ΚΑΤ’ ΕΝΤΟΛΗΝ!
Φίλοι μου / μας!
1.
Former IDF Chief of Staff Reveals How Israeli Forces Destroyed ISIS
‘The campaign against ISIS was intensive, and in much more than one country, with results which, in some of the places, are unimaginable.’
By Ben Rappaport, United with Israel
Former IDF Chief of Staff Gadi Eisenkot on Sunday revealed that Israel in 2015 had attacked the ISIS terror group, killing hundreds of its members, Ma’ariv reported.
Speaking at the Institute for National Security Studies (INSS), Eisenkot said that “ISIS knows the best how much the IDF operated in the Middle East – they paid a price of hundreds of casualties and injured. In 2015, there was an event at a specific location where we were asked to carry out an attack.
“We executed a very extensive attack, relatively speaking, and hit many ISIS operatives.
“The campaign against ISIS was intensive, and in much more than one country, with results which, in some of the places, are unimaginable regarding the types of operations and attacks carried out. Some of the activities passed under the radar,” he added.
“There aren’t many countries in the world which know how to locate targets the size of a podium insert a missile into a target within a radius of a thousand kilometers around Israel,” Eisenkot said.
“Our enemies saw this, the Russians saw it, the Americans saw it. The ones who know best how much the IDF operated across the Middle East are ISIS operatives, because they paid prices of hundreds of casualties, injuries and damages, and they knew who knew how to carry out these operations.”
Last year, Israeli security forces announced the arrests of suspects tied to ISIS, following a number of deadly ISIS-inspired attacks against Israelis.
2.
ΕΛΑΣ: Όπλα, αλεξίσφαιρα και αναβολικά βρήκαν στους 7 του κυκλώματος εκβιαστών
Ενας 21χρονος από την Αλβανία προσπάθησε να διαφύγει της σύλληψης χτυπώντας τους Αστυνομικούς – Έξι συλλήψεις στην Αθήνα και μια στην Αττική
Στην εξάρθρωση ενός μεγάλου κυκλώματος εκβιαστών που πωλούσε προστασία σε νυχτερινά μαγαζιά στα Νότια Προάστια προχώρησαν χθες οι Αστυνομικοί του Τμήματος Δίωξης Εκβιαστών.
Κατά τη διάρκεια μιας ευρείας κλίμακας αστυνομική επιχείρηση που πραγματοποιήσαν οι Αρχές χθες το μεσημέρι έγιναν έρευνες σε 9 σπίτια και 9 αυτοκίνητα που χρησιμοποιούσαν οι κακοποιοί.
Σε βάρος των 7 συλληφθέντων σχηματίστηκε δικογραφία για τα αδικήματα της Εκβίασης, για Βαριές και Επικίνδυνες Σωματικές Βλάβες, της Εγκληματικής Οργάνωσης και του Νόμου περί Όπλων. Στα σπίτια των συλληφθέντων βρέθηκαν και κατασχέθηκαν δύο αλεξίσφαιρα γιλέκα, μια κυνηγετική καραμπίνα, 31 φυσίγγια, 41 αναβολικά χάπια, τρεις ενέσεις αναβολικών, χειροπέδες και σιδερογροθιές, 8 συσκευές κινητών τηλεφώνων καθώς και 3.860 ευρώ.
Παράλληλα, οι Αστυνομικοί κατάσχεσαν πέντε ΙΧ αυτοκίνητα και τέσσερις μηχανές που χρησιμοποιούσαν τα μέλη της οργάνωσης. Όλοι τους αναμένεται να οδηγηθούν ενώπιον του Εισαγγελέα Πρωτοδικών Αθηνών.
4.
KKTC’nin tanınması için gayret edilecek, Azerbaycan’daki emekler ziyan olmayacak
13.06.2023
Bir devlet geleneğine 5 yıl aradan sonra yeniden şahitlik ediyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından ilk yurt dışı seyahati gerçekleşti.
Erdoğan dün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni (KKTC) ziyaret etti. Ardından da aynı gün Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye ulaştı.
Cumhurbaşkanı’nın bu devlet geleneği haline gelen ziyaretini ikinci kez takip eden gazetecilerden biri de biziz.
İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan havalanan uçağımızdaki heyeti uzun bir aradan sonra ilk kez bu kadar “mutlu” ve “rahatlamış” gördüğümü söylemek isterim. Siyasetçisinden, bürokratına, danışmanı uçakta gördüğüm tüm yüzlerde derin bir “rahatlama” gördüm.
“Sizi uzun aradan sonra ilk kez bu kadar rahatlamış gördüm” dediğim neredeyse tüm isimler, “Koskoca bir seçim geçirdik normal değil mi; hem de iki turlu” diyerek cevap verdi.
Diğer bir husus, neredeyse kabinenin tamamı değişmiş olmasına rağmen, simalar hep tanıdıktı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile MİT Başkanı İbrahim Kalın ise her seyahatte olduğu gibi davrandı. Sadece bir farkla… Kalın artık daha görünür olmayacağını ifade eden cümleler kurdu.
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan önce KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile buluştu. Sonra ortak basın toplantısı yapıldı. Erdoğan, KKTC’ye daha güçlü destek verileceğini işaretlerini verdi.
***
KKTC ziyaretinden anladığım, Türkiye’nin Mavi Vatan tezleriyle birlikte Kıbrıs Türklerinin hakları konusundaki ısrarı daha da pekişecek. KKTC’nin tanınırlığı ve uluslararası organizasyonlarda daha da görünür olması içi Türkiye bu dönemde daha fazla çaba harcayacak.
AZERBAYCAN’DA EMEKLER HEBA OLMASIN
Uçağımız Bakü’ye indiğinde, doğrucu Gülistan Saray’ında gittik. Gülistan Sarayı bir sergi salonu ve çoğunlukla Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev tarafından kullanılıyor.
Çok güzel bir konser eşliğinde çok nezih bir akşam yemeği yedik hep birlikte. Gecenin en güzel sürprizini Sanatçı Azerin yaptı. Çırpınırdın Karadeniz türküsünün sözlerini değiştirdi.
Ayrıntıları haber7.com‘daki haberden öğrenebilirsiniz.
Ben size Türkiye -Azerbaycan ilişkilerine yönelik iki kritik meseleden söz etmek istiyorum.
Bunlardan ilki, iki ülke arasındaki ilişkilerin hiç bu kadar güçlü olmadığının altını çizdikten sonra bu ilişkilerin “yetkin olmayan” bir takım bürokrat nedeniyle heba olma ihtimalidir. Bir tehlikeye işaret ediyorum.
Daha açık ifadeyle, Ünal Çeviköz gibi isimlerin Bakü Büyükelçiliği yaptığı dönemlerdeki ilişkilerden şu anda eser yok. Bu konuda çok büyük fedakarlıklarla uzun süre emek veren isimsiz kahramanlar var. O kahramanlardan biri de bir önceki Bakü Büyükelçimiz Erkan Özoral. Vatan Savaşı’nda Karabağ’ın özgürleştirilmesinde büyük emeği de var. Onun emeklerinin boşa gitme ihtimalini gördüğümü söyleyeyim yetsin.
İkinci husus, FETÖ belası Azerbaycan’da hala ciddi bir tehlike olarak karşımızda duruyor. Her ne kadar eskisi kadar açıktan bir faaliyet yürütmüyorlarsa da hala çok faaller.
AZERBAYCAN’DA NEDEN BİR TÜRK ÜNİVERSİTESİ YOK? YÖK’E SORMAK İSTERİZ
Bir başka husus ise Türkiye ile Azerbaycan artık sadece kimlik kartı ile bile karşılıklı seyahatin yapılabildiği iki ülke olmasına rağmen, (ki biz de pasaport değil kimlikle geldik) burada bir Türk üniversitesinin olmayışı çok garip!
Amerikalıların üniversitesi var. Fransızların var. Ama ne hikmetse Türkiye’nin bir üniversitesi yok.
Aslında önümüzde güzel örnekler var. Örneğin Ahmet Yesevi Üniversitesi gibi. Kazakistan ile yapılan ikili anlaşma çerçevesinden kurulan üniversite çok büyük hizmetler yapıyor. Öğrenciler yetişiyor, akademya güçleniyor.
Neden peki Bakü’de ya da Gence’de bir Türk Üniversitesi kurulmuyor? YÖK’ün bu konuda neden bir çalışması yok? Ya da var da bizim mi haberimiz yok?
En kısa sürede “insan yetiştirecek” güçlü, nitelikli bir Türk üniversitesinin Azerbaycan’da açılmasını bekliyoruz.
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan bugün temaslarını tamamlayarak Türkiye’ye dönecek.
Gelenek bir kez daha yerine getirilecek.
KKTC ve Azerbaycan ile olan ilişkilerimiz her geçen gün daha da artacak.
Türkiye ile Azerbaycan artık sadece kimlik kartı ile bile karşılıklı seyahatin yapılabildiği iki ülke olmasına rağmen, (ki biz de pasaport değil kimlikle geldik) burada bir Türk üniversitesinin olmayışı çok garip!
Amerikalıların üniversitesi var. Fransızların var. Ama ne hikmetse Türkiye’nin bir üniversitesi yok.
Neden peki Bakü’de ya da Gence’de bir Türk Üniversitesi kurulmuyor? YÖK’ün bu konuda neden bir çalışması yok? Ya da var da bizim mi haberimiz yok” diye sormuştuk YÖK’ten gelen açıklama bizi umutlandırdı.
İŞTE O AÇIKLAMA
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar, Bakü’de Azerbaycan-Türk Üniversitesi kurulmasına ilişkin, “Gerekli yasal düzenlemelerin tamamlanmasının ardından Azerbaycan-Türk Üniversitesini, Türkiye’nin en saygın üniversiteleri ile afiliasyon (eşleştirme) sağlamak suretiyle hayata geçireceğiz.” ifadesini kullandı.
YÖK’ten yapılan açıklamaya göre, Özvar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın KKTC ve Azerbaycan ziyaretine eşlik ederek, Azerbaycan’da kurulması planlanan üniversiteyle ilgili görüşmeler gerçekleştirdi. Görüşmelerde, iki ülkeden akademisyenler ve uzmanların üniversitenin kurulmasına ilişkin yasal ve teknik konularda çalışmalar yürütmesinde mutabık kalındı.
ÖNEMLİ BİR MESAFE KAT EDİLDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in önderliğinde Azerbaycan’da bir üniversite kurulmasına yönelik çalışmalarda önemli mesafe katettiklerini belirten Özvar, şunları kaydetti:
“Dost ve kardeş ülke Azerbaycan ile her alanda gelişen ilişkilerimizi yükseköğretimde de en üst seviyeye taşımayı amaçlıyoruz. Gerekli yasal düzenlemelerin tamamlanmasının ardından Azerbaycan-Türk Üniversitesini, Türkiye’nin en saygın üniversiteleri ile afiliasyon (eşleştirme) sağlamak suretiyle hayata geçireceğiz.”
Türk üniversitelerinde yaklaşık 35 bin Azerbaycanlı öğrencinin öğrenim gördüğünü ve 300 Azerbaycanlı öğretim elemanının görev yaptığını belirten Özvar, Azerbaycan’da geçen yıl gerçekleştirilen üniversite sınavında tam puan alarak birinci olan Nigar Ağazade’nin de tıp eğitimi için Ankara Üniversitesini tercih ettiğini hatırlattı.
Üniversitenin faaliyete geçmesiyle Türk gençlerinin de Azerbaycan’da öğrenim görebileceğini ifade eden Özvar, söz konusu üniversitenin iki ülke arasındaki tarihi, kültürel ve toplumsal ilişkilerin güçlendirilmesine ve yükseköğretim alanında sürdürülen daimi işbirliğinin daha ileri taşınmasına önemli katkı sağlayacağını kaydetti.
5.
Dendias’tan Erdoğan itirafı: Hayatım boyunca unutamayacağım
Yunanistan’ın eski Dışişleri Bakanı Nikos Dendias; 2020 yılında yaşanan krize değinerek Erdoğan’ın o hamlesini hayatı boyunca unutmayacağını söyledi.
Kathimerini’ye bir röportaj veren Yunanistan’ın eski Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, Türkiye ile ilişkilerde fırsat penceresinin açık kalması gerektiğine dikkat çekti.
“TÜRKİYE’NİN ‘ORUÇ REİS’ ÇIKIŞI BİZİ SAVAŞIN EŞİĞİNE GETİRDİ”
Dendias, ‘Mavi Vatan’ sözlerinin ortaya çıkardığı endişeden bahsetti. Türkiye ile yaşanan gerilimlere değindi.
Dendias, 2020 yılında gerçekten savaşın eşiğine gelindiğini belirtti. Ağustos 2020’de sismografik araştırmalar için ‘Oruç Reis’ çıkışının kendileri için nasıl büyük bir felaket olduğunu anlattı.
“MİÇOTAKİS’İN ABD SENATOSUNDAKİ SÖZLERİ SONRASI ERDOĞAN KÖPRÜLERİ ATTI”
Durumdan dolayı bir kaza yaşanmaması için mücadele ettiğini anlatan Dendias, unutamayacağı bir diğer anın ise Erdoğan’ın köprüleri attığı gün olduğunu söyledi.
Dendias, Yunanistan’ın eski Başbakanı Kiryakos Miçotakis’in ABD Senatosunda ‘Türkiye’ye F-16 satışı yapmayın!’ demesinin ardından Başkan Erdoğan’ın ‘Artık benim için Miçotakis diye birisi yok’ sözlerini hatırlattı.
Dendias, Haziran 2022’de İspanyanın başkenti Madrid’de gerçekleşen tarihi NATO Zirvesi’nde yaşananların perde arkasını da anlattı.
Bu olaydan sonra Madrid’deki zirvede Erdoğan ile görüşmek istediğini söyleyen Dendias, eski Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile bir görüşme gerçekleştirmek için Erdoğan’dan izin istediğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da görüşmeye onay verdiğini belirtti.
“TÜRKİYE ULUSLARARASI İLİŞKİLERDE DE YENİ BİR BAŞLANGIÇ YAPMAK İSTİYOR”
Kathimerini, ‘Dendias: Erdoğan ile Madrid’de bilinmeyen dörtlü’ başlığıyla sunduğu röportajda sorulan sorulardan biri, “Yeni Erdoğan hükümeti kuruldu. Bu hükümeti nasıl değerlendirirsiniz?” oldu.
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sadece iç politikada değil, Türkiye’nin uluslararası ilişkilerinde de yeni bir başlangıç yapmaya çalıştığı aşikar. Bu yeni başlangıç noktasının hangi yönde ilerleyeceği konusunda bir sonuca varmak için elbette çok erken” diyen Nikos Dendias, şöyle devam etti:
“Bu konudaki can alıcı soru, Erdoğan’ın bundan sonra 21. yüzyıl Türkiye’si için ne istediğidir. Bu cevaplanmayı bekliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Avrupa ve Yunanistan ile yakın ilişkiler arzulayan müreffeh bir Türkiye seçeneğini seçmesini isterim. İradesini komşularına empoze etmeye çalışan ‘süper güç’ benzeri bir ülke seçeneğini değil.”