“ΠΕΤΑΜΕΝΑ” ΣΤΟ ΗΜΕΡΟΛΟΓΙΟ!..
1. Σ. Καλλιντερίδης: Αναφορά στις τ/δυνατότητες της ΤΑΒ – Τον αναφέρουν ως παλαιό Ε/πράκτορα. “Türkiye kendi savunma sanayisine kavuşmuştur.”
Eski Yunan İstihbarat (EYP) ajanı Savvas Kalenderidis katıldığı televizyon programında, “Türkiye kendi savunma sanayisine kavuşmuştur.” dedi. Türk halkı ve savunma sanayisi hakkında yunan izleyicilerine detaylı bilgi veren eski ajan canlı yayında çekimser konuştu. Eski ajan Kalenderidis Türk medyasının Yunanistan medyasını yakından takip ettiğini de canlı yayında şu sözlerle itiraf etti; “İtiraf etmeliyim ki bazen benim televizyonda yaptığım açıklamaları bile alıp Türkçeye çeviriyorlar” ifadesini kullandı. İşte o konuşma…
“SİZE İHTİYACIMIZ YOK”
Türkiye’nin giderek daha kayda değer bir milli savunma sanayi elde etmesi ona güven veriyor. Füze testleriyle yaptığı güç gösterisi Yunanistan’a ve NATO müttefiklerine karşı bu güven işareti. Yavaş yavaş Türkiye batılılara diyor ki: “Size ihtiyacımız yok.”
“TÜRK HALKININ %90’DAN FAZLASI ANTİ-AMERİKANCI”
Türkiye’de yoğun bir anti-amerikanizm, anti-semitizm ve anti-batıcılık olduğunu biliyorsunuz. Bu çok yoğun ve Türk halkının %90’ından fazlasını etkiliyor. Orada 6 yıl yaşadım ve aynı zamanda sosyal ve haber medyalarından çıkanları da hergün inceliyorum. Bu askeri testler Yunanistan ve NATO’ya karşı ulusal güveni gösteriyor. F16 ve bir dizi başka siyasi mesele hakkında mesajlar gönderiyorlar.
“TÜRKİYE KENDİ SAVUNMA SANAYİSİNE KAVUŞMUŞTUR”
Türkiye ABD ile ciddi sorunlar yaşıyor. Sadece F35 değil, sadece F16 değil, aynı zamanda ABD’nin Suriye’de ısrarla izlediği politika nedeniyle. Kuzey doğu Suriye’de, diğer adıyla batı kürdistan’da ikamet eden Kürt gruplarıyla işbirliği yapması nedeniyle.. Bu gerçekrten Türkiye için kırmızı çizgi. Türkiye’nin gücü olsa Amerika’ya saldırır ama bu yeteneğe sahip değil. Yani bir dizi sorun var ve bu da Türkiye’nin belirli yönlerde bazı mesajlar vermek istemisine neden oluyor. Ancak tekrar söylemeliyim ki Türkiye kendi savunma sanayisine kavuşmuştur.
Bunu içinde füze ve SİHA üretebilme yeteneği de var. Bunların Ukrayna’daki savaşta önemini gördük. Bu özellikle yunan devletinin, ilgili servislerin, hükümetinin ve muhalefetin dikkatini çekmeli, bu prosedürde tüm tarfalara ihtiyaç var. Gelecekte tatsız olaylar yaşamamak için çözüm bulunması gerekiyor.
Duyuruları gördük sayın Kalenderidis ve söylediğiniz gibi bu konularda hem hükümet hem de muhalefet hep birlikte olmalıyız (bizde).
“TELEVİZYONDA YAPTIĞIM AÇIKLAMALARI BİLE ALIP TÜRKÇEYE ÇEVİRİYORLAR”
Türkiye sözcüsünün başbakanımıza karşı genelkurmay başkanımıza karşı nasıl aşağılayıcı ifadelerle konuşutuğunu gördük. Aynı zamanda kendi içimizde ortalığı karıştırmak için muhalefetimizin sözlerini nasıl kullandığını gördük. Evet o konuda bir yorum yapayım hepimiz ne söylediğimize dikkat etmeliyiz. Çünkü itiraf etmeliyim ki bazen benim televizyonda yaptığım açıklamaları bile alıp Türkçeye çeviriyorlar.
“HEPİMİZ İFADE ŞEKLİNDE DİKKATLİ OLAMALIYIZ”
Söylediğim gibi eski EYP (yunan istihbarat servisi) mensubu Türkiye’nin büyük bir savunma sanayisi olduğunu söyledi diyorlar. Bu yüzden hepimiz kendimizi ifade etme ve tartışmalarımızı yapma şeklimizde çok dikkatli olmalıyız. Çünkü bunlar karşı tarafın argümanları haline gelebilir.
2.
FETÖ’nün 1985 sızıntısı ortaya saçıldı! Eski albaydan bomba itiraflar
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C, 1985’te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, “örgüt abisi” aracılığıyla önceden aldığını itiraf etti. İşte FETÖ’cü Cengiz C.’nin savunması…
3.
Τσαβούσογλου σε ΕΕ και ΗΠΑ: Ο τουρκικός αιώνας ξεκίνησε – Δεν θα πάρουμε την άδεια κανενός
4.
4.
Kazakistan Notları; Alma Ata
17.11.2022
Türklerin tarih sahnesine çıktığı, kültür-medeniyet tefekkürünü mayaladığı yerlerde dolaşırken kendinizi sanki rüyalar aleminin el değmemiş gizemli caddelerinde hissediyorsunuz. Zaman, kolunuzdan tuttuğu gibi sizi bin yılların ötesine sürüklerken mekân, başınızı döndürürcesine hızla değişmeye, başkalaşmaya devam ediyor. Türk milletinin maddi-manevi birikimlerine annelik eden bu kutlu diyarlar şimdilerde hem özgürlük ve bağımsızlığın tadını doyasıya çıkarırken hem de geçmişin soylu ışıltısını geleceğe taşıyabilmenin yoğun gayretlerini güdüyorlar.
Türkistan’da Hazret Sultan Ahmet Yesevi’ye olan özlemlerimizi bir nebzecik dindirip üzerimize ağırlık yapan dost selamlarını adrese teslim ettikten sonra yepyeni bir heyecanın kalbine doğru yola çıkıyoruz; Alma Ata
Elmanın anavatanıydı Kazakistan’daki son durağımız ve bu kutlu diyara sanki en kıymetli yitiğimize kavuşmanın sevinciyle giriyoruz.
Rehberimiz Çolpan Hanımla buluştuktan sonra ilk etkinliğimiz olan Çimbulak kayak merkezine oradan da Tanrı Dağlarının doruklarına yol almak için harekete geçiyoruz. Çimbulak, Kazakistan’ın eski başkenti Almatı’dan yirmi beş kilometre uzakta ve Tanrı Dağlarının uzantısı olan Ala Dağların (Alatau) yamacında bir yer. Dört mevsim turizme hizmet etmek üzere tasarlanmış Çimbulak’ın kışın kayak merkezi olarak diğer mevsimlerde ise doğa yürüyüşü başta olmak üzere dağ bisikletçiliği, kampçılık ve benzeri turistik etkinliklere ev sahipliği yaptığını rehberimizden öğrenip revan oluyoruz yola.
Dev ağaçlar, elma bahçelerinin çevrelediği harika bir tabiat ve geniş yollar eşliğinde huzurlu bir yolculuğun ardından Çimbulak’a ulaşıyoruz.
Otellerin, kayak pistlerinin, restoranların, eğlence tesislerinin, teleferik hattının ve çocuk oyun alanlarının bulunduğu harika bir yer karşılıyor bizi. Önümüzde Tanrı Dağlarının efsanevi büyüleyiciliği ardımızda ise Alma Ata şehrinin göz kamaştırıcı güzelliği arasında adeta donup kalıyoruz olduğumuz yerde. Rehberimizin uyarısıyla kendimize geliyor ve başka bir araca geçiyoruz. Zira gidilecek yolumuz var Tanrı Dağlarının doruklarına doğru ve yollar sere serpe karla kaplı. Aracın çıkabildiği yere kadar vardıktan sonra ışıl ışıl bir hava eşliğinde zirveye doğru yürümeye başlıyoruz.
Hemen yan tarafımızda akan bir dere şırıltısının ayaklarımızdan çıkan kar sesine eşlik ettiği uzun ve bir o kadar keyifli bir seyahate koyuluyoruz. Türlü kuş cıvıltıları ve sincapların muziplikleri de eksik olmuyor yanı başımızdan.
Hikayelerini okuyup efsanelerini dinleyerek serinlediğim ve bu duygularımı eserlerimde sıklıkla kaleme aldığım Tanrı Dağlarının zirvesine yaklaştıkça heyecanım daha da artıyor. Buna bir de asırlardan beri Alma Ata’yı emzirip büyüten ve yeşerten berrak suların kaynağına ulaşma arzusu eklenince bu hasret iyiden iyiye dayanılmaz bir hal alıyor.
Zirveye ulaşınca bu karmakarışık duygular sarmaş dolaş oluyor içimde.
O gün Alma Ata, tepeden tırnağa tabiatın bütün renklerini özenle üstünde taşıyan bir masal perisi gibi göz alıcı giysilerle ağırlıyor bizi ve ben Tanrı Dağlarından inerken bu güzel şehre âşık olduğumu haykırıyorum.
Bu kadim topraklarda ikinci etkinliğimiz Kök Töbe (Yeşil Tepe) ziyaretiydi. Dev bir yayın kulesine ev sahipliği yapan ve şehrin her tarafından görülen tepeye çıkarken hem Almatı’yı hem de Ala Dağları yüksekten seyretmenin heyecanı sarıyor bütün hücrelerimi.
Bu muhteşem tepede Ala Dağlar sanki avuçlarımızın içinde gibiydi.
Kök Töbe, zaman mefhumunu sıfırlıyor hafızamızdan. Sunduğu muhteşem seyir keyfi ve yemyeşil tabiatıyla adeta aklımızı başımızdan alıyor. Nihayet uyuyan zamanı uyandırıyor, gözlerimizin pasını silen ve hasret yangınımızı dindiren bu yerden Almatı’nın kalbine doğru teleferikle hareket ediyoruz.
Burada oldukça bakımlı, ışıl ışıl ve yemyeşil bir şehir karşılıyor bizi.
Geniş caddeleri, gösterişli yapıları, parkları, tertemiz sokakları ve gür ağaçlarıyla bizi selamlayan Almatı, ona olan aşkımızı perçinliyor adeta.
1986 yılında bağımsızlık ateşini yakarak 1991 yılında kardeş Kazakistan’ın özgürlüğe kavuşmasının sembolü olan Almatı’nın her bir köşesi insana huzur ve mutluluk aşılıyor sanki.
2. Dünya Savaşında Rus tanklarını durduran Almatı kahramanlarının adını yaşatan Panfilovçu Askerleri Parkı ve çevresini gezerken hem yakın tarihe yolculuk yapıyor hem de küllerinden yeniden doğup bu çağa güçlü bir şekilde yürüyen kardeşlerimizin kültürel mirası sahiplenişine şahit oluyoruz.
Uzun yıllar Rus esaretinde kalan bu şehrin pek çok yerinde gösterişli Rus mimarisinden örneklere rastlamak mümkün. Onlardan birisi de ibadete açık bir katedral. 45 metrelik çan kulesiyle dünyanın en uzun ahşap yapılarından birine sahip olan bu katedral dünyanın yüz harikası listesinde yer alıyor.
Ne nihayet… Olanca biriktirdiklerimi hatıraların billur mahzenine kilitleyerek tefekkürümün doruklarını huzur huzmeleriyle sarıp sarmalayan bu kutlu diyara daha güzel yarınlarda kavuşmak ümidiyle veda ediyorum.
Mürsel GÜNDOĞDU
5.
Yunan medyası Mega Live News kanalında Yunan sunucular, “Türkler bu videoyu Erdoğan’ın söz verdiği gibi yayınladılar. Türkler silah testlerine devam ediyor. Bir modern silah endrüstrisi inşa ettiler.” deyip şaşkınlıklarını gizleyemediler.
Türk savunma sanayisi Yunanistan basınında şaşkınlık yarattı
Her gün yeni bir silah testi gören Sunucu “Bunu incelemeli ve aklımızda tutmalıyız. Ürettikleri şeyler şaka değil” ifadesini kullanarak şaşkınlıklarını izleyicileri ile paylaştı.
ÜRETİKLERİ ŞEYLER ŞAKA DEĞİL
Görünüşe göre Türkler raharsız olmuş ve bu yüzden provokatif faaliyetlerine devam ediyorlar. Şafakta kandelousa adacağı üzerinde bir Türk İHA’sı ile bir üst uçuş daha yapıldı. Ve propaganda konusunda da ilerlediler. Burada Bozdoğan füze testinin görüntülerini görüyoruz. Bu son haber biraz önce oldu. Burada fırlatılan bozdoğan füzesini taşıyan F16’yı görüyoruz. Diğer jetleri düşürmeyi amaçlayan küçük menzilli bir füzedir. Birçok kişi bunun yaygın olarak kullanılan Amerikan Sidewinder füzesinin kopyası olduğunu söylüyor. Bazı şeyleri söylemeliyiz, 2 hafta önce (Tayfun) füzesinin testinden sonra bugün Türkler bu videoyu Erdoğan’ın söz verdiği gibi yayınladılar. Böylece yeni bir füzeyi test ettiler, havadan havaya bir füze, uçaklardan fırlatılıyor ve diğer uçan araçları hedef alıyor. Türklerin söylediğine göre hızı 4 Mach yani ses hızının 4 katı. Herşeyden önemlisi Türk yapımıdır. Burada da etkiliyeci göstermişler ağır çekimde göstermişler bu yeni Türk füzesini.
Henüz menzilini tam olarak bilmiyoruz ancak sanırım Sidewinder’inkinden biraz daha küçük olmalı. Zaten yakın mesafeden uçakları hedef alıyor. Türkler silah testlerine devam ediyor. teşekkürler Marinos. Birşey söyleyeyim, Türk silah sanayisi çok fazla ilerledi. Başka bir deyişle, evet belki füzelerden bazı yanlışlıklar olabilir ya da her neyse ama Türkler adımlarını attılar. Bunu incelemeli ve aklımızda tutmalıyız. Ürettikleri şeyler şaka değil. Sorunlara rağmen li dronlarının bazı sorunları olduğunu gördük ama öte yandan artık bir endrüstri, bir modern silah endrüstrisi inşa ettiler.
6.
Yerli ve milli firmamız ASELSAN’ın geliştirdiği ve Alçak İrtifa Hava Savunma Sistemi KORKUT’un korku salan yeni bir videosunu paylaştı.
ASELSAN’ın paylaşımında “KORKUT’an bir yanımız olduğu doğrudur.” ifadelerinin yer aldığı görüntülerde KORKUT’un gece yarısı seri ateşleme anları büyük beğeni topladı.
KORKUT Projesi ile Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) hava savunma yetenekleri, tehditlerdeki gelişmelere karşı etkin savunma yapabilmek amacıyla 35 mm Parçacıklı Mühimmatı (ATOMTM) da kullanabilen namlulu hava savunma sistemleri ile güçlendirildi.
KORKUT Silah Sistemi Aracı’nda (SSA) hedefin hassas şekilde ateş altına alınmasını sağlayan Atış Kontrol Radarı ile Komuta Kontrol Aracı’nda (KKA) hedeflerin tespitini gerçekleştiren üç boyutlu mobil arama radarı taktik ihtiyaçlara uygun olarak geliştirildi.
Amfibik özellikli bu sistem Türk Silahlı Kuvvetleri’nin hava savunma alanındaki gücünü büyük oranda artırmaktadır.
KORKUT SİLAH SİSTEMİ ARACI’NIN (SSA) GENEL ÖZELLİKLERİ
KORKUT Sistemi, hareketli unsurlar ile mekanize birliklerin hava savunmasının etkin şekilde gerçekleştirilmesi amacıyla geliştirilmiş bir hava savunma sistemidir.
KORKUT Sistemi, 3 Silah Sistemi Aracı (SSA) ve 1 Komuta Kontrol Aracı’ndan (KKA) oluşan takımlar halinde görev yapacaktır.
KORKUT-SSA, yine ASELSAN tarafından geliştirilen 35 mm Parçacıklı Mühimmatı atma kabiliyetine sahiptir.
Parçacıklı Mühimmat; 35 mm hava savunma toplarının görevlerini havadan karaya füzeler, seyir füzeleri ve insansız hava araçları gibi güncel hava hedeflerine karşı etkin olarak icra edebilmelerine imkan sağlamaktadır.
• Hareket halinde atış yeteneğine sahip stabilize silah kulesi
• Atış Kontrol Radarı ve E/O algılayıcıları barındıran Entegre Takip Platformu ile hassas hedef takibi
• 35 mm KDC-02 tipi çift namlulu silah sistemi ile yüksek ateş gücü (1100 atım / dakika)
• İki farklı tipte mühimmatın aynı anda yüklenmesine ve tercih edilen mühimmatın istenen anda seçilerek atılmasına olanak tanıyan Otomatik Şeritsiz Mühimmat Besleme Mekanizması (OŞMBM)
• Parçacıklı Mühimmat kullanımı ile hava savunma görevinin sabit/döner kanat uçaklara, havadan yere füzelere, seyir füzelerine ve insansız hava araçlarına karşı etkili şekilde icrası
• Üst seviye komuta kontrolü koordinasyonunda operasyon
• Gelişmiş atış kontrol algoritmaları
7.
ABD’li komutan pes dedirtti: PKK/YPG’ye açık destek verdi
Türkiye’nin terör örgütü PKK/YPG ile mücadelesi sürerken ABD Özel Kuvvetler Komutanı Jeff Dennis PKK/YPG’li teröristlerin sözde mezuniyet törenine katılarak teröre destek verdi.
ABD’Lİ KOMUTANDAN TERÖRİSTLERE TEBRİK
ABD Özel Kuvvetler Komutanı Jeff Dennis, Suriye’deki eğitim verdiği PKK/YPG’li teröristlerin mezuniyet törenine katıldı. Törende konuşma yapan ABD’li komutan, teröristleri tebrik etti.
“BAŞARINIZLA GURUR DUYUYORUZ”
Dennis konuşmasında “Günaydın arkadaşlar, bugün bana konuşma fırsatı verdiğiniz için mutluyum Benim adım Jeff Dennis, Himo’daki ABD özel kuvvetleri komutanıyım. Başarınızla gurur duyuyoruz. Bu seviyeye gelebilmek için zorlu bir eğitimden geçtiniz. Sizi tebrik ediyor, başarılar diliyorum.” dedi.
GÖRÜNTÜLERİ ABD ASKERLERİNİ ARATMIYOR
Öte yandan, sözde mezuniyet töreni yapan teröristlerin baştan aşağı tam teçhizat donatıldığı, ekipman ve görünüm açısından ABD askerlerini aratmadığı dikkatlerden kaçmadı.
TERÖRİSTLER İÇİN BAŞSAĞLIĞI DİLEMİŞLERDİ
ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM), etkisiz hale getirilen PKK/YPG’li teröristler için taziye mesajı yayınlamış ve öldürülen teröristler için ‘kritik savaşçılardı’ ifadesini kullanmıştı.
CENTCOM’un resmi Twitter hesabı üzerinden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verilmişti:
“Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Komutan Yardımcısı Salwa Yusuk (Ciyan Afrin) 2 kadın savaşçı ile birlikte 22 Temmuz 2022’de Suriye’nin Kamışlı kentinde düzenlenen bir saldırıda öldürüldü.
Salwa, 2017’den bu yana, IŞİD’e karşı savaşan güçleri yöneten kritik bir SDG lideriydi. CENTCOM olarak bu 3 SDG savaşçısının ailelerine, halkına başsağlığı diliyoruz.”
8.
İşte TSK’nın harekatta kullandığı mühimmatlar
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Suriye ve Irak’ın kuzeyinde Pençe-Kılıç Hava Harekatı gerçekleştirdi.
Milli Savunma Bakanlığı, saat 01.12’de sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda “Hesap zamanı! Alçaklardan hain saldırıların hesabı soruluyor” sözlerini kullandı.
Büyük oranda yerli ve milli mühimmatın kullanıldığı hava harekatlarıyla terör örgütünün söz konusu bölgelerdeki varlığına ağır darbe vuruluyor. Peki bu harekatlarda hangi mühimmat kullanıyor?
YER ALTINDAKİ TERÖR İNLERİ “NEB” İLE İMHA EDİLİYOR
Nüfuz Edici Bombalar (NEB) teröristlerin saklandığı barınak ve sığınakları hedef alıyor. F-16 savaş uçakları, yer altındaki terör inlerini “sığınak delen” olarak da bilinen bu NEB’lerle vuruyor.
Türkiye’de yerli kaynaklarla geliştirilen ilk beton delici mühimmat olma özelliği taşıyan NEB, 2 metre kalınlıkta güçlendirilmiş betonu dahi delebiliyor.
Yer üstü ve yer altındaki hedeflere karşı kullanılmak üzere tasarlanan NEB, “Ardışık Delici Harp Başlığı” teknolojisiyle görev yapıyor.
“Ardışık Delici Harp Başlığı” sayesinde düşük çarpma açılarında ve çarpma hızlarında dahi diğer ülkeler tarafından geliştirilen delici bombalara göre çok daha yüksek etkinlik sağlayan NEB, programlanabilir ateşleme zamanları ve farklı hedef tiplerine karşı kullanılabilme özelliğine sahip.
Ankara’nın elinde nüfuz edici bomba sınıfında kullanabileceği ABD yapımı BLU-109 da bulunuyor.
İŞARETLEME SİSTEMLERİ DE YERLİ VE MİLLİ
Hava harekatlarında, işaretleme ve güdümleme konusunda da yerli sistemler kritik görevler üstleniyor.
Mühimmatın güdümlenmesi konusunda kullanılan milli alternatifler arasında TEBER, Lazer Güdüm Kiti, Hassas Güdüm Kiti, Lazer-Hassas Güdüm Kiti gibi seçenekler yer alıyor.
Bu alanda da yine ABD yapımı Paveway lazer güdüm kiti alternatif olarak yer alıyor.
TEBER, Lazer Güdüm Kiti ve Lazer-Hassas Güdüm Kiti için işaretlemede ise havada İHA’larda kullanılan CMX15D ve CATS gibi FLIR sistemleri, savaş uçaklarında kullanılan ASELPOD başta olmak üzere hedefleme podları önemli görevler üstleniyor.
MÜHİMMAT SEYİT ONBAŞI İLE YÜKLENİYOR
Türkiye’nin milli bomba yükleme aracı Seyit Onbaşı, 1,5 tona kadar bomba ve füze yüklemesi yapabiliyor.
Seyit Onbaşı hava kuvvetleri envanterindeki hemen hemen tüm bomba ve füzeleri rahatlıkla taşıyabiliyor.
F-4, F-5, F-16 ve F-35’lere sorunsuz şekilde yükleme yapabilme yeteneğine sahip olan Seyit Onbaşı, yabancı muadillerinden farklı olarak uzaktan kumanda ile de kontrol edilebiliyor.
9.
İşte İHA ve SİHA’ların başarıları: Bugüne kadar bin 900 terörist…
Savunma sanayiinde çığır açan Türkiye’nin İHA ve SİHA’larının terörle mücadeledeki başarısı rakamlara yansıdı. BAYKAR firmasının ürettiği SİHA’larla bugüne kadar bin 900 teröristin etksiz hale getirildiği öğrenildi.
TRTHaber‘in haberine göre; BAYKAR tarafından üretilen yerli ve milli İHA/SİHA’lar, bu yılın başlarından itibaren toplamda 42 bin 285 saat uçarak terör örgütlerine göz açtırmadı. Emniyet, jandarma ve sahil güvenlik bünyesindeki insansız hava aracı (İHA), silahlı insansız hava aracı (SİHA) ve insanlı keşif uçakları (İKU), bugüne kadar 1631 teröristin etkisiz hale getirilmesini sağladı.
İHA/SİHA’LARLA 1900 ATIŞ!
Emniyet, jandarma ve sahil güvenlik bünyesindeki İHA, SİHA ve İKU’ların yer tespiti sonucu bugüne kadar 1631 terörist, doğrudan SİHA atışıyla da 269 terörist etkisiz hale getirildi. Toplamda 1900 terörist, İHA/SİHA’lar vesilesiyle etkisizleştirildi.
HAVADA 42 BİN SAAT
İçişleri Bakanlığı 2023 bütçe sunumundan derlenen bilgiye göre, kesintisiz sürdürülen güvenlik operasyonlarıyla köşeye sıkıştırılan teröristler, insansız hava aracı (İHA), silahlı insansız hava aracı (SİHA) ve insanlı keşif uçaklarının (İKU) etkin kullanımıyla adım adım takip ediliyor.
Bu kapsamda İHA, SİHA ve İKU’lar yılbaşından 15 Kasım’a kadar 42 bin 285 saat uçuş yaptı.
OCAK’TAN BU YANA HAİNLERE SEMALARI DAR ETTİLER
İHA, SİHA ve İKU’larla bu yıl yapılan operasyonlardaki yer tespiti sonucu, 74 teröristin etkisiz hale getirilmesi sağlandı, 26 terörist ise doğrudan SİHA atışıyla etkisiz hale getirildi. Ayrıca operasyonlarda 23 sığınak da tespit edildi.
İHA, SİHA ve İKU’ların desteğiyle bugüne kadar 1631 terörist, SİHA atışlarıyla da 269 terörist etkisiz hale getirildi ve 536 sığınak saptandı.
ENVANTERDE 158 ADET VAR
Emniyet, jandarma ve sahil güvenlik bünyesinde 52‘si silahlı olmak üzere 107 İHA ve İKU ile 3 bin 446 mini İHA dron bulunuyor, gelecek dönemde 306 mini İHA dron alınması planlanıyor.
Emniyet Genel Müdürlüğü envanterine de 2023’te, 1 İKU‘nun daha eklenmesi hedefleniyor.
10.
Το ελληνικό laser που καταστρέφει τα Bayraktar σε 4 δευτερόλεπτα και οι απίστευτες επιδόσεις του
Σκοπός των όπλων αυτών είναι πρώτο η τύφλωση των drone, δεύτερο η ανάφλεξη ή η διάτρησή τους και τρίτο η καταστροφή των ηλεκτρονικών τους συστημάτων.
Το ελληνικό laser που καταστρέφει τα Bayraktar και οι απίστευτες επιδόσεις του που αναφέει ο δημιουργός του.
Ο Κωνσταντίνος Σούκος μίλησε στον Λάμπρο Καλαρρύτη και το ραδιόφωνο των Παραπολιτικών, όπου όπως σημείωσε, πριν από λίγες μέρες έγιναν οι τελικές δοκιμές και των δύο συστημάτων laser που έχει ολοκληρώσει.
Όπως σημείωσε ο δημιουργός των ελληνικών laser όπλων, αυτά αφορούν σε πλατφόρμα η οποία μπορεί να βρίσκεται σε επανδρωμένο και μη επανδρωμένο όχημα, με κεφαλή laser 300 κιλοβάτ «καθώς και ιβρυδικό σύστημα ηλεκτρομαγνητικού παλμού».
Σκοπός των όπλων αυτών είναι πρώτο η τύφλωση των drone, δεύτερο η ανάφλεξη ή η διάτρησή τους και τρίτο η καταστροφή των ηλεκτρονικών τους συστημάτων.