ΚΑΙ ΠΑΛΙ ΜΑΖΙ ΚΑΙ ΜΕ ΛΙΓΗ… “ΒΙΛΝΙΟΥΣ-ΟΥΚΡΑΝΙΑ”, ΟΠΩΣ ΣΑΣ ΕΙΧΑΜΕ ΠΕΙ!..

Φίλοι μου / μας!

1. Τ/ΥΠΕΞ, με αφορμή την “15η Ιουλίου” : Θα συνεχίσουμε να “στενεύουμε τον Κόσμο” στους τρομοκράτες του Γκιουλέν!

Είναι φανερό ότι ο νέος ΥΠΕΞ Κος Χ. ΦΙΝΤΑΝ, δεν μπορεί ακόμα, λεκτικά τουλάχιστον, να ξεφύγει από την νοοτροπία του σκοτεινού κόσμου των ΜΥ!

Ας θυμηθούμε, τί ισχυρίζονται οι Τούρκοι για τότε, με το παρακάτω ενδιαφέρον άρθρο!

 

 

15 Temmuz’un yıldönümünde, CIA yapılanması FETÖ!

A. İHSAN KARAHASANOĞLU / “ΦΕΡΝΕΙ ΛΙΓΟ ΑΠΟ”… ΤΑΤΛΙΣΕΣ!

15 Temmuz’un yıldönümünde, CIA yapılanması FETÖ!

15.07.2023

15 Temmuz’un yıldönümündeyiz..

NATO destekli, CIA organizesi 15 Temmuz hain darbe girişimi, FETÖ’cülerin gerçek yüzlerinin çok net olarak ortaya çıktığı bir gün olarak tarihe geçti..

Hatırlayın..

17 Aralık emniyet darbesini de inkar etmişti, Fetullah Gülen..

“Polislerin binde birini tanıyorsam” diye başlayan cümlelerle, beddua seansları düzenlemişti..

Şimdi de çıkıp, diyebilir mi, “Polislerin binde birini tanıyorsam..”

Diyemez. demiyor zaten..

Ayan beyan ortada ki, 17 Aralık darbesini yapan polisler, CIA’den emir alarak, o darbeyi organize ettiler.. Ama Gülen, aptala oynadı. “Benim ilgim yok” diyerek, darbenin kendilerince başarılı olmasını bekledi.

Başaramadı..

17 Aralık emniyet darbesini nasıl üstlenmedilerse, ama gerçek tam aksi çıktı ise..

15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra da, batı kaynaklı televizyonlara, medya organlarına, Gülen röportaj verdi..

15 Temmuz için de benzer iddialarda bulundu..

Kendisi ile alakası olmadığını, zaten savaş uçakları ile halkın üzerine bomba atılmasının bir tiyatro olduğunu öne sürdü..

Gerçekten Gülen grubu ile darbe arasında bir ilişki yok idiyse..

“Bizim ilişkimiz yok” demeleri yeterli idi..

“Tiyatro gibi” nitelemesini niye yapma ihtiyacı hissetti ki?

İnsan, kendisinin içinde bulunmadığı bir olayın failini korumak için, onun aslında göründüğü şekilde yaşanmamış olabileceğini söyleme ihtiyacını niye hisseder ki?

İstanbul’un en işlek boğaz köprüsüne askerlerin gelmesi tiyatro..

Gölbaşı’nda polislerin bombalanması, 50’yi aşkın şehid verildiği gerçeği tiyatro..

İstanbul, Ankara ve birçok ilimizde tankların yürümesi tiyatro..

Genelkurmay Başkanı’nın boğazına yapışılması tiyatro..

Peki gerçek ne?

Onların iddiasına göre, tertemiz bir grup olan Gülen grubu, CIA ile küçücük tanışıklığı olmayan Gülen sempatizanları, ABD’nin asla sevmediği bir dini grup olan Fetullah Gülen, Türkiye’den tasfiye edilmek istendi..

İyi de..

2016’dan sonraki 7 yıllık süreçte, Gülen grubunun CIA ile ilişkisi çok net ortaya çıkmadı mı?

Gülen grubunun ABD tarafından kollanıp, desteklendiği bugün net bir gerçek olarak karşımızda durmuyor mu?

Gülen’i, yargılanmak üzere Türkiye’ye istediğimizde, ABD niye vermiyor ki..

Kendi adamı değil ise. CIA ile iş kotarmadı ise.. Bu adamın ABD’de yaşamasına imkan tanınması, hangi amaca hizmet ediyor, olabilir ki!

Dahası..

Gülen grubu, “Bizim grubumuzdan askeriyeye kimse alınmıyor” diyerek algı oluştururken, 2016 yılında general düzeyinde TSK’da görev yapan iki isimden biri, şimdi cezaevinde değil mi?

Bu kişiler FETÖ’cü değil ise..

7 yıldır niye cezaevindeler?

Birileri, birileri ile anlaşıp, FETÖ’cüleri tasfiye etmek için böyle bir tiyatro sahneye koydu ise..

Ki, utanmadan bunu, bugün dahi tekrarlıyorlar..

7 yıl boyunca cezaevinde olanlar, “FETÖ’yü tasfiye etmek için, bizi günah keçisi ilan etmeyin” niye demiyorlar..

Evet, dindar insanlar olarak bizler. Bu grubun CIA ile iş kotardığını, biraz geç farkettik..

Bu grubun kendisini eleverdiği ilk tartışma, dersaneler konusunda idi…

Hükümet dersanelerin kapatılmasını isterken, bizim cemaat diye bildiğimiz grup, “hayır, dersaneler kapatılamaz” diyorlardı.

Biz de merak ediyorduk..

Dini bir cemaat olduğunu öne süren grup, dersanelerin kapatılmasına niye itiraz ediyordu ki.. Cemaat ile dersaneler arasında nasıl bir ilgi vardı? Dersaneler kapatılınca, dini bir cemaat olduğu iddiasındaki grup, dini açıdan hangi kaybı yaşayacaktı?

Öyle ya..

Başörtü yasak olacak denildiğinde, İslam’ın bir emri yasaklanacağı için itiraz ediyorduk.. Kesintisiz eğitim dayatması yapıldığında, çocuklarımız kutsal kitabımızı 14 yaşına kadar öğrenemeyeceği için, itiraz ediyorduk.

Ama dersaneler kapatılmak istendiğinde, dini bir cemaat olma iddiasındaki Gülenciler, hangi sebeple, buna itiraz ediyorlardı, anlamak mümkün değildi..

Gülencilerin dersanelerin kapatılmasına, adeta Allah’ın bir emri yasaklanıyormuşcasına karşı çıkışları, benim nezdimde, bu grubun ayyuka çıkan ilk çelişkileri idi.

Sonrası da çorap söküğü gibi geldi..

Meğerse, müslümanlara “dindar görünüm” veren grup, CIA’in tam kucağına oturmuş, emirleri o istihbarat örgütünden alarak, hem kendi hayatlarını dizayn ediyorlarmış hem de başkalarının hayatını da, o emirler çerçevesinde dizayn etmeye kalkışmışlar..

Dersaneler de, CIA bağlantılı bu grubun, beyin yıkama merkezleri imiş..

Dersaneler kapatılınca, beyin yıkama merkezlerinin kapısına kilit vurulmuş olacağı için, sanki Allah’ın bir emri yasaklanmak isteniyormuşcasına, büyük bir itiraz ile karşımıza çıktılar..

Ve kendilerini ele verdiler..

FETÖ’nün, İslam’a verdiği zarar, bugün çok net şekilde karşımızda duruyor.

Dindar insanları kötülemek isteyenler, dini grupların tamamını, devleti ele geçirme yapılanmaları olarak gösteriyor..

Aktüel örnek, FETÖ’yü gerekçe göstererek, Menzil grubu tahkir edilmeye çalışılıyor..

Oysa, Menzil grubunun, yurtdışında bir faaliyeti sözkonusu değil..

Benim için en önemli kıstas bu..

FETÖ’nün Afrika’dan Asya’ya onlarca devlet nezdinde yapılanma peşinde olması, o tarihlerde bizim de kafamızı kurcalıyor olsa da..

Alnı secdeli her insana saldıran bir dindar karşıtı güruhun varlığı, FETÖ’cüler hakkında bizim de yanılmamıza, daha doğrusu geç uyanmamıza sebep oldu..

Bugün itibari ile, CIA ile de iş kotarsanız, bu millete karşı bir darbe yapılamayacağının anlaşıldığı süreçte, kimse bize FETÖ’yü gösterip, dindar gruplarla aramıza mesafe koymamızı isteyemez..

CIA ile iş kotaranlara karşı, sokağa dökülenler, yine bu milletin öz çocukları olmuştur..

Bizim, tankların arasından geçip, sabaha kadar bekleyip, sonrasında ortaya çıkanlardan öğreneceğimiz hiçbir şey yoktur.

Onlar, gölge etmesinler, başka ihsan istemeyiz.

Yeni Akit

Δείτε στο παρακάτω πρωτοσέλιδο τ/ε-φ το μήνυμα της τ/Κ-Β για την “15η Ιουλίου 2016”!

Στα ίδια μέρη με την ίδια Πίστη! “ΜΙΑ ΚΑΡΔΙΑ, ΜΙΑ ΓΡΟΘΙΑ”!

Diriliş Postası Gazetesi İlk Sayfası

Milliyet Gazetesi İlk Sayfası

 

2. Για την χθεσινή φωτιά στην Σμύρνη (περιοχή Ούρλα), όπου εκάησαν 15 εκτάρια γης, συνελήφθησαν 2 άτομα με την κατηγορία του εμπρησμού, αφού ομολόγησαν ότι έκαιγαν ξερά χόρτα σε μαγκάλι. Αφού τους απαγέλθηκαν κατηγορίες, αφέθησαν ελεύθεροι.

3. Ευχόμαστε ολοψύχως περαστικά στον Ι/Π-Θ, Κο Β. Νετανιάχου! Ξεκουράσου και λίγο Πρόεδρε!..

4. Οι Η.Π.Α. αποφάσισαν να εγκαταστήσουν ικανό αριθμό F-16 στα στενά του Ορμούζ, προκειμένου να αντιμετωπίζουν, κυρίως (!), τις αιφνιδιαστικές επιθέσεις των Ιρανών σε εμπορικά πλοία που διέρχονται απ’ εκεί!

5. Ο Τ/ΥΠΕΞ συμμετείχε στην πρόσφατη “ΑSEAN” και τόνισε ότι θα πρέπει να ενδυναμωθούν οι σχέσεις και η συνεργασία των χωρών της ΝΑ Ασίας, με την Τουρκία!

6. Διαβάζω μόλις, ότι “ο Πλανήτης μας βίωσε την πιο ζεστή εβδομάδα όλων των εποχών”! (09-16 Ιουλίου 2023).

7. Και ο… Κιλιτσντάρογλου στην θέση του ακόμα!..

İmamoğlu için sonun başlangıcı mı?

ZEKERİYA SAY

İmamoğlu için sonun başlangıcı mı?

  • 06.07.2023

14-28 Mayıs seçimlerinin ardından başlayan “değişim” kavgası, CHP’yi adım adım bölünmenin eşiğine götürürken…

29 Mayıs sabahı yayınladığı “değişim” içerikli video ile güya “çoban ateşi”ni yakan Ekrem İmamoğlu, hâlâ net bir duruş sergileyemiyor.

Bugüne kadar sahip olduğu her makam kendisine “altın tepside” sunulan ve  “Siyasi yaşamımda bu noktaya geleceğimi hiç hayal etmemiştim” diyerek adeta “çapsızlık beyanında” bulunan İmamoğlu, ısrarla “menzile yürümekte kararlı olduğunu” dile getiriyor ama…

Sıra icraata gelince, bir türlü meydana çıkıp açık açık “adayım” diyemiyor.

Kurduğu mezhepçi delege yapısıyla adeta CHP’nin “ezeli şefi” gibi hareket eden Kemal Kılıçdaroğlu ise, bir yandan milyonluk tatillerle aldığı 13 yenilginin acısını unuturken…

Diğer yandan, “CHP, genel başkanını kurultaylarında seçer. Adaylar çıkar ve yarışırlar. CHP, hiç kimseye altın tabak içinde genel başkanlığı sunmaz” diyerek, koltuğuna göz diken muarızlarına, “avucunuzu yalarsınız” mesajını gönderiyor.

Pabucun pahalıya patlayacağını gören İmamoğlu ise kurduğu “iktidaricindegisim.org” isimli internet sitesiyle siyasi arenada, kıran kırana yürütmesi gereken mücadeleyi sanal aleme taşıyarak, sulandırıyor.

Belli ki çekilmek niyetinde ama bunu bile yapacak cesareti olmadığı için, sitesine koyduğu “görüş bildir” butonuyla bu işi de vatandaşa havale etmek istiyor.

Rusya’daki Wagner isyanına aldanıp, Putin’e meydan okuyan fakat lideri Prigojin’in çarkı sonrası ortada kalan Rus askerleri gibi…

İmamoğlu’nun yanında saf tutarak ortada kalan muhalifler de düştükleri bu çıkmazdan kurtulmak için Erdal İnönü’nün SHP’sini yeniden diriltme hayali kurarak, sığınacak bir yer arıyorlar.

Bu öneriye de,

‘SHP’nin Son Genel Başkanı’ Murat Karayalçın, “Benim için kırmızı çizgi CHP’nin bütünlüğüdür ve bunu zora sokacak, halel getirecek hiçbir girişimi kabul etmem” diyerek karşı çıkıyor.

*

Fransız Sosyolog Gustave Le Bon, “Önderler çoğu defa fikir adamı değil, aksiyon adamıdırlar” der.

Ekrem İmamoğlu’nda ne “fikir adamı” ne de “aksiyon adamı”  kumaşı olmayınca, “değişim” çıkışı boş bir söylemden öteye gitmedi.

Tabii bu zayıflık da onu bir “nefret objesi” haline getiriyor.

Zaten seçilmesinde büyük payı olan CHP’nin “düşük” İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da, “Kemal Kılıçdaroğlu Genel Başkan olmasaydı çok büyük ihtimalle Ekrem İmamoğlu profilinde birisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olamazdı” diyerek, “düşük profilli” iması yaptığı İmamoğlu ile dalgasını geçmeye başladı.

CHP eski Milletvekili Barış Yarkadaş da, “Dağ fare doğurdu” diyerek, İmamoğlu’nun çağrılarının parti tabanında karşılık bulmadığını ve CHP ile İmamoğlu arasındaki bağların iyice koptuğunu söyledi.

Freud, “Hafif bir antipatiden azgın bir nefret doğar” der.

Özellikle İstanbul’da yaşayanlar olarak bizler, beceriksizliğiyle kadim kentin 4 yılını heba eden…

Ecdat yadigârı yapıları Satanist sembollerle ve LGBTİ paçavralarıyla dolduran CHP’li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’ndan en baştan beri nefret ediyorduk.

Seçim sürecinde yaptığı manipülasyonlar, “Aramızda kalsın kazanıyoruz” şeklindeki ucuz şovlarla, İmamoğlu’na olan nefretimiz daha da katlandı.

CHP’de ise hafif hafif başlayan ve günden güne azgınlaşan bir İmamoğlu nefreti söz konusu…

İşte bu korkunç nefret, Türkiye siyasetine tepeden düşen İmamoğlu için sonun başlangıcı gibi görünüyor.

Muhtemelen 31 Mart 2024 seçimlerinden sonra bu ülkede sadece İstanbulluların değil CHP’lilerin de İmamoğlu diye bir derdi kalmayacak…

Zira gidiyor gitmekte olan!

YENİ AKİT

8. Ντροπή ρε Άγγλοι, ντροπή πια!.. Αγαπήστε ρε σεις και λίγο τους Έλληνες και κυρίως την Δικαιοσύνη γενικώς, αφού το “Διεθνές Δίκαιο” δεν θέλετε ούτε να… το ακούτε μάλλον !!!..

İngiliz milletvekilinden tarihi ‘KKTC’ çağrısı!

İngiltere’de iktidardaki Muhafazakar Parti Milletvekili Iain Duncan Smith, İngiltere’den Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) doğrudan uçuşların düzenlenmesi çağrısında bulundu.

 06.07.2023 

 

Smith, başkent Londra’da düzenlenen 6. Kıbrıs Türk Kültür Festivali kapsamında İngiltere’de yaşayan Kıbrıslı Türk topluluğuna görüntülü mesaj gönderdi.

Milletvekili Smith, mesajında, İngiltere’de yaşayan Kıbrıslı Türklerin KKTC’ye direkt uçuşla seyahat edemediğine işaret ederek, KKTC’ye doğrudan uçak seferlerinin başlatılması çağrısında bulundu.

Smith, “Yapılması çok basit olan bu meseleyi çözüp çözemeyeceğimizi görmek için hükümetle görüşmeye devam edeceğim ve bunu yapmaya çalışmalıyız.” ifadesini kullandı.

KIBRISLI TÜRKLER, TÜRKİYE YA DA RUM KESİMİ ÜZERİNDEN KKTC’YE UÇABİLİYOR

İngiltere’nin KKTC’yi bağımsız bir devlet olarak tanımaması nedeniyle bu ülkeden KKTC’ye doğrudan uçuş yapılmıyor. İngiltere’de yaşayan Kıbrıslı Türkler, Türkiye ya da Rum kesimi üzerinden KKTC’ye uçabiliyor.

Kıbrıslı Türkler, daha önce birçok kez İngiltere’den KKTC’ye direkt uçuşların yapılması için “KKTC’ye direkt uçuşlara izin verin” başlıklı imza kampanyaları başlatmıştı.

İngiliz parlamentosu da düzenlenen kampanyaların 10 bin imzayı geçmesi sebebiyle yazılı açıklama yaparak, KKTC’ye doğrudan uçuş düzenleme gibi bir planlarının olmadığını duyurmuştu.

KAYNAK: AA
Enes KılıçHaber7.com – Gece Editörü
9. Φαίνεται ότι πρόσφατα συναντήθηκαν στις Η.Π.Α. (Νέα Υόρκη) παλαιοί (!) Αμερικανοί και Ρώσοι “Αξιωματούχοι Ασφαλείας”, οι οποίοι συζήτησαν το “Ουκρανικό”, χωρίς όμως να αποφασίσουν το ο,τιδήποτε στην συνάντησή τους αυτή!..
10. Κατά τους Τούρκους, (όπως το διετύπωσε και ο Κος Φιντάν), είναι όρος / είναι προϋπόθεση η έκθεση σταθερής συμπεριφοράς απέναντι στην τρονμοκρατία, όλων των χωρών που επιθυμούν να συμμετέχουν στην Συμμαχία!
11. Για να δούμε τώρα τί λέει ή ορθότερα έλεγε και ο Κος Ατζέτ, για το αν (!) θα είναι αρκετή για το ΝΑΤΟ, η απόφαση της Σουηδίας για το “ΡΚΚ”; Το Βίλνιους έδειξε πως ήταν, αλλά πώς να είμαστε σίγουροι τελικώς γι΄αυτό, αφού η Τουρκία θα είναι εκεί (ενν. στο ΝΑΤΟ) και θα… παρακολουθεί;

İsveç'ten PKK kararı: Bu adım NATO için yeterli olacak mı?

MEHMET ACET
HABER7 YAZARI

İsveç’ten PKK kararı: Bu adım NATO için yeterli olacak mı?

07.07.2023

11/12 Temmuz’da yani, önümüzdeki Salı ve Çarşamba günü Litvanya’nın başkenti Vilnius’a yapılacak olan NATO zirvesinin en önemli gündem maddelerinden biri, İsveç’in NATO üyeliği meselesi olacak.

Türkiye İsveç’in üyeliği için yeşil ışık yakacak mı? Yoksa, bu ihtimal başka bir bahara, ya da başka bir NATO zirvesine mi kalacak?

Geçen yıl Haziran sonunda, NATO’nun Madrid’de yapılan liderler zirvesi sırasında Türkiye, İsveç ve Finlandiya liderleri ile NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg arasında varılan mutabakat sonrası tarafların buluştukları ortak zemini yansıtan bir memerandum imzalanmıştı.

İsveç tarafının söylediklerine bakacak olursanız onlar, geçen yıl varılan bu uzlaşmada üzerlerine düşen bütün şartları yerine getirdiklerini ve Türkiye’nin artık daha fazla direnç göstermemesi gerektiğini savunuyorlar.

Ancak Ankara, geçen yıl varılan anlaşmada taahhüt edilenlerin henüz tam olarak yerine getirilmediğini dile getiriyor.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın üç gün önce Ankara’da dün ise Brüksel’de yaptığı açıklamalar, bu bağlamda çok açık mesajlar içeriyor. Açıklamasında Fidan, Madrid’de mutabık kalınan anlaşma çerçevesinde İsveç tarafının tıpkı Finlandiya gibi terörle mücadele açısından yükümlülüklerini yerine getirmesini beklediklerini vurguladı.

Ankara, İsveç’in NATO üyeliğine yapıcı bir tutumla yaklaştığını ifade ederken, Finlandiya’nın üyeliğine yeşil ışık yakılmış olmasını güçlü bir dayanak olarak ortaya koyuyor.

MADRİD MUHTIRASI İSVEÇ’E ÇOK AÇIK YÜKÜMLÜLÜKLER GETİRİYOR

Madrid muhtırasında (10 maddelik) terörle mücadele anlamında güçlü vurgular içeren başlıklar var. Örneğin 5’inci madde de, “Finlandiya ve İsveç, PKK ve diğer tüm terörist örgütlerin, bunların uzantılarının faaliyetleri ile iltisaklı kuruluşlar ve paravan örgütler içerisinde yer alan veya bu terör örgütleriyle bağlantısı bulunan şahısların faaliyetlerini engelleyeceklerini taahhüt eder” şeklinde ifadeler geçiyor.

İsteyen dönüp tekrar okuyabilir.

Böyle bir taahhüt terörle mücadelenin şeklen değil, gerçekten yapılması gerektiğini açıkça ortaya koymuyor mu?

NATO zirvesi yaklaşırken, dün Brüksel’de önemli bir toplantı daha yapıldı. Türkiye, İsveç ve Finlandiya’nın üst düzey yetkilileri arasında geçen yıl tesis edilen Daimi Ortak Mekanizma’nın 5’inci toplantısıydı bu.
Türkiye heyetinde Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile MİT Başkanı İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Büyükelçi Akif Çağatay Kılıç ve Bakan Yardımcısı Büyükelçi Burak Akçapar yer aldı.

Toplantıdan sonra yapılan açıklamalara bakıldığında, hem tarafların tutumunu yansıtan, hem de bir ilerleme kaydedilip kaydedilmediğini gösteren bir takım verilere ulaşılabiliyor.

Önce Hakan Fidan’ın açıklamalarından iki cümle aktaralım:

1- “NATO’ya katılma arzusundaki ülkelerin terörizmle mücadele konusunda sağlam tavır sergilemeleri şarttır.” 

2- “İsveç mevzuat değişikliği anlamında adımlar attı ancak mevzuat değişikliklerin fiiliyata yansıması gerekiyor.

Şimdi de İsveç Dışişleri Bakanı Billström’ün açıklamalarından kısa bir kesit:

“Yaptığımız görüşmede ilerleme sağlandığını düşünüyorum”

“Önümüzdeki hafta olumlu bir karar çıkmasını umuyoruz ama bu tamamen Türkiye’ye ait bir karar olacak”

İSVEÇ MAHKEMESİNİN VERDİĞİ PKK KARARI

İsveç Dışişleri Bakanı görüşmelerde ilerleme sağlandığını dile getirirken, bu ilerlemenin nasıl mümkün olduğunu anlamamızı kolaylaştıracak bilgiyi de basın açıklamasında dile getirmiş.

Stockholm Bölge Mahkemesi’nin PKK/YPG üyesine haraç toplamaktan ceza verdiğini hatırlatan İsveç Dışişleri Bakanı, “Ülkemizde terör örgütü PKK/YPG için haraç toplayan 40 yaşındaki kişi, 4,5 yıl hapis cezasına çarptırılırken, cezasını çektikten sonra sınır dışı edilecek. Bu tarihi bir karardır. PKK’ya yönelik endişeleri ciddiye aldığımızın da bir kanıtıdır” şeklinde konuştu.

Bu örnek, İsveç’in terörle mücadele ile alakalı olarak Ankara’dan gelen’ önemli olan uygulama’ mesajını/talebini yeterince karşılıyor mu?

İlerleme kaydedildiği karşılıklı olarak teyit edilmişse, bu gelişmenin Ankara’da memnuniyetle karşılandığı söylenebilir.

Şimdi gözler, biraz da bu süreçteki aktif rolü ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kendisine sempatiyle yaklaşmasının da etkisiyle görev süresi bir yıl daha uzatılan NATO Genel Sekreteri Stoltenberg’in duyurduğu görüşmeye çevrilmiş durumda.

HAKAN FİDAN’IN ‘ZAMAN BASKISINI TASVİP ETMİYORUZ” SÖZLERİNE DİKKAT!

Stoltenberg, Pazartesi günü yani, zirveden bir gün önce Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İsveç Başbakanı Ulf Kristersson’la bir toplantı düzenleyeceğini duyurdu.

Pazartesi günü bir netice çıkar mı?

İsveç’in attığı yeni adımlar Ankara tarafından yeterli bulunur mu?
Yoksa bu iş yine başka bir bahara mı kalır?
NATO zirvesi öncesi şu birkaç gün boyunca Ankara’da yapılacak olan son hazırlıklar, Erdoğan’ın İsveç’li muhatabına ne diyeceğini de somutlaştıracak.
Sonucun ne olacağını da muhtemelen Pazartesi günü öğrenmiş oluruz.

Dışişleri Bakanı Fidan, ‘Zaman baskısının’ bir metot olarak kullanılmasını tasvip etmediklerini söylüyor.

Bu sözler, şu gün şurada şöyle bir zirve var o zamana kadar bu işi halledin şeklindeki bir yaklaşımın ters tepebileceğine de işaret ediyor. İsveç’in NATO üyeliğine yeşil ışık yakmanın yolunun  Madrid’teki taahhütlerin tatmin edici şekilde hayata geçirilmesinden geçtiğini belirtmek için bundan daha açık konuşulabilir miydi?

12.

06-07-2023: Ανακοίνωση Αρχηγείου Ελληνικής Αστυνομίας σχετικά με δημοσιοποίηση στοιχείων ταυτότητας, φωτογραφιών και ασκηθείσας ποινικής δίωξης σε βάρος 15 ημεδαπών, μελών εγκληματικής οργάνωσης που διέπραττε κλοπές από οικίες στην Αττική προσποιούμενοι υπαλλήλους του ΔΕΔΔΗΕ ή συντηρητές ανελκυστήρων και εξαρθρώθηκε την 22-06-2023 από το Τμήμα Ασφάλειας Αμαρουσίου της Διεύθυνσης Ασφάλειας Αττικής

 ΑΡΧΗΓΕΙΟ ΕΛΛΗΝΙΚΗΣ ΑΣΤΥΝΟΜΙΑΣ 

Αθήνα, 6 Ιουλίου 2023

ΑΝΑΚΟΙΝΩΣΗ

Δίνονται στη δημοσιότητα, κατόπιν σχετικής Διάταξης της Εισαγγελίας Πρωτοδικών Αθηνών, τα στοιχεία ταυτότητας και οι φωτογραφίες 15 ημεδαπών, μελών εγκληματικής οργάνωσης που διέπρατταν κλοπές από οικίες ηλικιωμένων στην Αττική, προσποιούμενοι υπαλλήλους του ΔΕΔΔΗΕ ή συντηρητές ανελκυστήρων και εξαρθρώθηκε την 22-6-2023 από το Τμήμα Ασφάλειας Αμαρουσίου, της Διεύθυνσης Ασφάλειας Αττικής (Σχετικό από 23-06-2023 Δελτίο Τύπου).

Σε βάρος τους ασκήθηκε ποινική δίωξη για συγκρότηση και ένταξη σε εγκληματική οργάνωση προς διάπραξη πλειόνων κακουργημάτων-κλοπών, διακεκριμένη περίπτωση κλοπή, τελεσθείσα από δύο ή περισσότερους που είχαν οργανωθεί με σκοπό την τέλεση κλοπών, κατ΄ εξακολούθηση, τετελεσμένη και σε απόπειρα και με την συνολική αξία των αφαιρεθέντων αντικειμένων να υπερβαίνει το ποσό των 120.000 ευρώ, παράνομη κατοχή όπλου και πυρομαχικών (φυσίγγια), κατοχή όπλου για θήρα χωρίς άδεια και νομιμοποίηση εσόδων από εγκληματικές δραστηριότητες, κατ΄ εξακολούθηση, από κοινού  τελεσθείσα κατ΄ επάγγελμα, και ως μέλη εγκληματικής οργάνωσης η οποία επιδιώκει την τέλεση πράξεων νομιμοποίησης, υπό τη μορφή: α) της μετατροπής ή μεταβίβασης περιουσίας εν γνώσει του γεγονότος ότι προέρχεται από εγκληματική δραστηριότητα ή από πράξη συμμετοχής σε τέτοια δραστηριότητα, και β) της απόκρυψης ή συγκάλυψης της αλήθειας με οποιοδήποτε μέσο ή τρόπο, όσον αφορά στη φύση, προέλευση, διάθεση ,διακίνηση ή χρήση περιουσίας, εν γνώσει του γεγονότος ότι αυτή προέρχεται από εγκληματικές δραστηριότητες ή από πράξη συμμετοχής σε τέτοιες δραστηριότητες.

Πρόκειται για τους συλληφθέντες:

  • ΑΛΚΟ Νικόλαο του Αργυρίου και της Ανδριάνας, γεννηθέντα την 15-5-1967 στα Άνω Λιόσια Αττικής,
  • ΖΑΦΕΙΡΟΠΟΥΛΟ Αναστάσιο του Αθανασίου και της Δήμητρας, γεννηθέντα την 17-10-1984 στo Βόλο Μαγνησίας,
  • ΖΑΦΕΙΡΟΠΟΥΛΟ Παναγιώτη αγνώστου πατρός και της Ειρήνης, γεννηθέντα την 22-1-1996 στην Αθήνα,
  • ΚΑΜΠΕΡΗ Ιωάννη του Θωμά και της Γιαννούλας, γεννηθέντα την 26-6-1979 στα Βασιλικά Ευβοίας,
  • ΖΑΦΕΙΡΟΠΟΥΛΟ Κωνσταντίνο του Αθανασίου και της Δήμητρας, γεννηθέντα την 10-5-1982 στο Βόλο Μαγνησίας,
  • ΣΙΑΜΠΑΝΗ Χρήστο αγνώστου πατρός και της Ειρήνης, γεννηθέντα την 23-10-2001 στην Αθήνα,
  • ΖΑΦΕΙΡΟΠΟΥΛΟ Παναγιώτη του Γεωργίου και της Δήμητρας, γεννηθέντα την 1-03-1987 στη Νίκαια Αττικής,
  • ΣΙΑΜΠΑΝΗ Δημήτριο του Σπυρίδωνα και της Αναστασίας, γεννηθέντα την 10-9-1973 στη Νέα Ιωνία Μαγνησίας,
  • ΖΑΦΕΙΡΟΠΟΥΛΟ Ευάγγελο αγνώστου πατρός και της Σταυρούλας, γεννηθέντα την 7-2-1993 στην Αθήνα,
  • ΡΑΜΟ Αθανάσιο του Παναγιώτη και της Σταυρούλας, γεννηθέντα 17-10-1986 στο Βόλο Μαγνησίας,
  • ΣΙΑΜΠΑΝΗ Κωνσταντίνο του Σπυρίδωνα και της Αναστασίας, γεννηθέντα την 20-8-1970 στο Βόλο Μαγνησίας,

και τους μη συλληφθέντες:

  • ΣΙΑΜΠΑΝΗ Κωνσταντίνο του Παναγιώτη και της Δωροθέας, γεννηθέντα την 21-1-1989 στην Αθήνα,
  • ΚΑΜΠΕΡΗ Παναγιώτη του Κωνσταντίνου και της Ευγενίας, γεννηθέντα την 3-10-1991 στον Τύρναβο Λάρισας,
  • ΝΤΑΛΙΠΗ Χρήστο του Ιωάννη και της Μηλίτσας, γεννηθέντα την 10-1-1987 στην Αθήνα,
  • ΖΑΦΕΙΡΟΠΟΥΛΟ Νικόλαο του Γεωργίου και της Βασιλικής, γεννηθέντα την 1-8-1986 στον Πειραιά,

Η συγκεκριμένη δημοσιοποίηση, σύμφωνα με τη σχετική Εισαγγελική Διάταξη, αποσκοπεί στην προστασία του κοινωνικού συνόλου και στην ευχερέστερη πραγμάτωση της αξίωσης της πολιτείας για τον κολασμό των παραπάνω αδικημάτων, καθώς και στη διερεύνηση της συμμετοχής των κατηγορουμένων και σε άλλες αξιόποινες πράξεις σε βάρος και άλλων θυμάτων και που δεν έχουν εισέτι καταγγελθεί από τα τελευταία.

Στο πλαίσιο αυτό, παρακαλούνται οι πολίτες να επικοινωνούν με τους τηλεφωνικούς αριθμούς 210-6875116 του Τμήματος Ασφάλειας Αμαρουσίου και 210-6411111 της Διεύθυνσης Ασφάλειας Αττικής, για την παροχή οποιασδήποτε σχετικής πληροφορίας. Σημειώνεται ότι διασφαλίζεται η ανωνυμία και το απόρρητο της επικοινωνίας.

Επισημαίνεται ότι η συγκεκριμένη δημοσιοποίηση είναι χρονικής διάρκειας τεσσάρων (4) μηνών, σύμφωνα με την από 05-07-2023 Εισαγγελική Διάταξη. Πέραν του χρονικού αυτού ορίου δεν επιτρέπεται και αντίκειται στο νόμο, η διατήρηση ή/και αναπαραγωγή της δημοσιοποίησης των παραπάνω στοιχείων.

13.

33 sivilin öldürüldüğü Başbağlar katliamından yaralı kurtulan muhtar konuştu

5 Temmuz 1993’te Erzincan’ın Kemaliye ilçesinde 33 sivilin PKK’lı teröristlerce katledildiği saldırıdan yaralı kurtulan Başbağlar köyü muhtarı Ali Akarpınar kan donduran olayı anlattı

 05.07.2023
Erzincan’ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyünde 30 yıl önce 33 sivilin teröristlerce katledildiği hain saldırının acısı yüreklerdeki tazeliğini koruyor.

Kent merkezine 220 kilometre uzaklıktaki Başbağlar köyünde, 5 Temmuz 1993 akşamı PKK’lı teröristler, kadınları derede topladıktan sonra evleri yağmalayıp para, altın ve değerli eşyaları alarak tüm evleri ateşe verdi.

Yapılan zulme karşı çıkan 5 kişiyi de evlerde ateşe vererek öldüren teröristler, akşam namazını kılıp camiden çıkan 28 erkeği de köy meydanında topladı. Burada bir süre örgüt propagandası yapan teröristler, daha sonra bu kişileri de kurşuna dizdi. Olaydan sonra bölgede yapılan incelemede yüzlerce boş kovan bulundu.

– 33 SİVİL KÖYDE ANILACAK

Hain saldırının acısı yüreklerdeki tazeliğini koruyor. Başbağlar’da katledilen 33 sivil, yarın köyde anılacak.

Başbağlar katliamına ait izler, köydeki kültürevinde sergileniyor.

Katliamdan yaralı kurtulanlardan hayatta kalan tek kişi olan Başbağlar köyü muhtarı Ali Akarpınar, AA muhabirine, Başbağlar’ın 5 Temmuz 1993’te büyük bir katliama, yangına, talana uğradığını söyledi.

Katliamın üzerinden 30 yıl geçse de acılarının aynı şekilde devam ettiğini belirten Akarpınar, “Başbağlar köyündeki çoğunluğu yaşlı olan insanlar öldürüldü, bunların 5’i de evlerinde diri diri yakıldı. 197 hane, cami, okul ve köyevi dahil olmak üzere önce talan yapıldı, ardından yakıldı. 30 yıldır biz bu acıyı yaşıyoruz.” dedi.

Akarpınar, mahkemelerde katliamın katillerini aradıklarını, en son 2021’de Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığınca yeni bir soruşturma başlatıldığını, bir yıllık soruşturma sürecinin ardından 20’si firari 21 sanık hakkında dava açıldığını belirterek, “Bu 20 sanık eğer hayatta ise lütfen bir an önce yakalanıp adalet önünde hesap versinler.” diye konuştu.

– “HER TARAF YANGIN YERİYDİ”

Katliamda yakınlarını kaybeden Zülfikar Parto ise 5 Temmuz günü köyde bulunmadığını dile getirerek, “Ben olaydan sonra köye geldim. Katliamda birinci ve ikinci derece akrabalarımı kaybettim. Gerçekten çok kötü bir manzara ile karşılaştık. Her taraf yangın yeriydi. İnsanlarımız şehit edilmişti. Her taraf kan içerisindeydi. Allah bir daha böyle bir felaketi Türk milletine göstermesin. Gerçekten büyük bir katliamla karşılaştık.” ifadelerini kullandı.

Köy sakinlerinden Mehmet Aydın da “Teröristler akşam saatlerinde köye gelerek camide bulunan bütün insanları topluyor, propaganda yapacaklarını söylüyor. Herkesi bir araya topladıktan sonra bir haber geliyor ve ateş etmeye başlıyorlar. Birçok insanımızı öldürüyorlar, bazıları ise yaralı olarak kurtuluyor.” dedi.

– “BABAMI, ABİMİ VE TEYZEMİN OĞLUNU KAYBETTİM”

Ayşegül Aydın ise “Köyde yaşanan katliamı sabah namazı vaktinde haber aldık. Yaşanan katliam sonrası gördüğüm manzarayı anlatamam. Yaşayan bilir ancak. Her şey çok kötüydü. Babamı, abimi ve teyzemin oğlunu kaybettim. Şehit edilenlerin hepsi bizlerin uzak ve yakından akrabamızdı.” diye konuştu.

KAYNAK: AA
Ramazan YıldızHaber7.com – Haber Şefi
14. Το τ/ΥΠΕΞ υποδέχθηκε με ευχαρίστηση (κατά δήλωσή του), την παράταση για 1 έτος ακόμα της θητείας του Κου Στόλτενμπεργκ στα καθήκοντα του ΓΓ/ΝΑΤΟ! (Έως 01-10-2024).
15. ΒΙΛΝΙΟΥΣ! ΑΠΟΦΑΣΗ! Ο Ρ-Ο… “ΠΟΛΕΜΟΣ” ΣΥΝΕΧΙΖΕΤΑΙ!
Πάμε να ξεκινήσουμε, μην ασχολούμενοι με το… Βίλνιους, αλλά κρατώντας μόνον την απόφαση που ελήφθη εκεί, σχετικώς με τον πόλεμο!
Ο Ζελένσκι ανέφερε ότι οι Ρώσοι έβαλαν εκρηκτικά στον Πυρηνικό Σταθμό της Ζαπορίζιε!
Κοι των Η.Π.Α., κυρίως εσείς! Μαζέψτε-τον τον Κο αυτόν! Είναι τρελός (είναι άτομο απολύτως της λογικής “γαία πυρί μειχθήτω”) και ικανός να ανατινάξει τον Κόσμο όλον!..
Οι Ουκρανοί και οι… συνεργαζόμενοι “ησύχως και αθορύβως” μαζί τους δυτικοί Στρατοί (sic) (ορθότερα Υπηρεσίες Στρατών), είναι πίσω απ’ όλα τα μέχρι τώρα μείζονα σαμποτάζ στο Ρ-Ο “Πεδίο Αντιπαραθέσεως”, όπως και σ’ εκείνο στην Β. Θάλασσα πιο πίσω χρονικά, η Ζαπορίζιε και ο Σταθμός κατέχονται από τις ΡΕΔ και ο Κος αυτός λέγει πως οι Ρώσοι τον υπονόμευσαν!
Γιατί να το έκαναν; Κινδυνεύει να πέσει και πάλι σε Ουκρανικά χέρια; Προχωρά, έστω και αργά, όπως είχε ισχυρισθεί ο Αμερικανός Στρατηγός Κος Μίλλι η περίφημη ουκρανική… αντεπίθεση, κλπ, και οι ΡΕΔ υποχωρούν; Είναι οι Ρώσοι οι τρελλοί, όπως θέλουν ανοήτως, και κυρίως εις βάρος της παγκοσμίου ειρήνης, να τους παρουσιάσουν οι Η.Π.Α. και γενικώς οι Δυτικοί;
Όχι! Τίποτα απ’ όλα αυτά δεν συμβαίνει!
Η Ουκρανία, ως Κράτος, είναι 100% ΔΙΑΛΥΜΕΝΗ, ο μισός και παραπάνω πληθυσμός της έχει φύγει στο εξωτερικό, η Α. Ουκρανία έχει χαθεί πια έχοντας περιέλθει στα χέρια των Ρώσων και δεν υπάρχει ΟΥΔΕΜΙΑ περίπτωση ανακαταλήψεώς της από τις ΟΕΔ (οι Ρώσοι “κάνουν πλάκα”, προσπαθώντας να παγιώσουν και μόνον τις καταλήψεις τους και τίποτα άλλο, αφού ο ΑΝΣΚ τους έχει επιτευχθεί ως προς το εδαφικό από τον Σεπ. του 2022, ενώ ως προς το να φύγει ο Ζελένσκι από την εξουσία, αυτό θα είναι θέμα χρόνου όταν στις Η.Π.Α. αναλάβει και πάλι ένας σοβαρός Πρόεδρος, είτε “Δημοκρατικός”, είτε “Ρεπουμπλικανός”, αφού ο έχων άνοια και γεροντικό πείσμα Μπάϊντεν δεν ξέρει ή ορθότερα, όπως αποδεικνύεται, δεν ήξερε ποτέ, ακόμα και όταν ήταν νέος και καλά, να ελίσσεται, ακολουθώντας και με την Ουκρανία την ίδια τακτική που είχε ακολουθήσει και με την Κίνα, αλλά και με την Τουρκία, μια τακτική που λέγεται δυστυχώς “κτυπάω το κεφάλι μου με φόρα στον τοίχο”!..
Τελικώς, θέλει πολύ προσοχή, Κοι των Η.Π.Α. και της Δύσεως, Κοι… Παραλήδες Κοσμοκυρίαρχοι, διότι ένας άρρωστος άνθρωπος, όπως εμείς τον εκτιμούμε, σαν τον Ζελένσκι, είναι σε θέση να προσβάλλει την Ζαπορίζιε, ήτοι τον μεγαλύτερο “Π.Σ.” στην Ευρώπη και ακολούθως να κατηγορήσει την Ρωσία για τον όλεθρο που θα επακολουθήσει!.. Σας θυμίζει λίγο ή όχι αυτό την ιστορία με την σφαγή στο δάσος του Κατίν, όταν οι φονιάδες των Πολωνών ήσαν οι Σοβιετικοί Κομμουνιστές, αλλά η Δύση αποφάσισε για λόγους που σχετίζονταν με τον στόχο της νίκης κατά των ανθρωπόμορφων κτηνών ΝΑΖΙ να πουν ότι φονιάδες ήσαν οι Γερμανοί; Τί να περιμένει κανείς από έναν… τύπο σαν τον Ζελένσκι, ο οποίος για να δείχνει ότι η χώρα του πολεμάει φοράει μονίμως, μαζί με το “σταφ” του τα γνωστά… “μπλουζάκια εργασίας”;
Κοι του Α/Κράτους, κυρίως εσείς, αλλά και πράγματι ΣΟΒΑΡΟΙ Κοι του αγαπημένου μας νησιού, Βρετανοί! Θέλουμε να ελπίζουμε ότι ελέγχεται, εσείς τουλάχιστον, τον Ζελένσκι, όσο μπορείτε φυσικά, λόγω… Μπάϊντεν, ώστε να μην φτάσουμε σε τρελά Ζελένσκια… διαβήματα!.. Καταλάβατε!..
Είναι απολύτως βέβαιον Κε Μπλίνκεν και ιδίως… Κε Όστιν, πως σήμερα στις Η.Π.Α. δεν υπάρχει στρατιωτικός σαν τον Στρατηγό Πάτον ή σαν τον Μακ Άρθουρ, ο οποίος “να τρίξει τα δόντια” με την παρουσίαση της στρατιωτικής ΑΛΗΘΕΙΑΣ για την Ουκρανία σε όλους εσάς και κυρίως προς τον Πρόεδρό σας και Πλανητάρχη μας, ικανός παράλληλα να παρουσιάσει και μια συμφέρουσα ευρύτερη εναλλακτική στρατιωτική πρόταση, μια πρόταση νίκης για την Δύση! Βεβαίως ο Κος… Μίλλι είναι καλός, ικανός, κλπ, αλλά δεν είναι πχ… Πάτον! Και να ήταν όμως, μάλλον η Α/Κ-Β θα τον “σούταρε” !
Κοι της Δύσεως και κυρίως εσείς Κοσμοκυρίαρχοι Απάτρηδες “Διεθνείς Εβραίοι”!
“Κλείστε” τώρα το Ουκρανικό, όπως ακριβώς τόσο εύκολα το είχατε “ανοίξει”!
Πάψτε να αυταπατάστε πιστεύοντας δήθεν ότι μπορείτε να καταστήσετε μια χώρα σαν την Ρωσία, μια Υπερδύναμη ουσιαστικά, όπως και να την εξετάσει κανείς, “χώρα παρία” της Διεθνούς Κοινότητος!..
Μόλις το ακούμε αυτό θυμόμαστε αμέσως και χωρίς να το θέλουμε, το οιωνεί απόλυτο και αυταρχικό του πολιτικού ύφους όλων των Α/”Δημοκρατικών” Κ-Β! Οι απόψεις των περισσοτέρων των “Δημοκρατικών” στα περισσότερα των διεθνών σοβαρών θεμάτων ήσαν πάντα μονολιθικές, ήτοι δυσκόλως επιδεχόμενες αλλαγών! Αυτό μπορεί να είναι κάτιο συμβατό με την διεθνή πολιτική στο Πεδίο πρακτική;
Βρείτε τρόπους να πείσετε τους Ρώσους για τις εναλλακτικές πηγές ενέργειας, θέμα που μας έφερε έως εδώ, και αν όχι, αν δεν τα καταφέρετε, τότε βρείτε τρόπο ώστε τουλάχιστον να μην χάσετε κέρδη και οφέλη από τους όποιους σχεδιασμούς σας, τους οποίους μπορείτε να μην βάλλετε βεβαίως στις καλένδες, αλλά να τους αφήσετε χρονικά για το μέλλον!
Ουδεμία Ρωσία δεν κατατρίβεται και αιμορραγεί στρατιωτικά με ό,τι συμβαίνει τώρα στην Ουκρανία, αν αυτό πιστεύετε! Αντιθέτως!
Τελειώνετε με την… Ουκρανία, “ανοίξτε” και πάλι στον Κόσμο την Ρωσία γενικώς και κυρίως μέσω του “Διαδικτύου”, ώστε να φανεί σε όλο του το… Μεγαλείο ο Εχθρός και ασχοληθείτε ΣΟΒΑΡΑ και… ΜΟΝΟΛΙΘΙΚΑ (!!!), ΑΝ ΘΕΛΕΤΕ ΝΑ ΕΠΙΒΛΗΘΕΙΤΕ ΤΩΝ ΡΩΣΩΝ ΚΑΙ ΝΑ ΚΥΡΙΑΡΧΗΣΕΤΕ, ΣΤΗΝ ΑΜΥΝΑ ΤΗΣ ΚΩΝ-ΠΟΛΕΩΣ ΚΑΙ ΤΩΝ ΣΤΕΝΩΝ! Αυτό δεν είναι κάτι εύκολο, αφού εσείς θα παίξετε και πάλι, αν απαιτηθεί, που μάλλον θα απαιτηθεί, εκτός έδρας, σε αντίθεση με την “Αρκούδα” που θα είναι περίπου στην έδρα της!..
Milat
ΣΤΑΜΑΤΕΙΣΤΕ ΤΟΝ ΓΕΡΟ ΜΠΑΪΝΤΕΝ ΤΩΡΑ, ΠΡΙΝ ΝΑ ΕΙΝΑΙ ΠΟΛΥ ΑΡΓΑ! ΟΧΙ ΜΟΝΟΝ ΔΕΝ ΣΤΑΜΑΤΑΕΙ ΤΗΝ ΟΛΟΚΛΗΡΩΤΙΚΗ Κ/Φ ΤΗΣ ΟΥΚΡΑΝΙΑΣ, ΑΛΛΑ ΤΙΣ ΔΙΝΕΙ ΚΑΙ ΠΥΡΟΜΑΧΙΚΑ ΔΙΑΣΠΟΡΑΣ! ΜΗΠΩΣ ΕΚΤΟΣ ΑΠΟ ΑΝΟΙΑ, ΓΕΡΟΝΤΙΚΟ ΠΕΙΣΜΑ, ΑΡΧΙΖΕΙ ΚΙΟΛΑΣ ΝΑ ΤΡΕΛΛΑΙΝΕΤΑΙ ΚΑΙ ΝΑ ΦΑΝΤΑΣΙΩΝΕΤΑΙ ΤΟΝ… ΝΑΠΟΛΕΟΝΤΑ; 
ΘΥΜΙΖΩ ΠΡΟΣ ΟΛΟΥΣ ΟΤΙ ΤΟ ΚΡΙΣΙΜΟ 2023 ΔΕΝ ΕΧΕΙ ΠΑΡΕΛΘΕΙ ΑΚΟΜΑ, ΚΕ… ΠΡΩΘΥΠΟΥΡΓΕ ΤΗΣ ΕΛΛΑΔΟΣ!.. 
ΥΓ. Μην αρχίσετε κάποιοι πάλι τις ύβρεις, της μορφής Ρωσόφιλε, και παπάρια, διότι θα δείξετε αμέσως το επίπεδο της κρίσεώς σας και την αντιληπτική των θεμάτων ικανότητά σας!..

16.

Ποιος ήταν ο Oki που εκτέλεσαν στη Χαλκιδική – Οι «Μαγαζάτορες» και ο πόλεμος του οργανωμένου εγκλήματος στα Σκόπια

Ποιος ήταν ο Oki που εκτέλεσαν στη Χαλκιδική – Οι «Μαγαζάτορες» και ο πόλεμος του οργανωμένου εγκλήματος στα Σκόπια

Ο 39χρονος φέρεται να ήταν αρχηγικό μέλος ομάδας του υποκόσμου στα Σκόπια

Γνωστό όνομα στον χώρο του υποκόσμου και του οργανωμένου εγκλήματος της χώρας του φέρεται να ήταν ο 39χρονος από τη Βόρεια Μακεδονία που δολοφονήθηκε στη Χαλκιδική τα ξημερώματα του Σαββάτου.

Το θύμα βρισκόταν με την παρέα του στην αυλή παραθεριστικής οικίας στην περιοχή Χανιώτη όταν ξαφνικά στις 3:30 τη νύχτα εμφανίστηκαν 2 άτομα πάνω σε μια μηχανή και άνοιξαν πυρ εναντίον του.

Από τις 19 σφαίρες που έριξαν τραυματίστηκε θανάσιμα ο 39χρονος. Επίσης τραυματίστηκε ο 45χρονος φίλος του που νοσηλεύεται εκτός κινδύνου στο νοσοκομείο.

Σύμφωνα με όσα αναφέρουν μέσα ενημέρωσης της Βόρειας Μακεδονίας ο 39χρονος γνωστός και με το προσωνύμιο Oki φέρεται να ήταν ένα από τα αρχηγικά μέλη μια ομάδας του υποκόσμου στα Σκόπια με το όνομα Dukandjik (Μαγαζάτορες).

Προαναγγελία θανάτου

Μάλιστα φαίνεται η δολοφονία του 39χρονου να είχε προαναγγελθεί με μια ανάρτηση στο TikTok χθες Παρασκευή.

Οι δύο αναρτήσεις στο TikTok χθες και σήμερα

Συγκεκριμένα αναρτήθηκε μια φωτογραφία με τον 39χρονο που έχει γραφτεί το μήνυμα «coming soon» ενώ δεξιά και αριστερά τα άτομα έχουν ένα κόκκινο x.

 

Σήμερα από τον ίδιο λογαριασμό αναρτήθηκε η ίδια φωτογραφία στην οποία έχει μπει κόκκινο x και στον 39χρονο.

Μπαράζ εκτελέσεων

Ο Oki εμφανιζόταν ως επιχειρηματίας με συμμετοχή σε καζίνο στη γειτονική χώρα και εργοστάσιο ποτών στα Σκόπια.

Από τον τρόπο εκτέλεσης οι Αρχές εξ αρχής εικάζουν ότι πρόκειται για συμβόλαιο θανάτου.

Στο πλαίσιο αυτό συνδέουν την μαφιόζικη εκτέλεση του 39χρονου με μια άλλη δολοφονία περίπου πριν τρεις μήνες στα Σκόπια.

Τότε είχε εκτελεστεί μέσα σε μια καφετέρια με σχεδόν 40 σφαίρες ένας στενός του φίλος που φέρεται να ανήκε στην ηγετική ομάδα της ομάδας του Oki.

Στο ίδιο πλαίσιο εξετάζεται αν η σημερινή δολοφονία σχετίζεται και με μία άλλη δολοφονική επίθεση που σημειώθηκε χθες στην Πρίστινα στο Κόσσοβο με θύμα άλλο ένα πρόσωπο του περιβάλλοντος του 39χρονου.

Κρυβόταν στην Ελλάδα

Πληροφορίες από τη γειτονική χώρα αναφέρουν ότι εδώ και μήνες έχει ξεσπάσει πόλεμος μεταξύ εγκληματικών ομάδων του υποκόσμου στα Σκόπια με την ομάδα του Oki να έχει μπει στο στόχαστρο αντίπαλης μαφιόζικης ομάδας.

Μάλιστα όπως υποστηρίζουν ο 39χρονος ουσιαστικά κρυβόταν στην Ελλάδα γνωρίζοντας ότι είναι ο επόμενος στόχος.

Από το 112 ενημερώθηκε η Αστυνομία

Ο 39χρονος είχε έρθει στη Χαλκιδική μαζί με άλλους  δύο άνδρες και δύο γυναίκες.

Από τα πυρά τραυματίστηκε ο ένας από τους φίλους του επίσης επιχειρηματίας.

Οι δύο γυναίκες βλέποντας το σκηνικό άρχισαν να φωνάζουν ενώ μαζί με το τρίτο άτομα μετέφεραν τους δύο άνδρες που δέχθηκαν τα πυρά στο Κέντρο Υγείας Κασσάνδρας.

Η αστυνομία ενημερώθηκε από μια κλήση που έγινε στο 112 αναφέροντας ότι ακούστηκαν φωνές στο συγκεκριμένο σημείο που καλούσαν σε βοήθεια.

Όταν έφτασαν οι πρώτοι αστυνομικοί τα θύματα είχαν ήδη μεταφερθεί στο Κέντρο Υγείας.

Οι έρευνες για τον εντοπισμό των δραστών είναι σε εξέλιξη. Ωστόσο εικάζεται ότι αμέσως μετά την δολοφονική επίθεση πέρασαν τα σύνορα για τη Βόρεια Μακεδονία όπου έχουν ενημερωθεί οι τοπικές Αρχές.

17. ΙΔΙΑΙΤΕΡΗ ΠΡΟΣΟΧΗ ΣΤΟ ΠΑΡΑΚΑΤΩ! 

Savunma Sanayii Başkanlığı’nda yeni yapı belli oldu

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı’nda yeni teşkilat yapısı belli oldu. Doğrudan başkana bağlı birimlerde değişiklikler yaşandı.

04.07.2023 
Yeni teşkilat yapısında Prof. Dr. Haluk Görgün’e bağlı Başkanlık Çalışma Ofisi; Özel Kalem Müdürlüğü, Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği ve Karar Destek Müdürlüğü’nden oluşuyor. Karar Destek Müdürlüğü yeni kurulan bir birim olarak dikkat çekiyor.

Öte yandan eskiden Başkanlık Çalışma Ofisi içerisinde yer alan Kurumsal Yönetim ve Koordinasyon Daire Başkanlığı ve Savunma Sanayii Akademi, Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hakan Karataş’a bağlandı. Önceki dönemde direkt olarak Savunma Sanayii Başkanı’na bağlı olan Savunma Sanayii Yürütme Kurulları ise Başkan Yardımcısı Hüseyin Avşar’a bağlandı.

Yine önceki dönemde bir başkan yardımcısına bağlı olan Uluslararası İşbirliği Daire Başkanlığı, direkt olarak Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün’e bağlı olarak bundan sonra faaliyetlerini sürdürecek.

Milli Muharip Uçak’a özel Daire Başkanlığı

Önceki dönemde Milli Muharip Uçak Grup Müdürlüğü olarak faaliyetlerini sürdüre birim, yeni dönemde Daire Başkanlığı’na yükseltildi.

Yeni dönemde, Daire Başkanlıkları’nın dağılımı ise şu şekilde oldu:

Prof. Dr. Hakan Karataş, Kurumsal Gelişim ve Değeler Başkan Yardımcısı

Personel ve Eğitim Dairesi Başkanlığı
Kurumsal Yönetim ve Koordinasyon Daire Başkanlığı
İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı
Savunma Sanayii Akademi

Gökhan Uçar, Hava ve Deniz Sistemleri Başkan Yardımcılığı

Uçak Daire Başkanlığı
İnsansız ve Akıllı Sistemler Daire Başkanlığı
Deniz Araçları Daire Başkanlığı
Milli Muharip Uçak Daire Başkanlığı
Motor ve Güç Aktarma Sistemleri Daire Başkanlığı

Mustafa Murat Şeker, Sistem ve Harekat Destek Başkan Yardımcılığı

Siber Güvenlik ve Bilişim Sistemleri Daire Başkanlığı
Muhabere Elektronik ve Bilgi Sistemleri Daire Başkanlığı
Elektronik Harp ve Radar Sistemleri Daire Başkanlığı
Kara Araçları Daire Başkanlığı
Harekat Destek Daire Başkanlığı

Prof. Dr. İhsan Kaya, Sanayileşme ve Stratejik Planlama Başkan Yardımcılığı

Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı
Sanayileşme Daire Başkanlığı
Ar-Ge ve Teknoloji Yönetimi Daire Başkanlığı
Kalite-Test ve Sertifikasyon Daire Başkanlığı

Hüseyin Avşar, Stratejik Sistemler Başkan Yardımcılığı

Silah ve Mühimmat Daire Başkanlığı
Stratejik Sistemler ve Uzay Daire Başkanlığı
Helikopter Daire Başkanlığı
Güvenlik ve Teçhizat Projeleri Daire Başkanlığı
Savunma Sanayii Yürütme Kurulları

KAYNAK: SAVUNMASANAYİST
Fuat ÖnerHaber7.com – Haber Şefi
18. Η ΜΙΤ ανέφερε ότι σκότωσε στην Σουλεϊμανίγιε τον Τζελάλ ΚΑΓΙΑ, μέλος του “ΡΚΚ”, δήθεν υπεύθυνο πληροφοριών για το Β. Ιράκ, ο οποίος εφέρετο ως ο υποδείξας την δολοφονία του Τ/διπλωμάτη Οσμάν ΚΙΟΣΕ!

19. ΔΙΑΒΑΣΤΕ ΤΙ ΕΓΡΑΨΕ Η ΓΑΛΛΙΚΗ “ΛΕ ΜΟΝΤ” ΓΙΑ ΤΟΝ ΚΟ ΦΙΝΤΑΝ, ΑΝ ΚΑΙ ΕΔΩ ΣΑΣ ΕΧΟΥΜΕ ΧΡΟΝΙΑ ΤΩΡΑ ΠΑΡΟΥΣΙΑΣΕΙ, ΟΧΙ ΑΠΛΩΣ ΤΟ “ΠΡΟΦΙΛ” ΤΟΥ ΑΝΔΡΟΣ, ΑΛΛΑ ΟΛΟΝ ΤΟΝ ΧΑΡΑΚΤΗΡΑ ΤΟΥ!..

Le Monde’dan Fidan analizi: Az konuşarak tüm Batı’nın onu konuşmasını başardı

Fransız Le Monde gazetesinde Nicolas Boucier imzalı bir analiz yayınlandı.

 04.07.2023 
Yeni dönem kabinesinin en çok konuşulan bakanlarından biri olan Hakan Fidan hakkında yabancı basında analizler yer almaya devam ediyor. Son olarak Fransız Le Monde gazetesinde Nicolas Boucier imzalı bir analiz yayınlandı. “Türkiye’de diplomasinini yeni başkanı, siyasetin gizemli prensi Hakan Fidan” başlığı ile yayınlanan analizde “İstihbarat teşkilatlarının bu eski başkanı, Erdoğan’ın temel işlerinin uygulayıcısıydı. Türk cumhurbaşkanının sadıkları arasında sadık, olası bir halef olarak görülüyor.” İfadeleri yer aldı.

ETKİLİ SİYASİ PROFİL

Fidan’ın Erdoğan’a yakın bir isim olduğu belirtilen haberde Fidan’ın birçok yurt dışı gezisine katıldığı belirtildi: Hakan Fidan, on üç yıl boyunca koruyucusunun gölgesinde kaldı, her zaman yanında, gerektiğinde yanında, toplantılarda, kamera arkasında, resmi fotoğraflarda ama güvenli bir mesafede kaldı. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dışişleri bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun refakatinde yurt dışına gittiğinde, sağduyulu olduğu kadar da etkili bir siyasi karanlığın prensi olan heyetteki diğer kişiydi.

KONUŞMADAN SESİNİ DUYURDU

Fidan’ın az konuştuğunu ama MİT’teki işlerinin ses getirdiğini yazan gazete “Bugün Türk diplomasisi başkanı Hakan Fidan hiçbir zaman fazla konuşmadı ama Türk istihbarat teşkilatı Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) başına geçtiğinde sesi hiç azalmadı.” ifadelerini kullandı.

Gazete ayrıca çoğu bölgesel sorunu Fidan’ın ele aldığını yazdı: İstihbarat başkanı olarak Hakan Fidan Ortadoğu’nun yakıcı meselelerini ele aldı. Mısır ve Suudi Arabistan ile ilişkilerin yeniden başlamasına zemin hazırlayan oydu . O, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Moskova üzerinden yeniden bağlantı kurmaya çalıştığı Libya ve Suriye ile müzakerelere öncülük eden şimdiki selefi Çavuşoğlu’ndan çok daha fazla.

Proto Thema Le Monde’un analizini ‘Le Monde bir makalesinde Hakan Fidan için ‘O, Erdoğan’ın en büyük yardımcısı ve kara kutusu’ diyor’ başlığı ile okurlarına sundu.

Bu analizi sayfasına taşıyan In.gr ise ‘Fidan çok az konuşarak neredeyse tüm Batı’nın onu konuşturmasını başardı’ dedi.

Haberde Fidan’ın Yunan mevkidaşı Giorgos Gerapetritis ile ilk görüşmesini Vilnius’taki NATO Zirvesi’nde yapacağı bilgisine de yer verildi.

Zeynep GülHaber7.com – Editör
Haber 7 - Zeynep Gül
20.
04-07-2023
Η Τουρκία και η Αίγυπτος, μετά από 13 χρόνια, διόρισαν και πάλι Πρέσβεις στις πρωτεύουσες των 2 χωρών! Ο Τ/Πρέσβης στο Κάϊρο είναι ο Σαλίχ Μουτλού ΣΕΝ και ο Αιγύπτιος Πρέσβης στην Άγκυρα είναι ο Αμρ Ελχαμαμί.

21.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan 25 milyar dolarlık çıkarma

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 3 ayaklı Körfez seyahatinin ayrıntıları belli oldu. Bu seyahatlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve kurmaylarının 25 milyar dolarlık yatırımı Türkiye’ye çekmeye çalışacağı bilgisi verildi.

05.07.2023 

 

Türkiye’ye yatırım aktarılmasını sağlamayı hedefleyen Erdoğan ve ekonomi kurmayları, Körfez’e çıkarma yapmaya hazırlanıyor. Üç ayaklı seyahat planının ayrıntıları belli oldu.

Türkiye ile Körfez ülkeleri arasında başlatılan yeni dönem çerçevesinde ekonomik ilişkiler her geçen gün daha da derinleşiyor.

YENİ ANLAŞMALAR GÜNDEMDE

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ilerleyen günlerde Birleşik Arap Emirlikleri’ni (BAE) ziyaret edeceğini açıkladı.

Planlanan ziyaret kapsamında bazı anlaşmalara imzaların atılması bekleniyor.

ERDOĞAN KÖRFEZ TURUNA HAZIRLANIYOR

ABD merkezli Bloomberg, Erdoğan’ın Türkiye’ye yatırım ve diğer mali kaynakları çekmek amacıyla Körfez turuna çıkacağını yazdı.

BAE ziyareti konusunda her iki ülkeden delegelerin hazırlık aşamasında olduğu ve daha güçlü ekonomik bağlar üzerinde çalıştıkları belirtildi.

25 MİLYAR DOLARLIK YATIRIM ÇEKME HEDEFİ

İsmi açıklanmayan Türk yetkililere işaret edilerek, Erdoğan’ın BAE’den sonra Suudi Arabistan’a ve Katar’a seyahat etme niyetinde olduğu kaydedilerek şöyle denildi:

Türk hükümeti, Körfez ülkelerinden 25 milyar dolarlık yatırım çekme hedefi belirledi.

TÜRKİYE İLE BAE ARASINDA KARŞILIKLI ZİYARETLER

Haberde, “Erdoğan’ın BAE ziyareti, Şimşek ile Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın bu ülkedeki görüşmelerinin ardından geldi.” ifadesi kullanıldı.

Ardından BAE’den üst düzey bir heyetin, iki ülke arasındaki yatırım iş birliğinin ayrıntılarını görüşmek üzere ziyaret gerçekleştirdiği anımsatıldı.

ŞİMŞEK’İN ATANMASI PİYASA DOSTU HAREKET

Öte yandan, eski bir Merrill Lynch stratejisti olarak geçmişi göz önüne alındığında, Erdoğan’ın Şimşek’i atamasının “piyasa dostu bir hareket” olarak değerlendirildiğine dikkat çekildi.

TİCARET HACMİNDE İKİ KAT HEDEFİ

Yeni ekonomi ekibinin hedefinden bahseden Erdoğan’ın, enflasyonu kontrol altına almanın temel öncelikleri olacağını söylediği hatırlatıldı.

Mart ayında Türkiye, BAE ile ticaret hacmini iki katına çıkarmak için anlaşma imzalamıştı.

Özgür GündüzHaber7.com – Editör
Haber 7 - Özgür Gündüz

22.

NATO Secretary General with President Biden: We will agree a new defence investment pledge

  • 11 Jul. 2023
  • Welcoming US President Joe Biden at the NATO Summit in Vilnius on Tuesday (11 July 2023), Secretary General Jens Stoltenberg thanked him for his strong leadership making “this Alliance united and even stronger”. Mr. Stoltenberg said that the Summit will send a clear message to Ukraine that “we stand by them as long as needed” and that another major message from the Summit will be that “we need to invest more in our defence and we will agree a new defence investment pledge”.
23.

MOSSAD’ın şeytan üçgenine ‘MİT’ yumruğu! Hayalet hücreye darbe

Milli İstihbarat Teşkilatı, İsrail, Rus ve İran istihbaratına bağlı Türkiye’de faaliyet gösteren casuslara yönelik gerçekleştirdiği başarılı operasyonlarından sonra kamuoyunda ses getirecek yeni bir operasyona daha imza attı.

 03.07.2023 
MİT İstanbul Bölge Başkanlığı İstihbarata Karşı Koyma Daire Başkanlığı birimleri, İsrail Gizli Servisinin ülkemize yönelik gerçekleştirdiği haber alma faaliyetlerini aylarca adım adım takip etti.

MİT’in elde ettiği bilgilere göre Mossad, istihbarat ve takip yeteneği olan kişileri özel olarak seçip yurtdışında eğitti. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünce düzenlenen siyasal ve askeri casusluk operasyonunda yakalanan Ahmet Koray Özgürün, Alperen Erkut, Halid Alnebhen, Gizvan Amori, Nizar Saaddeddin, Muhammed Murii ve Khaled Nijim adlı 7 kişi, sorgularında Mossad’a çalıştıklarını tek tek itiraf etti. Toplamda 9 hücreyle bağlantılı 56 şahsın Mossad’a çalıştığı değerlendiriliyor.

SAHTE İNTERNET SİTELERİ KURDULAR

İsrail devletinin Tel Aviv merkezli aralarında Ortadoğulu birçok ülke vatandaşından oluşan uzaktan çevrimiçi operasyon ekibi kurarak, biyografik istihbari bilgi toplama, teknik bazda konum ve gerçek İP adreslerinin elde edilmesini sağlamak için Arapça başta olmak üzere farklı dilde çoklu yayın yapan sahte internet haber siteleri dahi kurduğu saptandı. Mossad’a bağlı 9 ayrı İsrailli istihbaratçının yönetip yönlendirdiği üst istihbarat hücre yapılanması şeklinde kurulan dev istihbarat ağının, uluslararası çapta operatif yeteneğe ulaştığı öğrenildi.

SAHTE İNTERNET SİTELERİ KURDULAR

İsrail devletinin Tel Aviv merkezli aralarında Ortadoğulu birçok ülke vatandaşından oluşan uzaktan çevrimiçi operasyon ekibi kurarak, biyografik istihbari bilgi toplama, teknik bazda konum ve gerçek İP adreslerinin elde edilmesini sağlamak için Arapça başta olmak üzere farklı dilde çoklu yayın yapan sahte internet haber siteleri dahi kurduğu saptandı. Mossad’a bağlı 9 ayrı İsrailli istihbaratçının yönetip yönlendirdiği üst istihbarat hücre yapılanması şeklinde kurulan dev istihbarat ağının, uluslararası çapta operatif yeteneğe ulaştığı öğrenildi.

CASUS YAZILIMLA VİRÜSLÜ SİTELER

Yurtdışından Türkiye’deki elemanlarla gerçekleştirilen tüm irtibatların İspanya, İngiltere, Almanya, İsveç, Malezya, Endonezya, Belçika ülkelerine ait sahte kişilere ait yüzlerce tek kullanımlık internet data hatları üzerinden yapıldığı belirlendi. Hücre liderlerinden, gerçek kimliği tespit edilemeyen “Shirin Alayan” sahte kod adlı Mossad elemanı tarafından Almanya telefon hattıyla ‘Khaled Nijim’ adlı Filistinli’ye kurdurulan internet tabanlı haber siteleri, “najarland.com, almeshar.com, nasrin-news.com hresource.co.uk” aracılığıyla hedef kişinin ilgisinin çekeceği nokta özel haber hazırlandı. Bu yolla virüslü linklere tıklattırılarak hedefteki kişinin telefonlarına sızıldığı öğrenildi.

SİBER EĞİTİM KULHARİ’DEN

İstanbul’da İsrail adına çalışan istihbarat elemanlarına, uzaktan siber eğitim ve teknik destek hizmetlerini ise Tel Aviv merkezli casus yazılım firması, Cyberintellingence İnternational Private Ltd’in yöneticisi 8 Ekim 1999 doğumlu Priyanshi Patel Kulhari veriyordu. Mossad’a çalışan siber istihbarat uzmanı Kulhari, İstanbul’daki casuslarla sürekli irtibat halindeydi. Hedef şahısların telefonlarına casus yazılımlarla nasıl sızılacağını, hangi haberlerin linklerinin tıklattırılacağını yine Kulhari belirliyordu.

YURTDIŞI OPERASYON EKİBİ KURMUŞLAR

MİT ayrıca, Mossad’ın İstanbul’da elemanı yaptığı Arap kökenli casusları, başta Lübnan ve Suriye’ye istihbarat toplama ve SİHA’larla operasyon yapılacak nokta konumların belirlenmesi için gönderildiğini tespit etti. Sözde Malezya, Endonezya ve İsveç’te kurulu farklı iş kollarına bağlı ofislerin kurulduğu öğrenildi. Aslında tüm operasyonlar İsrail’in başkenti Tel Aviv’den yönetiliyordu. Önce beyaz olarak adlandırılan sahte takipler olan Cami, Kilise, Kapalıçarşı, Mısır Çarşısı gibi legal bilinen turistik yerlerin fotoğraflanması yaptırılarak saha elemanlarının yetenekleri ve bağlılıkları ölçülerek bir üst aşamaya çıkarılıyor.

5 AŞAMADA AJANLIK EĞİTİMİ

Ajanlık faaliyetleri 5 ayrı aşamadan oluşturularak uzaktan operasyonel eğitimi kademe kademe yaptırılıyor. 5’inci aşamaya geçmiş istihbarat elemanları yurtdışı ülkelerine gizlice gönderilip profesyonel istihbaratçı olarak eğitiliyordu. MİT, Mossad tarafından İstanbul’da eleman yapılan bazı Lübnanlı ve Suriyeliler’in Beyrut’taki Haret Hreik bölgesine keşif ve istihbarat amaçlı yollandığını saptadı. Lübnan Hizbullahı’nın yerleştiği bir binanın tam koordinatlarının alınması ve hedef binanın 3. katının içerisinde bulunan Hizbullah’a mensup üst düzey askeri ve siyasi isimlerin kimliklerinin tespitinin yapılması gibi uluslararası faaliyetlerin de yapıldığını tespit etti.

GİZVAN AMORİ

ŞAM’DA İSTİHBARAT KEŞFİ

9 ayrı hücre liderinden olan gerçek kimliği tespit edilemeyen ve İsrail’de ikamet eden “Abdulla Qassem” kod adlı Mossad görevlisinin, kendisini İsveç’te yaşayan Ürdün’lü bir Arap olarak tanıttığı, internetten Şam’ın Kudsiye bölgesinde stratejik öneme haiz bir binanın güvenlik seviyesinin analiz edilmesi ve detaylı fotoğraflanması için Zeyd Saadeddin adlı kişiyi görevlendirdiği öğrenildi.

HALİD ALNEBHEN

 

MOSSAD TAYLAND’DA EĞİTİM MERKEZİ KURMUŞ

Ancak İsrail İstihbaratı aralarında Türklerin de olduğu birçok casusu üç aşamalı istihbari gizlenme metodları kullanarak birinci adım olan Sırbistan’a, oradan ikinci adım Dubai’ye, sonra üçüncü adım Tayland’ın başkenti Bangkok’a gizlice turistik seyahat ettiriliyordu. Üç ülkenin de ortak özelliği Türk vatandaşlarına vize uygulamıyordu. Yani istihbarat eğitimine yollanan casusların İstanbul çıkışlı seyahati üçüncü şehir olan Bangkok’ta sonlanıyordu. Tayland’a gizli kurulu Mossad eğitim merkezine götürülen firari casuslardan Okan Albayrak adlı bir Türk’e, istihbari rapor yazma, takip tarassut yapma, İKK tedbirleri çerçevesinde MİT ve diğer istihbarat servislerinden kaçma ve kurtulma yöntemi, foto dokümante etme, İstihbari gözlem ve analiz, araçlara uydu takip GPS cihazı yerleştirme konularında birebir teknik ve taktik istihbarat eğitimi veriliyordu.

KHALED NİJİM

 

MOSSAD SIZAMADIĞI TELEFONLARI GASP ETTİRDİ

MİT’in İKK ajanları, Mossad’ın Türkiye’deki casusluk faaliyetlerini bir adım öteye taşıdığını da adım adım çözdü. Mossad’ın MİT’e yakalanmamak için çok karmaşık metodlar geliştirerek İstanbul merkezli bazı operasyonlar gerçekleştirdiği ortaya konuldu. İsrail’e çalışan Halepli şebeke üyeleri Muhammed Filli ve Abdullah Fellaha tarafından Kağıthane’deki Trend GYO adlı şirketin Suriyeli yönetim kurulu başkanı Hisham Younis Yahya Qafisheh’in ofisinin keşif yapılması, Qafisheh’in kullandığı telefonun gasp edilmesi olayının planlanması, yine Başakşehir’deki bir sitede bir ikametgahdan hırsızlık yapılarak bilgisayarların ve dokümanların çalınmasının gerçekleştirildiği öğrenildi.

KAYNAK: SABAH
ÖzgürBayrakHaber7.com – Editor
24.

Alman hükümetinde savaş uçağı krizi! Suudi Arabistan ikiye böldü

Almanya’da iktidar koalisyonunu oluşturan Sosyal Demokrat Parti (SPD), Hür Demokrat Parti (FDP) ve Yeşiller Partisi arasında, Suudi Arabistan’ın satın almak istediği Eurofighter uçağının satışı konusunda anlaşmazlık olduğu iddia edildi.

03.07.2023 
Almanya’da iktidar koalisyonunu oluşturan Sosyal Demokrat Parti (SPD), Hür Demokrat Parti (FDP) ve Yeşiller Partisi arasında, Suudi Arabistan’ın satın almak istediği Eurofighter savaş uçağının satışı konusunda anlaşmazlık olduğu iddia edildi.

YEŞİLLER PARTİSİ KARŞI ÇIKTI

Welt am Sonntag gazetesinin haberinde, İngiliz BAE Systems ile Alman-İspanyol ortaklığı Airbus Defence ve İtalyan Leonardo şirketlerinin oluşturduğu konsorsiyum tarafından İngiltere’de üretilen Eurofighter’ın, Suudi Arabistan’a satışı konusunda, İngiltere hükümetinin Almanya’ya baskı yaptığı, ancak Yeşiller Partisinin buna karşı geldiği aktarıldı.

HÜKÜMET İÇİNDE ANLAŞMAZLIK

Başbakan Olaf Scholz (SPD) ile Maliye Bakanı Christian Lindner’in (FDP) satışa onay vermeyi düşündükleri, ancak Yeşiller’in kesin olarak karşı çıkması nedeniyle hükümet içinde anlaşmazlık olduğu vurgulandı.

Haberde görüşlerine yer verilen, partinin savunma politikaları sözcüsü Sara Nanni, “Alman hükümeti, hiçbir koşulda bunu kabul etmemelidir.” ifadesini kullandı.

Bu konudaki nihai kararın, Federal Güvenlik Konseyi tarafından verileceği kaydedildi.

Mehmet Küçükkahveci .
Haber7.com – Gece Sorumlusu

25. Τούρκοι! Δεν διαβάσατε το αμέσως προηγούμενο άρθρο μας; Κάτι γράφαμε εκεί για… αντίδοτο, που άργησε η ε/πλευρά (ενν. η δημοσιογραφία) να γράψει / να ανακαλύψει ότι έχουμε!.. Σας περιμένουν όμως και εσάς “Χ” εκπλήξεις, όπως λέμε στα… Μαθηματικά! Υ-ΠΟ-ΜΟ-ΝΗ, που θα έλεγε και ο φίλος μας ο Χουλουσί! Πού είναι άραγε τώρα αυτό το καλό παιδί

Yunan basını Türk İHA/SİHA’ların üstünlüğünden rahatsız oldu!

Yunanistan, Türkiye’nin geliştirdiği silahlı ve silahsız insansız hava araçlarına karşı İsrail yapımı Heron ve ABD yapımı MQ-9 İHA ve SİHA’ları edinmek için İsrail ve ABD ile müzakereleri sürdürüyor. Yunan basını ise Türkiye’nin İHA/SİHA’larının üstünlüğünden rahatsız.

”KARABAĞ’DA TÜRK İHA’LARI BELİRLEYİCİ OLDU”

Bir Yunan televizyon kanalında açıklamalarda bulunan Yunan yorumcular Türk İHA/SİHA’ların üstünlüğünden rahatsızlıklarını dile getirdi. Sunucunun, ”Nazikçe söylemek gerekirse önümüzdeki bu görselleri bir sorun olarak görüyorum. İki ülke arasında neden böyle bir fark var anlatmanızı istiyorum. Bu açığı kapatmak için hemen bir şeyler yapabilir miyiz?” şeklindeki sorusuna cevap veren Yunan uzman, ”2000’li yıllardan itibaren Türkiye savunma sanayii alanında ciddi bir çalışma başlattı. Her halükarda büyük ve ciddi atılımlar yaptılar. Bunları birçok ülkeye sattılar. Karabağ’da Türk İHA’ları belirleyici oldu. Bunun Yunan kamuoyunu bozgunculuğa sevk etmesini kesinlikle istemiyorum. Bu tehdidi hafife almamak veya abartmamak gerektiğini düşünüyorum.” ifadeleriyle cevap verdi.

26. ΖΕΚΙ! ΠΟΛΛΑ ΚΑΙ ΕΙΛΙΚΡΙΝΗ ΣΥΓΧΑΡΗΤΗΡΙΑ, ΡΕ ΦΙΛΕ!..

 

İrene Papas bile öldü

ZEKİ BULDUK

İrene Papas bile öldü

02.07.2023

Yaşlanmak, düşündürür beni.

Dünyanın en dingin limanı gibi tam önümde dursa da bir hay huyla önüne geldiğim bu dingin ada, aslında hiç de dinlenilesi bir zaman dilimi olmasa gerek.

Etrafınızdaki insanlar birer birer yaşlanırlarken, aynaya her baktığınızda aslında pek de değişmediğinizi görürsünüz. Ayna, yanıltıcıdır. Oysa en iyi tanık olduğunu zannederiz aynaların. (Galeyano’nun aynaları hepten yanıltıcı zaten!) Yanılırız. Bu yanılgıdan kurtulmanın en kestirme yanı; yaşadığınıza şahitlik eden dost, akraba, yakın namına çevrenizde kim varsa onların değişimlerini izlerken, zınk diye donup kalmaktır.

İrene Papas, 93 yaşında öldü. Sahi, İrene Papas, Zorba’daki dul kadın, yaşını ne zaman geride bıraktı, ne zaman Hind olmaktan çıktı, ya Elektra olduğu günler, antik zamanların kadın kahramanlarını canlandırdığı yaşı ne zaman bir kenara bıraktı. Bir de Vengalis ile plak doldurduğu, ilahiler, aryalar söylediği yaşları vardı hani!

İrene Papas, yaşlanmadı sadece; biz onu izlerken yaşlanıyorduk. Hatta onun devrimci, kafa tutan, baş kaldıran, hırçın kadın rollerini izlerken kurt içimize yerleşmiş, yüzümüzdeki kılcal damarları birer birer çürütüyordu.

Yaşlılık her ne kadar çocukluğa benzetilse de bilgelikle eş tutulsa da saygın, oturaklı bir pozla tam yolumuzun üzerinde dursa da aslında titretici bir yanı var hem somut hem de soyut olarak. Somuttur; zira vücut direncini kaybedip, erken yorulmalar başlamaya görsün, aziz Françesko gibi “Eşeği epey yordum.” demeye başlarız. Soyut olaraksa, nesnelerin diriliği aslında o kadar da diri gelmez gözümüze, toprağa doğru çürüyen cisimleri gördükçe Simone gibi “İnsan doğduğunda çürümeye başlar.” demeye başlarız.

Evet, itiraf ediyorum: yaşlanmak korkutucu. Hele ki dünyada onca yarım bırakılmış iş varken ve de mecaliniz kesildiğinde.

Dostlarımın yüzlerine baktığımda, koca koca adamlar görüyorum karşımda. Harman yerinde top oynayan, bıyıkları bile terlememiş çocukların bıyıkları çoktan ağardı. Okul sıralarında daha yeni yeni tıraş olmaya başlayan arkadaşlarımın yüzünde derin izler bırakmaya başladı hayat. O gergin, diri hatların yerine güya tecrübe çizgileri oturmaya başladı diye teskin ediyoruz kendimizi. Hatırlıyorum, İbrahim Tenekeci, “Zeki, otuz beşinden sonra insanın iç organları sarkmaya başlar.” demişti.

İrene Papas’ın resimlerine bakıyorum. Her ne kadar makyaj ile yaşını bir 15 yıl geriye, hatta 25 yıl geriye çekse de yaşlanma alametlerini tamamlamış durumdaydı. Ben onu izleyen, oyunculuğuna hayran olan, Yunanlı ve de daima devrimciliğine sempati duyan biri olarak, yani ki şahit olarak yaşlandığımı fark ediyorum birdenbire!

İzlediklerimiz yaşlanıp ölürken, izleyen gözümüz de yaşlanıyor. Ve yaşlılık bana daha eski zamanlarda olduğu gibi sempatik, naif, sevecen, bilgece görünmüyor. Daha çok, Zorba filminde keçiyi saklayan erkeklerin o dul kadına arsız gülmeleri gibi; vücudu yıpratan, ruhu yoran ve o kadın gibi yapayalnız bırakan bir büyü gibi görünüyor gözüme. O büyüyü ne Avon şirketi, ne laboratuvarlar, ne de deli Dumrul gibi yalın kılıç dalmak bozacak.

Yaşlılık ve o dul kadın… Aslında o kahvedeki erkeklerin halini yazacaktım; ne kadar da erkekler! Daha ne diyebilirim ki; karşılarında yalnız bir kadın var ve kötülüğün yüce duvarı arkasına saklanan bir avuç erkek işte!

Diriliş Postası

27. ΝΑΙ ΡΕ ΚΛΑΙΜΕ ΚΑΙ ΠΟΝΑΜΕ! ΑΥΤΗΝ ΤΗΝ ΑΕΚ-ΤΖΟΥ ΤΗΝ ΛΑΤΡΕΥΟΥΜΕ ΚΑΙ ΓΙ’ ΑΥΤΗΝ ΠΡΟΣΕΥΧΟΜΑΣΤΕ, ΓΑΜΩ ΤΟ ΠΑΚΙΣΤΑΝ ΜΟΥ!.. 

«Χρόνια πολλά Μυρτώ μου!» – Η συγκινητική ανάρτηση της μητέρας της 11 χρόνια μετά την επίθεση

«Χρόνια πολλά Μυρτώ μου!» – Η συγκινητική ανάρτηση της μητέρας της 11 χρόνια μετά την επίθεση

«Θα ελπίζω και θα περιμένω πάντα σε ένα ακόμη θαύμα, της επιστήμης που μπορεί να σε κάνει καλύτερα, όσο και αν αυτό αργεί! Ξέρω πως κάπου κάποτε θα γίνει πραγματικότητα!», αναφέρει σε συγκλονιστική της ανάρτηση η μητέρα της Μυρτούς.

Γενέθλια έχει η Μυρτώ που τον Ιούλιο του 2012 έπεσε θύμα άγριας επίθεσης και βιασμού στην Πάρο και έκτοτε  δίνει τον δικό της σκληρό αγώνα.

Η Μυρτώ 11 χρόνια μετά την επίθεση που είχε συγκλονίσει την Ελλάδα έγινε 26 και η μητέρα της Μαρία Κοτρώτσου μοιράστηκε με τους διαδικτυακούς της φίλους εικόνες από το πάρτι γενεθλίων.

Η μητέρα της Μυρτούς εύχεται χρόνια πολλά στον δικό της άγγελο επί γης και στο δικό της δυνατό πλάσμα και σημειώνει πως «θα ελπίζω και θα περιμένω πάντα σε ένα ακόμη θαύμα, της επιστήμης που μπορεί να σε κάνει καλύτερα, όσο και αν αυτό αργεί! Ξέρω πως κάπου κάποτε θα γίνει πραγματικότητα!».

«Δεν μπορώ να υποσχεθώ ότι θα είμαι εδώ για το υπόλοιπο της ζωής σου γιατί παρακαλάω τον Θεό να ζήσεις περισσότερα χρόνια, αλλά μπορώ να σου υποσχεθώ ότι θα σε αγαπώ, θα σε λατρεύω και θα στέκομαι άγρυπνος φρουρός στο πλάι σου για το υπόλοιπο της δίκης μου ζωής, και ίσως ακόμη πιο πολύ….», καταλήγει τη συγκινητική ανάρτηση.

Αναλυτικά η ανάρτηση

«Χρόνια πολλά Μυρτώ μου!

Χρονιά πολλά στον δικό μου άγγελο επί της γης!

Χρόνια πολλά γενναίο και δυνατό μου πλάσμα.

Να είσαι πάντα γελαστή και αγαπητή από όλο τον κόσμο, και αν σου στέρησαν τις χαρές της ζωής εσύ ξέρεις και βρίσκεις άλλες μικρότερες που σε πολλούς παίρνουν απαρατήρητες.

Θα ‘θελα να ζήσεις πολλά πολλά χρόνια χαρούμενη με αυτήν την αθώα και καθαρή ψυχή σου που αγαπάει όλο τον κόσμο!

Θα δοξάζω πάντα τον Θεό που σε άφησε να ζήσεις δίπλα μου, να σε αγκαλιάζω και να νοιώθω την ζεστασιά από το κορμί σου, να σε φιλάω και να γεύομαι τα φιλιά σου, να σε κοιτάω όμορφη μου και να μου δίνεις λίγη από την δύναμη σου, που πήρε κάθε δάκρυ σου και το έχει κάνει χαμόγελο. Μόνο έτσι εξηγώ ότι δεν έχεις κλάψει ποτέ από τότε, παρά μόνο τις στιγμές που μαθαίνεις επιληπτικές κρίσεις!

Θα ελπίζω και θα περιμένω πάντα σε ένα ακόμη θαύμα, της επιστήμης που μπορεί να σε κάνει καλύτερα, όσο και αν αυτό αργεί! Ξέρω πως κάπου κάποτε θα γίνει πραγματικότητα!

Δεν μπορώ να υποσχεθώ ότι θα είμαι εδώ για το υπόλοιπο της ζωής σου γιατί παρακαλάω τον Θεό να ζήσεις περισσότερα χρόνια, αλλά μπορώ να σου υποσχεθώ ότι θα σε αγαπώ, θα σε λατρεύω και θα στέκομαι άγρυπνος φρουρός στο πλάι σου για το υπόλοιπο της δίκης μου ζωής, και ίσως ακόμη πιο πολύ….».

Τι είχε συμβεί

Ήταν 22 Ιουλίου του 2012, όταν η 15χρονη τότε Μυρτώ δεχόταν άγρια επίθεση στην Πάρο. Ο Αχμέτ Βακάς είχε πλησιάσει την άτυχη Μυρτώ, η οποία περπατούσε σε παραλία του νησιού, της άρπαξε το κινητό, τη βίασε και προσπάθησε να τη σκοτώσει χτυπώντας το κεφάλι της στα βράχια.

Στη συνέχεια, πήρε μια πέτρα και άρχισε να χτυπά την κοπέλα πιο δυνατά. Η Μυρτώ βρέθηκε λίγο αργότερα ημίγυμνη και σε κωματώδη κατάσταση.

Λόγω των βαρύτατων κακώσεων που υπέστη σε εγκέφαλο και πνεύμονες, η κοπέλα έχει μόνιμη αναπηρία, δυσκολεύεται να επικοινωνήσει με το περιβάλλον, ενώ έχει υποστεί πλήρη κινητική παράλυση στα κάτω άκρα.

Από τότε, η 26χρονη πλέον Μυρτώ ανεβαίνει καθημερινή τον δικό της «Γολγοθά».

ΔΕΝ ΕΧΟΥΜΕ ΔΙΚΑΙΩΜΑ ΝΑ ΜΠΟΥΜΕ ΣΤΗ ΤΣΕΠΗ ΚΑΝΕΝΟΣ, ΑΛΛΑ ΑΝ (!) ΘΕΣ… ΒΟΗΘΑ ΚΕ ΜΕΛΙΣΣΑΝΙΔΗ, ΒΟΗΘΑ ΤΟ ΚΟΡΙΤΣΙ ΑΥΤΟ!..

ΕΛΛΗΝΑΣ

-/-