Τα στοιχεία ταυτότητας και τη φωτογραφία του 23χρονου ράπερ που είχε συλληφθεί για ληστείες στη Θεσσαλονίκη έδωσε στη δημοσιότητα η Αστυνομία κατόπιν σχετικής Διάταξης της Εισαγγελίας Πρωτοδικών Θεσσαλονίκης.

Ο 23χρονος είχε συλληφθεί στις 13 Δεκεμβρίου 2022 και ενώ είχε διαπράξει 8 ληστείες σε διάστημα 2 ωρών σε διάφορες περιοχές της Θεσσαλονίκης. Κατά τη σύλληψή του είχε δηλώσει ότι είναι καλλιτέχνης της ραπ μουσικής.

Σύμφωνα με τα στοιχεία που δόθηκαν στη δημοσιότητα από την ΕΛΑΣ πρόκειται για τον ελληνικής υπηκοότητας ΟΝΤΙΣΒΙΛΙ Γεώργιο του Μιχαήλ και της Μάϊας, γεν. 25-04-1999, στην Τιφλίδα Γεωργίας.

Σε βάρος του ασκήθηκε ποινική δίωξη για τις αξιόποινες πράξεις της ληστείας από κοινού, κατά συρροή, τετελεσμένες και σε απόπειρα, της απείθειας, της παράνομης οπλοφορίας και της οπλοχρησίας.

Στην ανακοίνωση της ΕΛΑΣ παρακαλούνται οι πολίτες να επικοινωνούν με τους τηλεφωνικούς αριθμούς 2310-388318, 2310-388319, 2310-388320 και 2310-388328 του Τμήματος Εγκλημάτων κατά Ιδιοκτησίας της Διεύθυνσης Ασφάλειας Θεσσαλονίκης, για την παροχή οποιασδήποτε σχετικής πληροφορίας. Σημειώνεται ότι διασφαλίζεται η ανωνυμία και το απόρρητο της επικοινωνίας.

Οι ληστείες

Σύμφωνα με όσα είχαν ανακοινωθεί κατά τη σύλληψή του, ο 23χρονος απογευματινές ώρες και σε διάστημα μόλις δύο ωρών, αφού εισήλθε, με καλυμμένα τα χαρακτηριστικά του προσώπου του, σε τέσσερα φαρμακεία, ένα μίνι-μάρκετ και τρία πρακτορεία ΟΠΑΠ στις περιοχές Νεάπολης, Αμπελοκήπων, Καλαμαριάς και Χαριλάου, αφαίρεσε, με την απειλή όπλου, χρηματικά ποσά σε επτά περιπτώσεις.

Έπειτα από επισταμένες αναζητήσεις της Αστυνομίας, εντοπίσθηκε από έμπειρα πληρώματα περιπολικών της Διεύθυνσης Άμεσης Δράσης να κινείται πεζός στην περιοχή Χαριλάου. Προκειμένου να αποφύγει επικείμενο έλεγχο προσπάθησε να απομακρυνθεί τρέχοντας, προτείνοντας παράλληλα όπλο προς το μέρος των αστυνομικών, οι οποίοι τελικά κατάφεραν να τον ακινητοποιήσουν.

Στην κατοχή του δράστη, μεταξύ άλλων, βρέθηκαν και κατασχέθηκαν: αεροβόλο πιστόλι, χρήματα και τα ρούχα που φορούσε στους χώρους των ληστειών.

Από την περαιτέρω έρευνα αστυνομικών του Τμήματος Εγκλημάτων κατά Ιδιοκτησίας προέκυψε ότι, ο 23χρονος, με τη συνδρομή άλλων ατόμων, τα στοιχεία των οποίων δεν έχουν ταυτοποιηθεί ακόμη, το διάστημα 11 και 12-12-2022, διέπραξε τρείς ακόμη ένοπλες ληστείες σε καταστήματα ψιλικών στις περιοχές Νεάπολης και Συκεών.

Η λεία του ανέρχεται στο χρηματικό ποσό των 15.595 ευρώ.

Γνωστός στις Αρχές

Σημειώνεται ότι, ο άντρας αυτός έχει απασχολήσει στο παρελθόν τις Αρχές για συναφή αδικήματα και υπενθυμίζεται ότι είχε συλληφθεί, δυνάμει σχετικού εντάλματος, τον Νοέμβριο του 2019 από αστυνομικούς της Διεύθυνσης Ασφάλειας Θεσσαλονίκης, για διάπραξη έξι 6 ληστειών σε καταστήματα ψιλικών του κέντρου πόλης.

Επίσης σύμφωνα με τοπικά μέσα ενημέρωσης ο 23χρονος είχε τραυματιστεί από σφαίρα στο πόδι σε επεισόδιο με πυροβολισμούς τον περασμένο Ιούνιο στο Αριστοτέλειο Πανεπιστήμιο.

9. Dünya Gazetesi İlk Sayfası

Takvim Gazetesi İlk Sayfası

Akşam Gazetesi İlk Sayfası

Yeni Birlik Gazetesi İlk Sayfası

Hürriyet Gazetesi İlk Sayfası

Diriliş Postası Gazetesi İlk Sayfası

10.

Bizans Oyunları

ARİF ALTUNBAŞ
HABER7 YAZARI

Bizans Oyunları

06.01.2023

Her yalanı söyleyeceksin, iftirayı atacaksın, düşmanlarımıza Türkiye’yi şikayet edeceksin 6 ezik figüranla birlikte örümceğin intiharı tiyatrosunu oynayacaksın. Sonra da, herkesin seni alkışlamasını bekleyeceksin? Aksi takdirde politik dokunulmazlık zırhına güvenip yabancı işgal ve istila orduları gibi memurun, esnafın, öğretmenin, polisin, askerin, yani sana oy vermeyen milletin üzerine yürüyecek, belden aşağıya vuracak, kural kaide, yasa ve tüzük dinlemeden devlet dairelerini basacaksın, bu tiyatronun adına da demokrasi diyeceksin!

Haçlı taktikleri ile Müslümanların yolunu kesmek bu yolda her şeyi meşru görmek ve göstermek hukuk sınırlarını çiğnemek sakız çiğnemekten daha kolay hale geldiyse bir ülkede, o zaman; başınıza gelecek bela ve musibetlere de hazır olmak zorundasınız.

Milleti çiğnemek isteyen taşkın ve şaşkınları millet ayağının altına alıp bir güzel çiğneyeceği günler de gelecek. Fare iken aslan kesilen sıçanlar bir anda fare oluverdiklerini de anlayıp bilecekler.

Türkiyenin, devleti ve milletiyle zehirli bir Kırkayağın Bizans ayak oyunlarına karşı büyük bir sınama ile karşı karşıya olduğunu anlamayan ve bilmeyenlere ‘’ Günaydın’’ diyorum. Bazılarının hırs ve inadı, cehalet ve ihaneti bu zehirli Kırkayağın ülkemize ve milletimize vereceği zararı görmeye engel olabilir. Bu tipler Kırkayağın bir ayağı ve ihanet cephesinin bileşeni olmak, aynı kadrajda görünmek için bütün ahlaki sınırları, İslami ve insani değerleri de çiğneyebiliyor.

Bu tip davranışlar ve taraf olmak ‘’bir tercih meselesidir’’ deyip boş verilmez, hoş görülmez. Bunun ayrıca hassas bir inanç ve itikadi yanı ve yönü de vardır. O da; İslam düşmanlarına yardım ve yataklık yapmak, zulme ve zalime rıza göstermek, ihanet ve hainlerle suç ortağı olmaktır.

Batı emperyalizminin İslam ülkelerinde sürekli kamuflaj olarak kullandıkları sömürge tipi; ‘’demokrasi’’, ‘’özgürlük’’, ‘’çağdaşlık’’, ‘’modernlik’’, ‘’laiklik’’, ’’Barış’’, ‘’İnsan Hakları’’ , ‘’Liberalizm’’ gibi vitrin olarak kullandıkları bu kelimeler menfaat ve çıkarları söz konusu olunca içi boş sloganlar haline dönüşüveriyor. Batılı köle tüccarlarının ağızlarında çiğneye çiğneye çürüttükleri ‘’sömürge tipi demokrasiyi sakızını’’ Müslüman ülkelere büyük bedellerle sattıklarını gördük ve görürüz.

Güç sarhoşu emperyalistler kendi koydukları prensip ve kuralları çiğneyen, çıkar ve menfaatleri için namuslarını bile pazarlamaktan çekinmiyor. ‘’Bir damla petrol bir damla kandan daha değerlidir’’ diyerek dünyayı yönetenler bu Kabil soylulardır.

Yoksulları, güçsüzleri baskı altına alarak sömürmek ve haksız kazançla büyümek, güçlenmek, firavunlaşmak bunların karakteridir. 15 Ağustos 1096 da Papa II. Urbanın emriyle yola çıkan, önlerine gelen tüm Hıristiyan şehirleri ve ahalisini katleden, mal ve mülklerini yağmalayan, geçtikleri her yeri yakan yıkan Kutsal Haçlı ordusu bunların ataları idi.

İstanbul’dan başlayarak Anadolu topraklarında halkın biricik geçim kaynakları olan bağlarını, bahçelerini, ekin tarlalarını yakan yıkan talan eden, Hıristiyan ve Müslüman ayırt etmeden tüm şehirleri yağmalayıp kılıçtan geçiren (-Fransız tarihçi Frantz Funck Brentano’nun “Les Croisades” (Haçlı Seferleri) adlı kitabında zikrettiği gibi)  ‘’…Türkleri kaynar suda haşlayıp yediklerini söyleyen’’ de bu batılı Haçlı barbarlardır.

Birinci ve 2. Dünya savaşında 100 milyon insanı öldüren, milyonlarcasını da yaralı, sakat ve evsiz, barakan bize insan hakları ve demokrasi dersi verenler de yine bu yüzsüzlerdir. Amerika’daki yerli Maya, İnka ve Kızılderili’leri soy kırımına tabi tutup kökünü kazıyan, onların altın ve gümüşlerini çalıp gemilerle Avrupa’ya getirip semiren ve zenginleşen katil hırsızlardır bunlar.

Hiroşima ve Nagazaki’ye atom bombası atarak tarihte görülmemiş katliamlara imza atanlar, bugün de dünya kabadayılığına soyunan ve dünyayı tek başına yönetmek için her taşın altında çıkan zehirli yılanlardır bunlar. 1960’a kadar ABD’ nin Hotel ve Restoranlarında, ’’ Buraya köpekler ve zenciler giremez!’’ tabelasını asan (!) köle tüccarları bunlardı. Bunların zulümlerini yazmaya ve anlatmaya bir ömür yetmez.

Dün, savaş meydanlarında teslim alınamayan, yo edilemeyen milletimiz bugün yerli, milli, zilli işbirlikçi Truva atlarıyla teslim alınmak isteniyor. Tanıdık Bizans oyunları ve oyuncuları yine devredeler. Tarih, eskiden olduğu gibi aynen tekrar etmekte.

Çok şükür bu toprakların Kılıçaslan’ları, Nureddin Zengi’ leri,  Selahaddin Eyyubi’leri, Alpaslan’ları ve Fatih’leri daha ölmediler. Onlar;  Müslüman milletimizin kalplerinde ve arasında hala yaşıyorlar.

Varsın altılı masa döndürsün fırıldaklarını, oynatsın kuklalarını, önümüze sürsün piyonlarını, sergilesin Bizans oyunları batı patentli Tiyatrolarını… Herkesin bir hesabı varsa Allah’ın da bir hesabı vardır. O’nun hesabı bütün hesapların üstünde ve bütün oyunlarda galip gelir.

Arif Altunbaş, Haber 7

11.

ABD, Türkiye’nin hamlesini övdü

ABD Dışişleri, Türkiye’nin Rusya-Ukrayna Savaşı’nı sona erdirmek üzere oynadığı yapıcı rolü takdir ettiklerini, Türkiye’nin iki ülkeyle ilişkilerini barış için kullandığını bildirdi.

05.01.2023

Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın peş peşe yaptığı Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski görüşmeleri olumlu sonuç verdi. Rusya, Ukrayna’da 6-7 Ocak tarihlerinde tek taraflı ateşkes ilan edeceğini duyurdu. Ateşkes kararının arkasında Ortodoks Noeli olduğu vurgulandı. Rus birlikleri yarın saat 12’den itibaren 36 saat boyunca cephe gerisinde kalacak.

Türkiye’nin uluslararası barışa katkı sunan arabulucu hamlesi sonrası ABD’den övgü dolu bir açıklama yapıldı. ABD Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’nin Rusya-Ukrayna Savaşı’nı sona erdirmek üzere oynadığı yapıcı rolü takdir ettiklerini, Türkiye’nin iki ülkeyle ilişkilerini barış için kullandığını duyurdu.

NED PRICE: YAPICI ROLÜ TAKDİR EDİYORUZ”

Günlük basın toplantısında, Rusya’nın Ukrayna’da ateşkes ilan etmesi üzerine Türkiye’nin bu konudaki çabalarına yönelik sorulara yanıt veren Price, “Türkiye’nin bu barbarca savaşı sona erdirme çabasıyla oynadığı yapıcı rolü çok takdir ediyoruz. Türkiye’nin Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne olan kararlı bağlılığını ve Ukrayna ile Rusya arasındaki diyaloğu geliştirme çabalarını takdir ediyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Ankara’nın savaşın başından beri “yapıcı bir oyuncu” olduğunu kaydeden Price, “Türkiye yapıcı bir oyuncu oldu. Diyaloğu ve anlamlı diplomasiyi geliştirmeye çalıştı.” sözlerini kaydetti.

TÜRKİYE’NİN KARADENİZ’DEKİ TAHIL KORİDORUNU AÇMA BAŞARISI

Price, ateşkes konusunda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile telefon görüşmesinin yanı sıra, Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres ile ev sahipliği yaptığı Karadeniz Tahıl Girişimi’nde oynadığı rolün altını çizdi.

Sözcü şöyle devam etti:

“Türkiye’nin oynadığı rol olmasaydı bu mekanizma (Tahıl Girişimi) yenilenemezdi. Sonuç olarak, bu mekanizma dünyanın en muhtaç ülkelerine tonlarca tahıl sağlayan bir mekanizmadır. Türkiye, NATO üyesi olarak konumu ve uluslararası toplumla iyi ilişkilerini kullanmanın yanı sıra Ukrayna ve Rusya ile olan ilişkilerini de kullanarak barış umutlarını yeşertmeye çalıştı.”

Price, nihayetinde bu çabalarının başarısız kalması durumunda sorumluluğun Türkiye’nin değil Moskova’nın olduğunu da sözlerine ekledi.

ABD, RUSYA’NIN TEK TARAFLI ATEŞKES İLANINA TEMKİNLİ YAKLAŞIYOR

Price, Rusya Devlet Başkanı Putin’in, ordusunu yeniden toparlamak veya dünyanın kafasını karıştırmak üzere ateşkes ilan etmiş olabileceğini değerlendirdiklerini söyledi.

Rusya’nın Ukrayna’da saat 12.00’den itibaren 36 saatliğine ateşkes ilan etmesine temkinli yaklaştıklarını vurgulayan Price, Rusya’nın yılbaşında Ukrayna sivil altyapılarına yönelik düzenlediği saldırılardan sonra ateşkes ilan etmesini “alaycı” bir tavır olarak tanımladı.

Price’ın, açıklamaları şöyle:

“Bu ilana olan inancımız çok az. Birkaç hafta önce Bakanın (Blinken) basın toplantısında ifade ettiği gibi kaygımız Rusların bu tür geçici duraksamaları, tekrar toparlanmak, yeniden düzene girmek ve nihayetinde yeniden saldırmak üzere kullanmasıdır. Bu bağlamda, eğer amaç Ukrayna halkına karşı daha fazla intikam, daha fazla gaddarlık ve daha fazla ölümcül saldırılar yapmak üzere toparlanmaksa bu bir ateşkes olarak kabul edilemez. Eğer Rusya barış ve bu savaşın sonlandırılması konusunda ciddi ise güçlerini Ukrayna’nın egemen topraklarından çeksin.”

Putin’in dünyanın aklını karıştırmak için de ateşkes ilan etmiş olabileceğini belirten Price, Rusya’nın ateşkesi, dünyayı Moskova’ya bakışı üzerinden bölmek ve uluslararası toplumun içine kimin barış kimin savaş istediği konusunda şüphe uyandırmak için kullanabileceğini öne sürdü.

Price, Rusya’nın geçmişte de ilan ettiği ateşkeslerden sonra çok ağır saldırılar düzenlediğine de işaret ederek, bu ateşkes duyurusunun Moskova’nın planlarını değiştirdiği anlamına gelmediğini dile getirdi.

Sözcü, ateşkese uyup uymama konusunda kararın Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin elinde olduğunu ifade etti.

Erhan CeylanHaber7.com – Editö
12.Τουρκία: Νέες συζητήσεις με Μόσχα για φυσικό αέριο και πυρηνική ενέργεια

Οι συζητήσεις με τη Μόσχα και το deal με την ΒουλγαρίαΝαταλία Δανδόλου

07.01.2023 

Μερικά 24ωρα μετά την υπογραφή της συμφωνίας Βουλγαρίας –Τουρκίας για το φυσικό αέριο, η Άγκυρα δηλώνει ότι βρίσκεται σε συνομιλίες με τη Μόσχα, ενώ παράλληλα προωθεί τη δημιουργία κόμβου φυσικού αερίου.

Φυσικό αέριο: Τι σηματοδοτεί το deal Τουρκίας – Βουλγαρίας

Σύμφωνα με το Haberturk, ο υπουργός Ενέργειας και Φυσικών Πόρων της Τουρκίας Φατίχ Ντονμέζ, υπογράμμισε «ότι αυτή τη στιγμή το πιο σημαντικό ζήτημα για όλες τις χώρες είναι η ασφάλεια του εφοδιασμού» και πρόσθεσε: «Οι διαπραγματεύσεις με τη Ρωσία για πολλά θέματα βρίσκονται σε εξέλιξη. Διαπραγματευόμαστε με τρόπο που θα μας ωφελήσει. Μιλάμε για αναβολή πληρωμής και πολλά άλλα θέματα. Αυτή τη στιγμή δεν είχαμε αρνητική εμπειρία με Ρωσία».

Σημειώνεται ότι Bloomberg είχε αποκαλύψει προ μηνών, επικαλούμενο πηγές, ότι η τουρκική εταιρεία πετρελαίου και φυσικού αερίου Botas ζήτησε από τη Ρωσία να αναβάλει ορισμένες πληρωμές για το ρωσικό αέριο μέχρι το 2024.

Ενεργειακός κόμβος
Ο Ντονμέζ είπε επίσης ότι είναι έτοιμη η υποδομή για τη δημιουργία κόμβου φυσικού αερίου στη χώρα και πλατφόρμας συναλλαγών για την Ευρώπη.

Εξέφρασε μάλιστα την πεποίθηση ότι η Ρωσία, το Αζερμπαϊτζάν και το Ιράν θα μπορέσουν να γίνουν παίκτες στην πλατφόρμα εμπορίας φυσικού αερίου για την Ευρώπη που δημιουργείται στη χώρα. Πρόσθεσε επίσης, ότι η Τουρκία θα γίνει σημαντικός παίκτης σε αυτήν την αγορά, προσθέτοντας ότι η τιμή του φυσικού αερίου θα προσαρμοστεί ανάλογα με την τιμή στις αγορές της Δυτικής Ευρώπης.

«Πυρηνική» συνεργασία
Ο Ντονμέζ υπογράμμισε επίσης ότι η Τουρκία και η Ρωσία συζητούν για την κατασκευή ενός δεύτερου πυρηνικού σταθμού στη χώρα στην επαρχία Σινώπης της Μαύρης Θάλασσας.

«Το έργο για την κατασκευή ενός πυρηνικού σταθμού στη Σινώπη είναι νέο για εμάς. Στην αρχή, μιλήσαμε με την Ιαπωνία, τώρα διαπραγματευόμαστε με τη Ρωσία. Οι συνθήκες για την κατασκευή ενός πυρηνικού σταθμού στη Σινώπη μπορεί να είναι διαφορετικές σε σύγκριση με τον πυρηνικό σταθμό Akkuyu που είναι αυτή τη στιγμή υπό κατασκευή. Η Ρωσία έχει προτάσεις για πυρηνικό εργοστάσιο στη Σινώπη. Εάν δεν συμφωνήσουμε, θα διαπραγματευτούμε με άλλη χώρα», δήλωσε ο υπουργός στην συνέντευξή του στο τηλεοπτικό κανάλι Haberturk.

Υπενθυμίζεται ότι ο Τούρκος πρόεδρος Ρετζέπ Ταγίπ Ερντογάν συζήτησε την κατασκευή ενός πυρηνικού σταθμού στην επαρχία της Μαύρης Θάλασσας με τον Ρώσο πρόεδρο Βλαντιμίρ Πούτιν τον περασμένο Σεπτέμβριο

Το deal με τη Βουλγαρία
Την περασμένη εβδομάδα έκλεισε και η συμφωνία Τουρκίας – Βουλγαρίας για το φυσικό αέριο, η οποία δίνει στη Σόφια πρόσβαση στους τερματικούς σταθμούς της γειτονικής Τουρκίας για υγροποιημένο φυσικό αέριο και τη διαμετακόμιση του φυσικού αερίου στα σύνορά της.

Η Βουλγαρία, η οποία ήταν σχεδόν πλήρως εξαρτημένη από το ρωσικό φυσικό αέριο, προσπαθεί να εξασφαλίσει εναλλακτικές προμήθειες φυσικού αερίου σε προσιτές τιμές μετά τη διακοπή των παραδόσεων από τη Μόσχα τον Απρίλιο λόγω της άρνησης της Σόφιας να πληρώσει σε ρούβλια.

Ειδικότερα, ο κρατικός πάροχος φυσικού αερίου της Βουλγαρίας υπέγραψε συμφωνία με τον τουρκικό αντίστοιχό του, Botas , παραχωρώντας στην Bulgargaz πρόσβαση στους τερματικούς σταθμούς υγροποιημένου αερίου και στο δίκτυο τροφοδοσίας της κρατικής εταιρείας εμπορίας αερίου της Τουρκίας.

Οι όροι της συμφωνίας
Η 13ετής συμφωνία υπεγράφη στη Σόφια παρουσία των υπουργών Ενέργειας των δύο χωρών, και βάσει αυτής η Bulgargaz θα χρησιμοποιήσει το δίκτυο της Botas για τη μεταφορά φυσικού αερίου.

Σύμφωνα με τον υπουργό Ενέργειας της Βουλγαρίας, Ρόσεν Χρίστοφ, η συμφωνία λύνει το πρόβλημα της έλλειψης υποδομής στη χώρα του για την εκφόρτωση υγροποιημένου φυσικού αερίου (LNG).

«Χάρη σε αυτή τη συμφωνία εξασφαλίζουμε τη δυνατότητα να αγοράζουμε φυσικό αέριο από όλους τους διεθνείς παραγωγούς και να το εκφορτώνουμε στην Τουρκία, όπου είναι πιο βολικό για εμάς υλικοτεχνικά», υπογράμμισε, προσθέτοντας ότι αυτό θα επιτρέψει στη Βουλγαρία να μεταφέρει έως και 1,5 δισεκατομμύρια κυβικά μέτρα φυσικού αερίου ετησίως.

«Η συμφωνία είναι σημαντική για την αύξηση της ασφάλειας των παραδόσεων στην περιοχή των Βαλκανίων», δήλωσε ο Τούρκος υπουργός Ενέργειας Φατίχ Ντονμέζ.

Σημειώνεται ότι μετά τη διακοπή του φυσικού αερίου απευθείας από τη Ρωσία τον Απρίλιο, η Βουλγαρία συνέδεσε το δίκτυο φυσικού αερίου της με το ελληνικό δίκτυο, ενώνοντας τον αγωγό Trans Adriatic Pipeline και αποκτώντας ενεργειακές προμήθειες από το Αζερμπαϊτζάν.

Παράγοντες της αγοράς εκτιμούν ότι η συμφωνία αυτή ανοίγει επί της ουσίας έναν τομέα της αγοράς που στο παρελθόν ήταν ελεγχόμενος.

Η Τουρκία, η οποία δεν είναι μέρος της Ευρωπαϊκής Ένωσης αλλά συνδέεται με αυτήν μέσω αγωγού, δεν υπόκειται στους ίδιους περιορισμούς και κυρώσεις και έχει τη δυνατότητα να παρέχει πρόσθετους πόρους.

Αγώνας δρόμου για υποδομές
Σύμφωνα με το Bloomberg, μετά την ρωσική εισβολή στην Ουκρανία η Ευρώπη επισπεύδει την ενεργειακή απεξάρτησή της από την Μόσχα, μέσω της κατασκευής νέων υποδομών, ενώ η Τουρκία έχει χρησιμοποιήσει λιγότερο από το ήμισυ της χωρητικότητας 21,9 εκατομμυρίων τόνων των τεσσάρων τερματικών της LNG τον περασμένο χρόνο. Μια επιπλέον εγκατάσταση αναμένεται να λειτουργήσει μέχρι το τέλος του μήνα.

Η Τουρκία ανακοίνωσε επίσης σχέδια για τη δημιουργία ενός «παγκόσμιου κόμβου» για το φυσικό αέριο στην περιοχή της ανατολικής Θράκης, η οποία βρίσκεται στα σύνορα με τη Βουλγαρία.

Η Άγκυρα επιδιώκει να επεκτείνει την ικανότητα αποθήκευσης LNG και βρίσκεται σε συνομιλίες με τη Ρωσία και το Τουρκμενιστάν για να φέρει νέες προμήθειες στην Ευρώπη.

Ωστόσο, όπως υποστηρίζει το Bloomberg το κόστος του αγωγού θα μπορούσε να ανέλθει δισεκατομμύρια δολάρια, ενώ τίθενται και «γεωπολιτικά ζητήματα μεταξύ της ΕΕ και της Ρωσίας που θα μπορούσαν να εμποδίσουν την πρόοδο».

Τον Δεκέμβριο, η Τουρκία σημείωσε πρόοδο προς τον στόχο της όταν η Ρουμανία συναίνεσε να εισάγει αέριο από το Αζερμπαϊτζάν μέσω Τουρκίας. Η Βουλγαρία λαμβάνει επί του παρόντος το ένα τρίτο των ετήσιων προμηθειών της από το Αζερμπαϊτζάν μέσω μακροπρόθεσμης συμφωνίας.

13.

Türkiye’den Yunanistan’a uyarı: Karşılıksız bırakmayız!

Bakan Akar, Şam’la gerçekleştirilen üst düzey görüşmeye ilişkin, “Terörle mücadelemizde asla taviz vermeyeceğimizi söyledik.” dedi. Bakan Akar, Yunanistan’a da uyarı da bulunarak, “Bize yapılan hiçbir tacizi karşılıksız bırakmayız.” dedi.

06.01.2023 

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Tokat’ta AK Parti’nin “2023’e Doğru Şehir Buluşmaları” kapsamında önemli açıklamalarda bulundu. Yunanistan’a da uyarılarda bulunan Bakan Akar, “Bize yapılan hiçbir tacizi karşılıksız bırakmayız. Yanlış hesap Ankara’dan döner!” dedi.

Hulusi Akar’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

“Terörü kaynağında yok etmek için mücadelemizi sürdürüyoruz. Terörü bitirme konusunda son derece kararlıyız.

Çözüm süreci teröristler tarafından istismar edildi. Mehmetçik girilemez denilen yerlere girdi, çıkılamaz denen yerlerden çıktı. Bunların inlerini yıktık. Teröristler kazdıkları yerlere gömüldüler.

Her zaman söylüyoruz, Türkler ve Kürtler kardeştir. 85 milyon birlik ve beraberlik içinde bu mücadeleyi devam ettireceğiz.

Terörü kaynağında yok etme stratejimizi sürdürüyoruz. Teröristlerin inlerini, barınaklarını yıktık, yıkmayı sürdürüyoruz. Terör belasından halkımızı kurtarmaya kararlıyız.

MOSKOVA’DAKİ ÜÇLÜ TOPLANTI

Moskova’daki görüşmede muhataplarımıza, mevcut şartlar itibariyle yeni bir göç dalgasının bizim için mümkün olmadığını ilettik. Moskova’da Suriye konulu bir toplantı yapıldı. Kendi pozisyonumuzu ortaya koyduk. Terörle mücadelemizde asla taviz vermeyeceğimizi söyledik.

Suriye’deki kardeşlerimiz provokasyona gelmemeli.

YUNANİSTAN İLİŞKİLERİ

Gerginliğin giderilmesi için gerçekten başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere diğer bakanlıklarımız görüşmeleri destekliyor. Yunanistan ile görüşmeleri destekliyoruz. Komşumuzdan herhangi bir olumlu cevap alamadık, davetlerimize gelmediler. Aksine bizi suçlamaya çalışıyorlar. İki yıldır bekliyoruz. Davetlerimize rağmen gelmediler ve maalesef bizi Yeni Osmanlıcılıkla suçlamaya çalıştılar.

Biz ne yaptık? Lozan’dan beri bütün statüko devam ediyor. Bizi provoke eden Yunanistan.

Dostluk elini tutmakta gecikmeyin diye ikaz ediyoruz. Gelin görüşelim, tartışalım, haklı olduğumuzu biliyoruz.

Bize yapılan hiçbir tacizi karşılıksız bırakmayız. Yanlış hesap Ankara’dan döner!

Güvendiğiniz dağlara kar yağmadan aklınızı başınıza alın!

Kıbrıs’ta var olmaya devam edeceğiz. Kıbrıslı kardeşlerimizin hak ve hukukunu çiğnetmedik, çiğnetmeyeceğiz.

KARADENİZ

Karadeniz’in rekabet alanına dönüşmesi önlendi.

Burnumuzun dibine kadar gelen teröristlere müsamaha göstermeyeceğimizi herkesin bilmesi ve anlamasını istiyoruz. En son terörist etkisiz hale getirilene kadar mücadelemiz devam edecek.

SAVUNMA SANAYİİ

Cin şişeden çıktı! Ülkemizin savunması için ne kadar silah araç gerek ihtiyaç varsa bunları karşılıyoruz. Topumuzu, tankımızı, İHA’mızı SİHA’mızı Kızıl Elmamızı yapıyoruz. İnşallah kendi uçağımızı ve tankımızı yapacağız. Çatlasalar da patlasalar da bunları yapacağız.

Parasını verdik ancak alamadık. Hala dost ve müttefik ülkelerimiz.

KAYNAK: HABER7
Ömer AktaşHaber7.com – Editör

14.

Putin’e karşı darbe söylentileri: Rusya’da askeri bir felaket çıkabilir

Eski FSB albayı Igor Girkin, Rusya’da Putin’i devirme yarışının başladığını söylüyor. Putin’in yakın arkadaşı Prigozhin’in Savunma Bakanı Şoygu’nun müttefikleriyle şimdiden güç savaşına girdiği belirtiliyor.

06.01.2023 

Donbass’taki Rusya yanlısı grupların eski komutanı, eski FSB albayı, “Strelkov” lakabıyla bilinen İgor Girkin, Rusya’da Devlet Başkanı Vladimir Putin’i devirme yarışının başladığını söylüyor. Eski FSB albayı, Rus başkanı çevreleyenler arasında siyasi savaşın çoktan başladığını ifade etti.

Kırım’ın ilhakının anahtar isimlerinden biri olan Girkin, Kremlin’in Ukrayna’daki savaş stratejisini eleştiriyor.

PUTİN’İ DEVİRME İHTİMALİ YÜKSEK

Girkin, Wagner özel ordusunun komutanı Putin’in yakın arkadaşı Yevgeny Prigozhin’in,  Savunma Bakanı Sergey Şoygu’nun müttefikleriyle şimdiden güç savaşına girdiğini iddia etti. Girkin, savaş ters gitmeye devam ederse Putin’in görevden el çektirilme ihtimalinin yüksek olduğunu söylüyor.

DMİTRY PATRUSHEV PUTİN’İN YERİNE GEÇEBİLİR

Olası bir darbe girişiminde ya da Putin’in sağlık sorunları yaşaması halinde yerine Tarım Bakanı Dmitry Patrushev geçebilir. 45 yaşındaki Dimitry Patrushev Rus istihbarat birimi FSB’nin eski başkanı olan ve batı karşıtlığıyla da bilinen Nikolai Patrushev’in oğlu.

PRİGOZHİN OTORİTESİNİ ARTIRMAYA ÇALIŞIYOR

Girkin ayrıca Putin’in yakın müttefiki, Prigozhin’in “siyasi bir aktör” olmak istediğini ve “kamuoyunda da dahil olmak üzere otoritesini açıkça artırdığını” da sözlerine ekledi.

ASKERİ KRİZ ÇIKABİLİR

Girkin, Prigozhin’in kendisini artık sadece bir savaş komutanı olarak değil, aynı zamanda bir halk ve siyasi figür olarak konumlandırdığını söylüyor.

İddialara göre ülkede Rusya’da Yevgeny Prigozhin’in ve mevcut Savunma Bakanı Sergey Şoygu’nun karşıt olduğu büyük bir gruplaşma var. Prigozhin, Şoygu’nun başında olduğu veya ait olduğu gruplaşmaya karşı duruyor. Bunun da ülkede ilerleyen zamanlarda derin bir askeri güç krizine yol açacağı ifade ediliyor.

Putin ve Prigozhin

Putin ve Prigozhin

PUTİN’İN EN GÜVENDİĞİ İSİM

Putin’in en güvendiği isimlerin başında gelen Wagner grubunun kurucusu Rus iş insanı Yevgeny Prigozhin “Putin’in şefi” olarak anılıyor. Prigozhin özel davetlerde Kremlin’e yemek temin ediyor.

KAYNAK: HABER7

Zeynep GülHaber7.com – Editör

15.

Tel Aviv University

Its main mission: to synch with the optical ground station at Tel Aviv U.

JNS.orgTAU-SAT3, launched Tuesday on a SpaceX rocket from Cape Canaveral in Florida, will pave the way towards quantum communication via a nanosatellite, Tel Aviv University reported on Wednesday.

TAU- SAT3 was launched to an altitude of 550 kilometers (340 miles) and will orbit the earth for five years carrying out several scientific tasks.

“Its main mission will be to communicate with the new optical ground station set up on the roof of the Shenkar Physics Building on the TAU campus,” said Noam Eliaz, dean of the Iby and Aladar Fleischman Faculty of Engineering.

“This is the first optical ground station in Israel, and one of very few worldwide, that can lock onto, track and collect data from a nanosatellite which, viewed from earth, is smaller than a single pixel,” Eliaz added.

Meir Ariel, head of TAU’s Center for Nanosatellites, said, “TAU-SAT3 is a 20-centimeter [7.874-inch] nanosatellite carrying an optical device that is only a few centimeters long. When the satellite passes over Israel, the device will emit light at various wavelengths, and the telescope of the optical ground station will identify the tiny flash, lock onto it, and track it. The nanosatellite will simultaneously send both optical and radio signals back to earth.

“However, when the optical device turns towards the optical ground station, the antenna will face in a different direction. As a result, a significant portion of the data might be lost. The novelty in this project is the ability of the communication systems installed in both the nanosatellite and the ground station to reconstruct the lost data in real-time using smart signal processing algorithms developed at TAU,” Ariel said.

According to researchers, this means that it will one day be possible to build and launch nanosatellites for optical communication at a much lower cost than with large satellites.

TAU-SAT3 is the third nanosatellite launched by the university in less than two years. The first two measured cosmic radiation and tested methods to protect electronic systems on satellites from that radiation.