasebetleri kolaylaştıracak adımları Dışişleri Bakanlığı olsun, Milli Savunma Bakanlığı olsun, istihbarat olsun, bunları devreye sokarak Rusya tarafından bu işi sürekli gündeme aldık ve gündemde de… Bunlar zaman zaman bize olumlu neticeler de verdi. Bundan sonraki süreçte de biz bunları tabi yine kullanacağız, bundan istifade de edeceğiz.

“350 BİN KOBANİLİ ÜLKEMİZDEYSE BİRİNCİ MÜSEBBİBİ OBAMA”

PKK’nın sözde kanton ilan ettiği Ayn el-Arab ele alındı mı? PKK/YPG’den nasıl temizlenecek? Bununla birlikte Sayın Putin’in çok uluslu Suriye tanımı içinde Kürtler vurgusu vardı. Suriye Milli Ordusu’nun temsil ettiği kitleye bir vurgu yapılmadı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Aslında Rusya’nın bizim Ayn el-Arab’a girmemiz konusunda her zaman bazı davetleri olmuştur. Fakat ABD’nin de tam tersine oraya girmememiz istikametinde yaklaşımı olmuştur. Bu yaklaşım aslında Obama döneminde de böyleydi. Ki biliyorsunuz Obama uçaklarla Kobani’ye silah, mühimmat, her türlü şeyi indirdi ve oradan adeta bizim ülkemize onlar bir huruç harekatı başlattılar. Bugün eğer 350 bin Kobanili ülkemizdeyse bunun müsebbibi birinci derecede Obama’dır ve şu anda bunlar bizde.

“Türkiye’de Suriye’nin kuzeyinden hiç Kürt yok” diyenler yalan söylüyor. Bunun dışında tabi sayıları 3 milyon 600 bine ulaşan Suriyelilere baktığımız zaman ağırlıklı Arap. Onun dışında Ezidi vesaire de var. Biz burada gerek Ruslara gerekse Amerikalılara hepsini anlattık. Bunlardan sonra zaten bu neticeye vardık.

“KÜRTLERLE SORUNUMUZ YOK, TERÖRİSTLERLE MÜCADELE EDİYORUZ”

Şu an itibarıyla özellikle ısrarla bir şey kullanılıyor; devamlı “Kürtler aşağı Kürtler yukarı.” Bizim oradaki Kürtlerle bir sorunumuz yok. Bizim derdimiz buradaki teröristlerdir ama bunlar öyle anlatıyorlar ki olayı… “Kürtler…” Amerikalılardan da böyle dinliyoruz, maalesef Ruslardan da… Herkes… Dün akşam onu da söyledim “Bunu bu şekilde kullanmanız Kürt kardeşlerimize saygısızlıktır. Bu saygısızlığı yapıyorsunuz. Lütfen böyle kullanmayın, bizim mücadele ettiğimiz PKK’dır, YPG’dir, yani teröristlerdir. Teröristin hangi ırktan, hangi dinden geldiğinin ne önemi var. Terörist teröristtir.

Mesela DEAŞ… DEAŞ’ın içinde İngilizi var, Almanı var, Fransızı var, Hollandalısı var vesaire… Az da olsa Türk de var. Şimdi biz DEAŞ’ı tanımlarken hangi ırkı öne çıkaracağız? Olmaz! Bu işi bir etnik mücadelenin içine sokmamak lazım. Eğer böyle yaparsak yarın biz başka faturalarla karşı karşıya kalırız. Bunlara dikkat etmemiz lazım. Tabi biz yazılı kayıtlara girerken asla bunu Kürtler diye girmiyoruz. Tamamen terör örgütü olarak giriyoruz. Buradaki olayı da bu şekilde kayda girmiş olduk.

“BURALARIN GERÇEK SAHİBİ SURİYE, ORADA KALICI DEĞİLİZ”

Ayn el-Arap gündeme geldi mi?

Tabi Ayn el-Arab konusunu da konuştuk. Şu anda biliyorsunuz özellikle Tel Abyad-Resulayn arasında yeni bir durum var. Bu bizim için şu anda adeta kazanılmış hak gibidir. Bu demek değil ki orada kalıcıyız. Böyle bir şey yok. Buraların gerçek sahibi Suriye. Biz bir işgal ordusu değiliz. Böyle bir özelliğimiz yok. Buranın gerçek sahipleri şu anda bizdeki 3 milyon 650 bin mülteci ve onlar gönüllülük esasına göre eğer buralara dönecek olurlarsa orada kendi topraklarında hayatlarını sürdürebilirler.

Bunun dışında bir durum daha var, o da şu, biliyorsunuz bizim hazırlamış olduğumuz bir plan, proje var. Uluslararası donörler toplantısı yapmak kaydıyla belli imkanlar sağlanırsa istiyoruz ki buralarda yapacağımız yerleşim alanlarındaki konutlar, sağlık tesisleri, okullar vesaire ile gelsin Suriyeliler, buraların sahipleri buralara yerleşsin. Hedefimiz bu. Kobani de aynı şekilde bunların içerisinde ve Kobani ile ilgili süreci de Ruslarla beraber yine aynı şekilde yürüteceğiz.

“İMARA BAŞLAMA KONUSUNDA MADDİ KAYNAK İÇİN OLUMLU CEVAP ALAMADIK”

Eğer bu mutabakat başarılı olursa Barış Pınarı Harekatı’ndan sonra teşkil edilen yerde hemen imar çalışmasına başlama arzusunda mısınız?

Biz o arzudayız da fakat şu anda kime teklif ettiysek hepsi “gayet güzel gerçekten çok hoş” dese de “hadi maddi kaynak” dediğiniz zaman “işte biz o kaynağı Lübnan’a verdik, işte biz onu Ürdün’e verdik” deyip hep topu taça atıyorlar. Hiçbirisinden şu anda olumlu bir cevap alamadık. Olumlu cevap gelmeyince de geriye tek bir şey kalıyor. O da uluslararası donörler toplantısı için BM’yi devreye sokmak. Bundan bir netice alır mıyız alamaz mıyız bilemem.

“BM ELİ İLE YAYGINLAŞTIRALIM İSTİYORUZ”

Hemen bir girişim başlatılacak mı?

Şimdi biz bu yaptığımız mutabakatları da, gerek ABD gerek Rusya gerekse koalisyon güçleri, bunu şimdiden BM’ye ileteceğiz ve BM eli ile bu işi yaygınlaştıralım istiyoruz.

“13 KASIM’DA ABD’YE GİDECEĞİM”

ABD’ye gidecek misiniz? 13 Kasım’da Sayın Trump ile görüşme olacak mı?

Şu an öyle gözüküyor.

Türkiye-ABD, Türkiye-Rusya arka arkaya böyle sonuç alıcı mutabakatlar sağlarken Avrupa’dan da bir takım sesler yükselmeye başladı. Almanya ayrı Fransa ayrı… Bütün bu devam eden süreç içerisinde Avrupa’yı nerede görüyorsunuz?

İki gün önce Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson aradı ve “Merkel, Macron, ben ve siz dörtlü olarak bir araya gelsek” dedi. Onlar Londra’yı teklif ettiler. Ben de “Londra olmaz ancak İstanbul olabilir. Ya da sınıra yakın illerimiz Gaziantep veya Şanlıurfa olabilir. Buralarda yapabiliriz. Tarih olarak siz aranızda görüşün ve o adımı atalım” dedim. “Bunlar da olmaz diyorsanız o zaman 3-4 Aralık’ta malum Londra’da NATO Liderler Zirvesi var. Bu NATO Liderler Zirvesi’nin öncesinde veya akabinde orada yapabiliriz” dedim.

“ANLAŞMALARDAN OLUMLU NETİCE ALIRSAK MESELE KALMAZ”

Sonuç itibarıyla bu mutabakatların neticesinde ABD ve Rusya PKK/YPG konusunda yola çıktığınızdaki konumdan başka bir yere geldi mi? Türkiye’nin “bunların terör örgütü olduğu” tezinin kabul edildiğini düşünüyor musunuz?

ABD ile yaptığımız anlaşmadaki hususları bundan sonra da yakından takip edeceğiz. Rusya ile yaptığımız bu 150 saatlik olay da 23 Ekim’de 12.00 itibarıyla başlayacak. Onun neticesi ne olur onu da göreceğiz. Eğer orada olumlu ve hayırlı bir netice alırsak o zaman da zaten mesele kalmaz.

“ARTIK AYMAZLIKLA YPG AYRI, PKK AYRI DİYEMEZLER”

Ama hiç olmazsa algı açısından bir yere geldiklerini düşünmüyor musunuz?

Yani şu anda bize göre gelinen bir yer yok. Çünkü ortada Suriye Milli Ordusu’nda şehitlerimiz var. Aynı şekilde bizim sivil ve asker şehitlerimiz var, yaralılarımız var. Buna bir yere geldik diyemeyiz. Bunların durması lazım. Algı itibariyle elbette artık eskisi gibi büyük bir aymazlıkla, kolay kolay “YPG ayrıdır, PKK ayrıdır” diyemezler!

İşte Suriye’de son harita! Türkiye dengeleri değiştirdi

Suriye’nin kuzeyinde teröristlerin işgal ettiği bölgeleri temizlemek, yerleşim yerlerini gerçek sahiplerine vermek ve Türkiye’nin sınır güvenliğini sağlamak amacıyla gerçekleştirilen ‘Barış Pınarı Harekatı’ ile hem saha hem de masada büyük bir kazanım elde edildi. Suriye’nin kuzeyinde teröristlere ait kanton bir bölge oluşturulmak istenirken, Türkiye, yaptığı hamlelerle birlikte bu hayali yerle bir etti.

İşte Suriye'de son harita! Türkiye dengeleri değiştirdi
23.10.2019 
Türkiye, sınır güvenliğini sağlamak ve Suriye’nin kuzeyini gerçek sahiplerine teslim etmek amacıyla başlattığı ‘Barış Pınarı Harekatı’ ile birlikte terör örgütü YPYD/YPG’ye büyük bir darbe vurdu.
GÜVENLİ BÖLGE İÇİN ZEMİN

Harekât kapsamında Tel Abyad ve Resulayn şehirleri terörden arındırılırken, 17 Ekim’de ABD‘yle 22 Ekim’de de Rusya’yla imzalanan iki mutabakatla Suriye’nin kuzeyinde güvenli bölgenin oluşturulması için zemin hazırlandı.

BARIŞ PINARI HAREKATI İLE HARİTADA İLK DEĞİŞİM

Barış Pınarı Harekâtı kapsamında Tel Abyad ile Resulayn arasındaki bölge terör örgütü YPG/PYD’den arındırılırken, operasyonda 7 asker ile 93 SMO askeri şehit oldu, 257 SMO askeri de yaralandı. Harekâtta Milli Savunma Bakanlığı’ndan yapılan son açıklamaya göre, 775 terörist etkisiz hale getirilirken, 60 yerleşim yeri terörden temizlendi, 3 bin kilometrekare alan kontrol altına alındı ve Güvenli Bölge için ilk değişim gerçekleşti.

Barış Pınarı Harekatı'nın ardından ABD ve Rusya ile yapılan mutabakatlar sonrasında Suriye'nin kuzeyindeki son görünüm

Barış Pınarı Harekatı’nın ardından ABD ve Rusya ile yapılan mutabakatlar sonrasında Suriye’nin kuzeyindeki son görünüm

ABD İLE TARİHİ MUTABAKAT

Harekatın 9’uncu gününde ise önemli bir gelişme yaşandı. ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence başkanlığındaki ABD heyeti 17 Ekim’de Ankara’ya gelerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ilgili heyet ile görüştü.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Pence ile 1 saat 40 dakikalık zirvesi hemen ardından 3 saate yakın süren heyetler arası görüşmenin sonunda 13 maddelik “Kuzeydoğu Suriye’ye İlişkin Türkiye – ABD Ortak Açıklaması” ile Barış Pınarı Harekâtı’na YPG/PKK’lı teröristlerin çekilmesi için 120 saat ara verildi.

HARİTA DEĞİŞTİREN 120 SAAT

Mutabakatın sağlanmasından itibaren 22 Ekim saat 22.00’ye kadar harekâta ara verildi. Milli Savunma Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanlığı Tanıtım Subayı Yarbay Nadide Şebnem Aktop, ABD ile varılan mutabakat sonucunda PKK/YPG’nin belirlenen güvenli bölgenin dışına çekilmesi, ağır silahların toplanması ve tahkimatların tahrip edilmesi için öngörülen 120 saatlik süre içinde yaşanan gelişmeleri aktardı.

HARİTANIN KADERİ SOÇİ’DE ÇİZİLDİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan gittiği Rusya’nın Soçi kentinde, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştü. Harekata verilen 120 saatlik aranın dolmasına kısa bir süre kala, Erdoğan ve Putin önce baş başa ardından da heyetler arası toplantı yaptı. Görüşmelerin ardından her iki ülke Dışişleri Bakanları 10 maddelik Türkiye-Rusya mutabakatını okudu.

Harita:Suriye Gündemi

Harita:Suriye Gündemi

Mutabakat kapsamında, terör örgütünün tamamen temizlenmesi için 150 saatlik süre verilirken, Türkiye ile Rusya güçlerinin Türkiye sınırının 10 kilometre mesafesinde devriye görevi icra etmesi kararı da alındı.

Harita:Suriye GündemiHarita:Suriye Gündemi

 

Son dakika:Türkiye’den tarihi açıklama! Rusya’ya cevap, o ülkeye rest!

TERÖR KORİDORUNUN SONU

9 Ekim’de başlayan 22 Ekim’e kadar 13 günlük sürede Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde oluşturmak istediği güvenli bölge tezi büyük ölçüde başarıldı. Türkiye’ye yönelik terör tehdidi sıfır noktasından uzaklaştırılırken, başta Türkiye olmak üzere birçok ülkede bulunan yaklaşık 2 milyon mültecinin bölgeye yerleştirilmesi planlanıyor.

Barış Pınarı Harekatı ve ardından gelen iki mutabakat metniyle Suriye’nin kuzeyi yeniden düzenlendi. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatları’yla terörden temizlenen Afrin, Azez, Cerablus ve El Bab’la birlikte listeye Tel Abyad ve Resulayn da eklendi.

AYN EL ARAB (KOBANİ) İÇİN GERİ SAYIM

Fırat’ın doğusundaki Cerablus ile Telabyad arasında kalan ve Türkiye sınırında güvenlik tehlikesi oluşturan terör örgütü YPG kontrolündeki Kobani (Ayn El Arab) ise Rusya’nın öncülüğünde terörden arındırılması planlanıyor. Ayrıca Münbiç ve Tel Rifat’ta da terör örgütünün çıkartılması hedefleniyor. Böylece Hatay sınırından Resulayn’a kadar olan bölge terörden arındırılmış olacak. Daha sonra ise Resulayn ile Irak sınırı arasındaki bölgenin terör örgütünden arındırılması gündemde.

Rusya ile yapılan mutabakatla birlikte terör örgütünün 150 saat içinde bölgelerden çıkarılması ve TSK ile Rus güvenlik güçlerinin Türkiye sınırından 10 kilometre mesafede güvenlik devriyesi atması kararı alındı. Böylece, Suriye’nin kuzeyindeki büyük önem taşıyan M4 karayoluna kadar olan bölge terörden arındırılarak Suriyeli mültecilerin yerleştirilmesi için hazırlanacak.

Milli Savunma Bakanlığı açıkladı! Barış Pınarı Harekatı için yüzlerce kişi Bakanlığın kapısını çaldı

sotsi

Ομολογία-σοκ: Δημοσιογράφος, άνθρωπος της ΜΙΤ αποκαλύπτει «γκανγκστερικές» απαγωγές Τούρκων στο εξωτερικό

Στο φιλοκυβερνητικό κανάλι Haber Turk o γνωστός για τις σχέσεις του με την υπηρεσία πληροφοριών ΜΙΤ δημοσιογράφος (…) Φερχάτ Ουνλού, αναφερόμενος στον γκαγκστερικό τρόπο με τον οποίο μεταφέρθηκε από την Καμπότζη στην Τουρκία, ο τουρκικής καταγωγής Μεξικανός πολίτης Οσμάν Καρατζά, με περηφάνεια ακούγεται να λέει μεταξύ άλλων και τα εξής:

¨Αυτή η επιχείρηση έγινε ως αποτέλεσμα μια παρακολούθησης που έγινε επί μήνες και με τοπικούς συνδέσμους … Στις επιχειρήσεις πληροφοριών χρησιμοποιούνται κάθε είδους στοιχεία. Στις επιχειρήσεις κατά της FETO στο Μεξικό και γενικά στο εξωτερικό χρησιμοποιούνται και γυναίκες . Πρόκειται για κοινή μέθοδο.…………. Το άτομο ονόματι Οσμάν Καρατζά, με αυτόν τον τρόπο μεταφέρθηκε. Η Ν. Αμερική είναι σημαντική . Θα υπάρξει και συνέχεια.Υπάρχουν πολλά άτομα που παρακολουθούνται. Για αυτό τον λόγο εμείς θα συνεχίσουμε να ακούμε αυτού του είδους τις επιχειρήσεις. Δεν είναι δυνατόν να αποκαλύψουμε τις μεθόδους, αλλά σε αυτές χρησιμοποιούνται διάφορες μέθοδοι των υπηρεσιών πληροφοριών. ¨

Esed rejimi ile temas olacak mı?” Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan çok net cevap

Rusya ziyareti sonrası uçakta gazetecilere açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan “Esed rejimi ile temas olacak mı?” sorusuna cevap verdi.

23 Ekim 2019

 
"Esed rejimi ile temas olacak mı?" Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan çok net cevap

Rusya temaslarının ardından Türkiye’ye dönüşünde uçakıta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Suriye ile tamas olacak mı?” sorusuna “Rusya-Suriye münasebeti çok daha isabetli bir yol olur” şeklinde yanıt verdi.

“Terör koridoruna bir darbe daha vurduk

Bu anlaşma ile terör koridoruna bir darbe daha vurduk” diyen Erdoğan, mültecilerin evine dönmesini kolaylaştıracak bir zemin oluşturulduğunu kaydetti.

“Böyle bir şeyi arzu etmedik

Kamışlı’daki durum hakkında bilgi veren Erdoğan, “Kamışlı şu an itibarıyla Rus askerleri ile rejim güçlerinin bulunduğu bir yer. Dolayısıyla orada bizimle karşı karşıya gelmek gibi bir şeyi arzu etmiyorlar. Biz de zaten böyle bir şeyi arzu etmedik ve başından itibaren Kamışlı tarafında böyle bir şeye girmedik” şeklinde konuştu.

Ne olmuştu?

Suriye’nin kuzeyinde Türkiye’nin ABD ile anlaşması üzerine bütün dünyanın merakla beklediği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin zirvesi Soçi’de gerçekleşti. Saat 13.27’de başlayan görüşme yaklaşık 6 buçuk saat sürdü. Görüşmede, SDG’nin 150 saat içinde 30 kilometrederinlikteki ‘güvenli bölge’den çıkarılması konusunda anlaşma sağlandığı ve Türkiye ile Rusya güçlerinin ortak devriye yapması konusunda anlaşıldığı açıklandı.

Türkiye ile Rusya arasında varılan 10 maddelik Suriye mutabakatı:

1. Her iki taraf Suriye’nin siyasi birliği ve toprak bütünlüğünün muhafazasına ve Türkiye’nin milli güvenliğinin korunmasına olan bağlılıklarını teyit ederler.

2. Terörizmin tüm şekil ve tezahürleriyle mücadele etme ve Suriye topraklarındaki ayrılıkçı gündemleri boşa çıkarma yönündeki kararlılıklarını vurgularlar.

3. Bu çerçevede, Tel Abyad ve Ras Al Ayn’ı içine alan 32 km derinliğindeki mevcut Barış Pınarı Harekatı alanındaki yerleşik statüko muhafaza edilecektir.

4. Her iki taraf Adana Anlaşması’nın önemini teyit eder. Rusya Federasyonu mevcut koşullarda Adana Anlaşması’nın uygulanmasını kolaylaştıracaktır.

5. 23 Ekim 2019, öğlen saat 12.00’den itibaren,Rus askeri polisi ve Suriye sınır muhafızları, Barış Pınarı Harekat alanının dışında kalan Türkiye-Suriye sınırının Suriye tarafına,YPG unsurları ve silahlarınınTürkiye-Suriye sınırından itibaren 30 km’nin dışına çıkarılmasını temin etmek üzere girecektir. Bu işlem 150 saat içinde tamamlanacaktır. Aynı saat itibarıyla, mevcut Barış Pınarı Harekat alanı sınırlarının batısı ve doğusunda 10 km derinlikte Kamışlı şehri hariç Türk-Rus ortak devriyeleri başlayacaktır.

6. Münbiç ve Tel Rıfat’tan bütün YPG unsurları silahlarıyla birlikte çıkarılacaktır.

7. Her iki taraf terörist unsurların sızmalarının önlenmesinin temini için gerekli tedbirleri alacaktır.8.Mültecilerin güvenli ve gönüllü şekilde geri dönüşlerini kolaylaştırmak maksadıyla ortak çalışma yapılacaktır.

9. Bu muhtıranın uygulanmasını gözetmek ve koordine etmek amacıyla müşterek bir denetim ve doğrulama mekanizması ihdas edilecektir.

10. Taraflar Astana Mekanizması çerçevesinde Suriye ihtilafına kalıcı bir siyasi çözüm bulunması amacıyla çalışmalarını sürdürecek ve Anayasa Komitesi’nin faaliyetlerini destekleyecektir”

Akar’dan ABD’ye sıcak mesajlar: NATO’nun merkezindeyiz

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Türkiye-ABD ilişkilerine yönelik açıklamalarda bulundu.

Akar, “F-35 konusunda anlaşmazlıklar aşılacak” derken ABD hava savunma sistemi Patriotların alınabileceğini söyledi.

Akar, “ABD yaptırımlarının tamamen kaldırılacağını düşünüyoruz”, “Türkiye NATO’nun merkezinde hiçbir yere gitmiyor” dedi.
Ayrıntılar geliyor…

Türkiye-Rusya anlaşması sonrası Trump’tan flaş açıklama

ABD Başkanı Donald Trump: Türkiye-Suriye sınırında büyük başarı. Güvenli Bölge oluşturuldu! Ateşkes sağlandı ve savaş görevleri sona erdi. Kürtler güvende ve bizimle çok iyi çalıştılar. Yakalanan DAEŞ esirleri güvende. Sabah 11’de (TSİ 18.00) Beyaz Saray’da bir açıklama yapacağım. Teşekkür ederim!

Türkiye-Rusya anlaşması sonrası Trump'tan flaş açıklama
23.10.2019 
ABD Başkanı Donald Trump, sosyal medya hesabı Twitter‘dan Türkiye ve Rusya anlaşması sonrası oluşturulan güvenli bölge hakkında açıklama yaptı.

Trump, “Türkiye-Suriye sınırında büyük başarı. Güvenli bölge oluşturuldu! Ateşkes sağlandı ve savaş görevleri sona erdi. Kürtler güvende ve bizimle çok iyi çalıştılar. Yakalanan DAEŞ esirleri güvende. Sabah 11’de (TSİ 18.00) Beyaz Saray‘da bir açıklama yapacağım. Teşekkür ederim!” dedi.

KAYNAK: HABER7

Δίωξη κατά της μάνας του δολοφονημένου Κατσίφα από τους Αλβανούς

Δίωξη κατά της Βασιλείας Κατσίφα, μητέρας του Κωνσταντίνου Κατσίφα, ασκήθηκε για τις δηλώσεις της στο ετήσιο μνημόσυνο του γιου της. Η δικογραφία κατά της Κατσίφα, έφθασε σήμερα από τα Τίρανα στην εισαγγελία πρωτοδικών Αργυροκάστρου και σύμφωνα με αυτήν, κατηγορείται ότι διέπραξε το αδίκημα της υποκίνησης βίας και διεθνικού μίσους.

Η μητέρα του Κατσίφα διαμαρτυρήθηκε για το γεγονός, ότι έναν χρόνο μετά τον θάνατο του γιου της, δεν της έχει δοθεί το πόρισμα της αστυνομίας για τις ακριβείς συνθήκες υπό τις οποίες σκοτώθηκε. Πλέον, η εισαγγελία Αργυρόκαστρου είναι αυτή που θα κρίνει αν υπάρχει ή όχι ποινικό αδίκημα.

ΑΠΕ-ΜΠΕ

ΧΑΙΡΕΤΕ“!

ΕΛΛΗΝΑΣ

-/-