ΠΡΟΒΛΗΜΑΤΙΣΤΕΙΤΕ ΠΡΩΤΑ ΚΑΙ ΚΑΝΤΕ ΜΕΤΑ ΑΝΑΛΥΣΗ ΜΟΝΟΙ ΣΑΣ! ΜΠΟΡΕΙΤΕ ΠΙΑ!..

Φίλοι μου / μας!

Σας είχαμε, εδώ στον “Ε.Θ.”, γράψει για το ότι οι Τούρκοι δεν φοβούνται ελληνική στρατιωτική απόβαση στα Μ. Ασιατικά παράλια, αλλά αμερικανική! Θα το θυμάστε!

Είχαμε επίσης γράψει πως, οι Αμερικανοί (ΑΕΔ) είχαν πραγματοποιήσει στρατιωτική άσκηση στις αρχές του 21ου αι. σε αμερικανική έρημο, με στόχο την Τουρκία!..

Οι Τούρκοι που παρακολουθούν (και άριστα πράττουν) τον “Ε.Θ.” μας διάβασαν και πάλι, το “έψαξαν”, και τώρα, μετά από τον καταστροφικότατο σεισμό, έγραψαν, προφανώς ανησυχούντες, το παρακάτω άρθρο! Διαβάστε το! (Σας ευχαριστούμε Τούρκοι που το βρήκατε)!..

ABD’nin tatbikatında tuhaf senaryo: ‘Depremden sonra kırmızı ülke işgal edilecek!’

ABD’nin 2002 yılında gerçekleştirdiği Millennium Challenge isimli tatbikatta Türkiye’nin günümüzde yaşadığı deprem afetine benzer senaryoların yer aldığı, deprem sonrasında ‘Kırmızı Ülke’de darbe ve işgal gerçekleştirileceği kurgulanmış.

10.02.2023 

    Haber7-Özel

Kahramanmaraş’ta art arda meydana gelen büyük depremlerin ardından Türkiye yaralarını sarmaya, enkaz altındaki vatandaşlarını kurtarmaya çalışırken, ABD ile ilgili dikkat çeken bir olay ortaya çıktı. ABD’de 2002 yılında yapılan “Millennium Challenge” isimli tatbikatta ismi verilmeyen bir ülkenin deprem sonrası işgal edilmesine ilişkin senaryonun işlendiği belirlendi.

“ŞİDDETLİ DEPREM GEÇİRMİŞ BİR ORTADOĞU ÜLKESİ”

Edinilen bilgilere göre, ABD Müşterek Kuvvetler Komutanlığı’nın Milenyum Mücadelesi 2002 (MC02) tatbikatı 24 Temmuz-15 Ağustos 2002 tarihleri arasında ABD ordusu içerisinde sanal bir tatbikat olarak gerçekleştirildi. Tatbikatta “Mavi Takım” ve “Kırmızı Takım” yer aldı. ABD ordusu “Mavi Takım” olurken, düşman ülke olarak sınıflanan “Kırmızı Takım”ın ismi verilmedi. Tatbikatta Kırmızı Takım şöyle tarif ediliyor: “Ortadoğu’da bir ülke”, “Bir ada ülkesiyle problem yaşıyor”, “Mülteci nüfusu fazla”, “Şiddetli bir deprem geçirmiş.”

250 milyon dolara mal olan tatbikatta mavi ve kırmızı takım olmak üzere ikiye bölünen ABD ordusu sanal ortamda bir senaryo kurularak savaştırıldı.

752 sayfalık “US Joint Forces Command Millennium Challenge 2002: Experiment Report” adı altında yayımlanan tatbikat raporunda senaryo şöyle sıralanıyor:

“Kırmızı Takım” ülkesinde şiddetli bir deprem yaşanıyor. Deprem sonrası iç karışıklığa sürüklenen ülke, uluslararası yardım talep ediyor. Yardım talebinin ardından ABD ordusu söz konusu ülkeye hareket ediyor. Ancak ABD ordusu, bu sevkiyatında yanında çok fazla askeri unsur götürüyor. Kırmızı ülke, askeri varlığın fazla olduğunu görünce, iki ülke askerleri arasında çatışma çıkıyor. Yaşanan çatışma savaşa dönüşürken, ABD ordusu kırmızı ülkeyi 96 saat içerisinde işgal ediyor.

Raporun 12’inci sayfasında, Kırmızı ülkesinin deprem sonrası işgaline dayanan bir simülasyon mevcut. Simülasyona göre Kırmızı ülkesi doğal afet yaşıyor ve hukuki olarak sahip olmadığı adalar Mavi Takım tarafından ele geçiriliyor.

RAKAMLAR TESADÜF MÜ?

Tatbikatta Kırmızı Takım’ın hangi ülkeyi sembolize ettiği açıkça belirtilmiyor. “ABD’nin Türkiye’yi işgal planı” olarak iddia edilen Millennium Challenge 2002 tatbikatında öne çıkan rakamların da derin manaları olduğu ifade ediliyor.

ABD’nin tatbikatının başlangıç tarihi 24 Temmuz. Bu tarih, Lozan Barış Anlaşmasının yıldönümü olarak öne çıkıyor. Tatbikatın süresi 22 gün. Türkiye, Sakarya Meydan Muharebesi’nde Yunan işgalcileri 22 günde mağlup etmişti.

Diğer dikkat çeken rakam ise ABD kuvvetlerinin “Kırmızı” ülkeyi 96 saatte işgal etmesi. Tatbikatın yapıldığı dönemde, dünyada seferberlik emrini 96 saatte gerçekleştirebilen tek ordunun Türk Silahlı Kuvvetleri olduğu biliniyor.

CİHAT YAYCI ‘DARBE’ SÖYLEMİNE DİKKAT ÇEKTİ

Türk Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi (TÜRK-DEGS) Başkanı, İstanbul Topkapı Üniversitesi Öğretim Üyesi Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı, söz konusu tatbikatın Türkiye’yi hedef aldığını söylüyor. Müstafi Tümamiral Yaycı, ABD’nin tatbikatını şöyle özetliyor:

“Hedef ülke, bazı denizyollarını kontrol etmektedir. Bir ada ülkesiyle şiddetli sorunları vardır. Bu ülkede çok büyük bir deprem olur. Sivil hükümet depremle mücadele edemez ve kaos durumunda ordu duruma el koyar. Uluslararası yardım çağrısı yapılır. ABD yardımlarının kendi askerleri tarafından yapılmasını şart koyar. Böylece ülkeye girmekte olan ABD askerlerinin miktar ve faaliyetlerinden kuşkulanan hedef ülke ordusuyla ABD ordusu arasında savaş çıkar ve ülke 96 saat içinde işgal edilir.”

“ABD’nin yer bilimcilerinin, bizim yer bilimciler gibi bir bölgede depremi verilere göre tahmin etmiş olması son derece doğaldır” diyen Cihat Yaycı, “ABD Silahlı Kuvvetleri de bu öngörüye göre bir senaryo oluşturarak tatbikat planlaması yapmış, planda ABD karşısındaki ülkenin ismi hedef ülke olarak belirtilmiştir. Ancak Associated Press, bu ülkenin Türkiye olduğunu söylüyor. Bu tatbikat NATO tatbikatı değil, ABD’nin tatbikatı. Ve Türkiye 2002’de bu tatbikata davet edilmedi.” dedi.

ABD’nin Millennium Challenge 2002 tatbikatını Haber7‘ye değerlendiren Müstafi Tümamiral Cihat Yaycı, tatbikatta yaşanan büyük deprem sonrası ülkede iç karışıklık yaşandığı ve sivil hükümetin görevini yapamadığı gerekçesiyle silahlı kuvvetlerin yönetime el koyduğunun belirtildiğini söyledi. Yaycı, “Türkiye’de de şu an tüm ülkede sıkıyönetim ilan edilsin diyenler var. Bu safhayı atlamayalım.” ifadesini kullandı.

UÇAK GEMİSİYLE NE YAPILACAK?

Sözü, günümüzde ağır bir deprem yaşayan Türkiye’ye ABD tarafından USS George H.W. Bush Savaş Gemisi’ni gönderme teklifine getiren Doç. Dr. Cihat Yaycı, “Türkiye Cumhuriyeti devletinin deniz kuvvetleri, ne talep edilmiş de kapasitesini aşmış, dolayısıyla dışarıdan bir deniz kuvvetleri çağırılmasına sebep olmuş. Böyle bir şey yok. Ayrıca deprem denize kıyısı olan sadece İskenderun’u etkiledi. Diğer bölgelerin hepsi kara bölgesi. Uçak gemisiyle ne yapılacak burada? Uçak gemisine ne ihtiyacımız var? Şu anda silahlı kuvvetlerimizin kapasitesini aşan bir durum mu var?” dedi.

O GEMİYİ İSTEYENLER KİMLER?

FETÖ’cülerin ABD gemisinin gelmesi yönünde açıklamalarda bulunduğunu belirten Yaycı, “Ben bunu dillendirince FETÖ’cüler bana saldırıyor. ‘Demekki bir oyun var’ hissine katılıyoruz. Bir FETÖ’cünün, bir PKK’lının memletin iyiliğini düşünmesi mümkün müdür? Değildir.” sözlerini sarf ettii.

KAYNAK: HABER7
Yalçın TaşbaşıHaber7.com – Editör
-/-
Τις προηγούμενες ημέρες σας είχαμε επίσης παρουσιάσει το παρακάτω πρωτοσέλιδο της ε/φ “AYDINLIK” του ιδεολογικού ποδηγέτη της σημερινής Τουρκίας και υποψηφίου πλέον ΠτΔ της χώρας αυτής, Ντογού ΠΕΡΙΝΤΣΕΚ και σας είχαμε υποσχεθεί πως θα το σχολιάζαμε προσεχώς!..
Στον “Ε.Θ.”, κατά το παρελθόν, είχαμε επίσης αναφερθεί στο θέμα της στρατικοποιήσεως των νήσων μας παρά την Μ. Ασία! Είναι φρόνιμο να πραγματοποιήσετε ένα “ταξίδι” στο “σάϊτ” μας, να βρείτε και να διαβάσετε ξανά τις σχετικές αναφορές μας!
Είχαμε γράψει μέχρι και ότι αυτός ο εξοπλισμός εξυπηρετεί τις ανάγκες της “Δυτικής Συμμαχίας”, εν όψει… Ρωσίας, ενώ ακόμα πιο πριν είχαμε αναφερθεί και στις “κυκλοφορούσες” θέσεις – απόψεις (κατ’ άλλους “θεωρίες συνωμοσίας”), οι οποίες θέλουν τα νησιά μας να καταλαμβάνονται από το ΝΑΤΟ – Η.Π.Α., προκειμένου έτσι να πάψει ο Ε-Τ γι’ αυτά ανταγωνισμός!.. (Τα νησιά βεβαίως είναι ελληνικά και ουδείς ανταγωνισμός υφίσταται, παρά μόνον τ/αξιώσεις γι’ αυτά, που λίγο μένει μόνον για να ακουστούν αυτές απ’ τους Τούρκους στην ολότητά τους, σε όλη τους την διάσταση, που μεταφράζεται σε… αρπαγή τους από την Τουρκία)!..
Μάλιστα, θα θυμάστε πως είχαμε γράψει και αναφερθεί και στο “Κράτος του Αιγαίου”, κατ’ άλλους ομοίως “θεωρία συνωμοσίας” και κατ’ άλλους απλώς σενάρια (όπως και της ακριβώς πιο πάνω παραγράφου), που εκπονήθηκαν και συζητήθηκαν στα Α/Επιτελεία, ως λύσεις στα Ε-Τ προβλήματα που αφορούν το Αιγαίο!..
Για να γίνει φυσικά “Κράτος Του Αιγαίου Π.” θα πρέπει πρώτα να καταληφθούν αυτά στρατιωτικά από την δύναμη που έχει αποφασίσει την δημιουργία του! (“Ηλίου φαεινότερον” για ποιά δύναμη ακριβώς πρόκειται! Φυσικά για την “Επικυρίαρχο” / “Overlord Power”, λέγε με Η.Π.Α. ή ΝΑΤΟ με άδεια της Ελλάδος που θεωρητικά θα το καλούσε να επέμβει, κλπ). Ορισμένοι αναφέρουν πως στο Κράτος αυτό (με βάση το σενάριο ή την “θεωρία συνωμοσίας”) θα ανήκει και η Θράκη, ενώ οι περισσότεροι ισχυρίζονται πως στο σενάριο αυτό η Θράκη θα αποτελέσει / αποτελεί ένα ακόμα νέο ανεξάρτητο Κράτος στην περιοχή!..
Διαβάστε τώρα, τί λέει παρακάτω η ε/φ “Aydınlık” (22-12-2022) σχετικά με την πρόσφατη νέα α/άσκηση (28/11/2022 – 15/12/2022) ανάμεσα στην Βάση των Αμερικανών Π/Ν στο Πέντλετον των Η.Π.Α. και στην νήσο Σαν Κλεμέντε (Άγιος Κλημέντιος / Κλήμης),
θυμηθείτε και την ΝΑΤΟΪΚΗ άσκηση στην Νορβηγία (Νοε 2018), κατά την οποίαν είχαν στοχευθεί οι Κεμάλ – ΡΤΕ και κατ’ επέκταση η ίδια η Τουρκία,
θυμηθείτε και τις συνεχείς τ/αναφορές ότι η χώρα μας είναι απλώς ένα πιόνι των Η.Π.Α. και τον ισχυρισμό των Τούρκων και βεβαίως του δίνοντος την “γραμμή” “Πατέρα” του τ/Ευρασιανισμού ΠΕΡΙΝΤΣΕΚ, που λέγει πως η Τουρκία απέναντί της δεν έχει πια την Ελλάδα, αλλά τις Η.Π.Α., μετά από την στρατιωτική Αμερικανοποίηση της Ελλάδος τα τελευταία χρόνια!
Τέλος, θυμηθείτε και τις πρόσφατες  τ/αναφορές, [μετά από το “κλείσιμο” στην Πόλη των 9 Προξενείων δυτικών χωρών, για τον φόβο τρομοκρατικών επιθέσεων στην Τουρκία, μετά από πληροφορίες που είχαν οι συγκεκριμένες αυτές χώρες, πληροφορίες που όμως δεν μοιράστηκαν με το τ/Κράτος, γεγονός που οι Τούρκοι εξήγησαν ως ύπαρξη σχεδίου για εξυφαινόμενη προετοιμασία – δημιουργία Πραξικοπήματος],  αναφορές – δηλώσεις των Σοϊλού – Τσαβούσογλου – Καλίν περί Πραξικοπήματος στην χώρα τους* και κυρίως του Σοϊλού που είπε πως ο κάθε Α/Πρέσβης έχει πάντα στο νού του, από την 1η ημέρα αναλήψεως των καθηκόντων του στην Τουρκία, το πώς οι Η.Π.Α. θα κάνουν Πραξικόπημα στην Τουρκία, καλώντας τους Αμερικανούς να τραβήξουν τα βρώμικα, όπως χαρακτηριστικά είπε, χέρια τους από το σώμα της Τουρκίας!..

“Pis ellerini Türkiye’nin üzerinden çek”!

* Γράψαμε ολόκληρο “άρθρο” αμέσως μετά, το οποίο θα πρέπει, επίσης, να ξαναδιαβάσετε!
22 Aralık 2022 Aydınlık Gazete Manşeti
Ακολούθησε ο σεισμός στην ΝΑ – Α. Τουρκία, για τον οποίον ήδη έχουν “κυκλοφορήσει” “θεωρίες συνωμοσίας” στην Τουρκία, χωρίς να έχουμε ακόμα δει να αναφέρεται από τους Τούρκους “στα ίσα” (ενν. από επίσημα χείλη) κάτι τέτοιο, πως δηλαδή οι Αμερικανοί απ’ το γνωστό τους “Κέντρο” στην Αμερική προκάλεσαν τεχνητά αυτόν τον όλεθρο!..
Διαβάστε!

Οργιάζουν οι θεωρίες συνωμοσίας στην Τουρκία ότι οι Αμερικανοί προκάλεσαν τον σεισμό των 7,8 Ρίχτερ!

Την ώρα που η κυβέρνηση της Τουρκίας ζητά βοήθεια, διακινούνται στη γείτονα απίστευτες θεωρίες συνωμοσίας, βάσει των οποίων, οι ΗΠΑ βρίσκονται πίσω από τους καταστροφικούς σεισμούς στην τουρκική επικράτεια!
Αντιμέτωπη με μία μεγάλη εθνική τραγωδία είναι η Τουρκία ύστερα από το «δίδυμο» καταστροφικό πέρασμα των 7,8 Ρίχτερ και 7,7 Ρίχτερ, που ισοπέδωσε τις νοτιοανατολικές επαρχίες της χώρας. Ωρα με την ώρα ο αριθμός των θυμάτων αυξάνεται με την τουρκική κυβέρνηση να ζητά βοήθεια από τη διεθνή κοινότητα προκειμένου να ξεκινήσει η τεράστια επιχείρηση έρευνας και διάσωσης επιζώντων κάτω από τα συντρίμμια χιλιάδων κτιρίων, που κατέρρευσαν από τη μεγάλης διάρκειας πρώτης ισχυρότατης σεισμικής δόνησης.

Οι τραγικές όμως στιγμές και η μεγάλη δοκιμασία, που βιώνει ο τουρκικός λαός, όπως αποδεικνύεται, δεν είναι ικανές να ανακόψουν ούτε για λίγο την καλπάζουσα αντιαμερικανική προπαγάνδα του καθεστώτος Ερντογάν. Αντιθέτως, τις τελευταίες ώρες διακινούνται στη γείτονα απίστευτες θεωρίες συνωμοσίας, βάσει των οποίων, οι ΗΠΑ βρίσκονται πίσω από τους καταστροφικούς σεισμούς στην τουρκική επικράτεια!

Πρωτοσέλιδο έγινε η θεωρία συνωμοσίας

Μάλιστα, οι αστήριχτοι ισχυρισμοί για τους εξωγενείς παράγοντες, που υποτίθεται προκάλεσαν τις δονήσεις, δεν είναι απλά το πρώτο θέμα συζήτησης στα social media αλλά φιλοξενούνται στα μεγαλύτερα τουρκικά μέσα ενημέρωσης πολλαπλασιάζοντας τα ερωτήματα για την πραγματική στόχευση τέτοιων κινήσεων. Πρόκειται για μία εικόνα, που από τη μία πλευρά προκαλεί θλίψη αναφορικά με τον τρόπο, που επιχειρεί να εκμεταλλευτεί πολιτικά το τουρκικό καθεστώς τον ανθρώπινο πόνο, και από την άλλη προβληματίζει ιδιαίτερα για το τι είναι αποφασισμένο να κάνει ακόμα για να παραμείνει στην εξουσία.

Ειδικότερα, ο μηχανισμός της τουρκικής προπαγάνδας επιχείρησε να συνδέσει την οργή, που πυροδότησε στη γείτονα η «πρόκληση» της μεγάλης σημαίας των ΗΠΑ στον ιστό του αντιτορπιλικού USS Nitze κατά τη διέλευση του από το Βόσπορο με το σεισμό των 3,1 Ρίχτερ, που εκδηλώθηκε στην Κωνσταντινούπολη τα ξημερώματα της Κυριακής και το φονικό χτύπημα των 7,8 Ρίχτερ ακριβώς 24 ώρες αργότερα. Συνδετικός κρίκος σε αυτή την αλυσίδα παραλόγου αποτελεί το HAARP, το φερόμενο υπερόπλο ηλεκτρομαγνητικών κυμάτων του αμερικανικού στρατού, με το οποίο, όπως διατείνονται οι απανταχού συνωμοσιολόγοι, η Ουάσιγκτον έχει τη δυνατότητα να προκαλέσει φυσικές καταστροφές μεγάλης κλίμακας.

Πώς ξεκίνησε το σενάριο με το αμερικανικό πλοίο

Ολα ξεκίνησαν όταν το αμερικανικό αντιτορπιλικό, που αγκυροβόλησε στο Βόσπορο, έφερε μία μεγάλου μεγέθους σημαία των ΗΠΑ, γεγονός, που θεωρήθηκε ως «ασέβεια» και «πρόκληση» από το καθεστώς Ερντογάν. Η οργισμένη αντίδραση του κυβερνητικού εταίρου Ντεβλέτ Μπαχτσελί ήταν χαρακτηριστική του κλίματος, που έχει δημιουργηθεί στην Αγκυρα ειδικά μετά το κλείσιμο των προξενείων 9 δυτικών χωρών. «Οι ΗΠΑ που έκλεισαν το προξενείο τους με τον ισχυρισμό τρομοκρατικής απειλής και οδήγησαν στο κλείσιμο των άλλων προξενείων, σε πλοίο τους που αγκυροβόλησε στον Βόσπορο, ύψωσαν δυσανάλογα μεγάλη σημαία. Αυτό είναι ασέβεια. Eίναι αγένεια και παράνομο να υψώνουν μια τεράστια μεγάλη σημαία των ΗΠΑ και δίπλα να υπάρχει μια μικρή σημαία. Τώρα υψώστε τις σημαίες σας και να τις κουνήσετε στις ΗΠΑ».

Η σεισμική δόνηση των 3,1 Ρίχτερ, που σημειώθηκε στις 03.15 τα ξημερώματα της Κυριακής στην Κωνσταντινούπολη, άνοιξε τη συζήτηση στην Τουρκία για την αιτία του φυσικού φαινομένου καθώς όπως ανέφεραν οι ειδικοί στην περιοχή του σεισμού δεν υπάρχει ενεργό ρήγμα. Η αναφορά αυτή και η εκδοχή ότι η δόνηση μπορεί να προκλήθηκε από κάποια έκρηξη υπήρξαν αρκετές για να αρχίσει να διακινείται στο τουρκικό διαδίκτυο ότι το αμερικανικό πολεμικό πλοίο, μήκους 155 μέτρων, που ήταν αγκυροβολημένο στον Βόσπορο για 2 ημέρες ήταν αυτό, που προκάλεσε τη δόνηση. Οι απόψεις δε, Τούρκων γεωφυσικών για «τεχνητό σεισμό», έδωσαν και την επιστημονική «νομιμοποίηση» των θεωριών συνωμοσίας, που πήραν τη μορφή χιονοστιβάδας.

«Κόλαση» παρά τη διάψευση από τους Τούρκους σεισμολόγους

Επιπλέον, το γεγονός ότι ο σεισμός αυτός ήταν επιφανειακός αλλά, όπως επεσήμαναν πολίτες δεν υπήρξε η παραμικρή καταγραφή κίνησης των φωτιστικών στις κατοικίες τους, παρά μόνο μία εκκωφαντική έκρηξη, ενίσχυε το μυστήριο της μεταμεσονύχτιας επίσκεψης του Εγκέλαδου. Τι και αν κάποιοι σοβαροί Τούρκοι επιστήμονες προσπάθησαν να διαψεύσουν τα συνωμοσιολογικά σενάρια. Ο κύβος είχε ριφθεί. Τη σκυτάλη πήραν τα μεγάλα τουρκικά ειδησεογραφικά δίκτυα αναπαράγοντας ένα θέμα, που ουσιαστικά δεν υφίσταται, προσδίδοντας του διαστάσεις, που ξεπερνούν κατά πολύ την αυταπόδεικτη γραφικότητα του και επιτείνοντας με αυτό τον τρόπο το κλίμα καχυποψίας στην τουρκική κοινωνία.

Σε αυτή την περιρρέουσα ατμόσφαιρα ο καταστροφικός σεισμός των 7,8 Ρίχτερ ήρθε να πολλαπλασιάσει τα ερωτήματα δημιουργώντας ένα νέο αντιαμερικανικό τσουνάμι στα social media. Πολύ περισσότερο, όταν είχαν προηγηθεί δηλώσεις Τούρκων συγγραφέων-ερευνητών, που φιλοξενήθηκαν σε μεγάλες εφημερίδες της γείτονα, οι οποίοι ισχυρίζονταν ότι η τεχνολογία HAARP χρησιμοποιείται και θα πρέπει αντί του όρου «θεωρία συνωμοσίας», αυτοί οι ισχυρισμοί να «αξιολογηθούν σε μια ευρύτερη προοπτική, λαμβάνοντας υπόψη το κλείσιμο των προξενείων, τη ρητορική του πρώην αξιωματικού της CIA Χένρι Μπάρκεϊ ότι ‘θα πρέπει να εξεταστεί η στρατιωτική επέμβαση στην Τουρκία στις εκλογές΄ και την παρουσία του αμερικανικού πολεμικού πλοίου».

Σε κάθε περίπτωση, το πρόγραμμα της αμερικανικής κυβέρνησης HAARP (High-frequency Active Auroral Research Program) αποτελεί προνομιακό πεδίο ανάπτυξης θεωριών συνωμοσίας ήδη από την έναρξη του. Πρόκειται για μια επιστημονική προσπάθεια, που στοχεύει στη μελέτη των ιδιοτήτων και της συμπεριφοράς της ιονόσφαιρας, εκτεινόμενη περίπου 50 έως 400 μίλια πάνω από την επιφάνεια της Γης, ακριβώς στην άκρη του διαστήματος. Η λειτουργία της ερευνητικής εγκατάστασης, ο πιο ικανός πομπός υψηλής ισχύος και υψηλής συχνότητας στον κόσμο για μελέτη της ιονόσφαιρας, μεταφέρθηκε από την Πολεμική Αεροπορία των Ηνωμένων Πολιτειών στο πανεπιστήμιο της Αλάσκας Fairbanks τον Αύγουστο του 2015. Μέσω ενός εξελιγμένου συστήματος μπορεί να διεγερθεί προσωρινά μια περιορισμένη περιοχή της ιονόσφαιρας για επιστημονική μελέτη με παρατήρηση των φυσικών διεργασιών, που συμβαίνουν στη διεγερμένη περιοχή.

Πηγή: reader.gr

-/-

Μετά από τα παραπάνω, γίνετε… Τούρκοι για λίγο, αναλύστε “ένα – ένα” τα παρακάτω και μετά “ενώστε” / “συνθέστε”-τα! Ο “κοινός τόπος” στο τελικό διάγραμμά σας θα έχει ολοκληρώσει την εργασία σας, “λέγοντάς σας” ορισμένα πραγματάκια και οδηγώντας σας σε κάποια συμπεράσματα!.. (Σας παραθέτω τα γεγονότα, κατά χρονολογική σειρά) :

  • Την α/άσκηση του 2002.
  • Την α/άσκηση του 2022. 
  • Τα σενάρια περί “Κράτους Του Αιγαίου”, “Θράκης”.
  • Την στρατιωτική, των τελευταίων ετών, … Αμερικανοποίηση της Ελλάδος. 
  • Το κλείσιμο των 9 Προξενείων δυτικών χωρών στην Πόλη!
  • Τις τ/αναφορές για “οικονομικό ραβδί” της Δύσεως στην Τουρκία το 2023.
  • MİLAT Gazetesi 5 Şubat 2023, Pazar Günü Manşeti
  • Τους σεισμούς στην ΝΑ και Α. Τουρκία. (Αυτούς, ίσως, σε μια περίπτωση μόνον, θα μπορούσατε να μην τους συνυπολογίσετε).

– Στα παραπάνω, τέλος, να λάβετε, υποβοηθητικά για εσάς, υπόψη σας:

  • Την δυτική θεωρία των “Ενδιαμέσων Κρατών”, ήτοι την δημιουργία περισσοτέρων, των σημερινών, εμποδίων (νέα Κράτη), σε μια τυχούσα κάθοδο προς τα Νότια και ΝΔ της Ρωσίας (Μεσόγειο – Πόλη – Μ. Ανατολή), ειδικά στην δημιουργία του “Κράτους της Θράκης” (σημερινές Α. + Δ. Θράκη). Η δημιουργία, κατά κάποιους… “ειδικούς”, του Κράτους του Αιγαίου και αυτού της Θράκης, (αν ποτέ αυτά θα σχηματίζονταν), βάζει ένα οριστικό τέλος στις όποιες Ε-Τ διαφορές, αφού Ε. και Τ. παύουν πια να είναι όμορα Κράτη!.. Λέμε τώρα!
  • Τις μυστικές αναφορές της συνθήκης της Λωζάννης (Ιούλιος 1923) περί διαλύσεως της Τουρκίας στα 100 της ακριβώς χρόνια, ένα γεγονός που κάνει τους Τούρκους να τρομάζουν πραγματικά και να φοβούνται πλέον και τον ίσκιο τους, με ό,τι συμβαίνει πια στην χώρα τους!..
  • ΕΜΕΙΣ ΣΑΣ ΓΡΑΦΟΥΜΕ, ΩΣ ΤΕΛΕΥΤΑΙΑ… ΒΟΗΘΕΙΑ, ΠΩΣ “ΤΟ ΞΕΨΥΧΟΝ ΘΗΡΙΟ” ΤΟΥΡΚΙΑ (ΑΠΟ ΤΟ 2016 ΣΑΣ ΤΟ ΓΡΑΦΟΥΜΕ), ΕΧΕΙ ΠΛΕΟΝ ΤΡΟΜΟΚΡΑΤΗΘΕΙ ΠΑΡΑ ΠΟΛΥ ΚΑΙ ΜΕΝΕΙ ΛΙΓΗ ΑΠΟΣΤΑΣΗ ΑΠΟ ΤΟ ΝΑ ΠΑΝΙΚΟΒΛΗΘΕΙ ΚΑΙ ΝΑ ΑΡΧΙΣΕΙ ΝΑ ΛΕΙΤΟΥΡΓΕΙ… ΑΣΥΜΜΕΤΡΑ, ΗΤΟΙ ΣΑΝ ΕΝΑΝ ΜΕΘΥΣΜΕΝΟ ΚΑΟΥ – ΜΠΟΫ, Ο ΟΠΟΙΟΣ ΒΓΑΙΝΕΙ ΜΕΘΥΣΜΕΝΟΣ ΑΠΟ ΕΝΑ ΣΑΛΟΥΝ ΤΟΥ ΓΟΥΕΣΤ ΚΑΙ ΑΡΧΙΖΕΙ ΝΑ ΠΥΡΟΒΟΛΕΙ ΣΤΟΝ ΑΕΡΑ ΚΑΙ ΝΑ ΟΥΡΛΙΑΖΕΙ**!.. ΠΡΟΣΟΧΗ(!) ΛΟΙΠΟΝ, ΠΙΟ ΠΟΛΥ ΑΠΟ ΠΟΤΕ ΚΟΙ… ΚΥΒΕΡΝΩΝΤΕΣ ΤΗΣ ΕΛΛΑΔΟΣ!

** Σας δίνουμε τώρα, μια πολύ σοβαρή πληροφορία, από απέναντι!

Οι Τούρκοι, φοβούμενοι πολύ, ό,τι “βγαίνει” από τα παραπάνω, σκέφτονται τί θα ήταν το πιο σωστό! Διαβάστε!

Να επιτίθεντο τώρα στην Ελλάδα, ώστε τυχόν να ματαίωναν, με όσες πια πιθανότητες έχουν, μια τυχούσα διάλυσή τους, μεταφέροντας έτσι αυτοί το πρόβλημα στην Δύση / Η.Π.Α., (παίρνοντας έτσι την πρωτοβουλία πάλι, όπως πιστεύουν / κάτι που θα μπορούσε, πλην των άλλων, να προκαλούσε ίσως και μια επέκταση του Πολέμου στην Ουκρανία και τελικώς έναν ακόμα Π.Π., τον Γ’),

την στιγμή μάλιστα που ένας Πόλεμος “μηδενίζει

 

 

όλα τα με θετικές ή αρνητικές ενδείξεις Κρατικά… κοντέρ” παντού, (οι αρνητικές φυσικά ενδείξεις κυρίως ενδιαφέρουν), άρα και τα… Κοντέρ της χώρας τους, ενώ δεν θα αφήσει και την Ελλάδα να αποκτήσει το οριστικό και δυνατό “πάνω χέρι” στρατιωτικά, με τους εξοπλισμούς της(!..)

ή

να μην κάνουν πόλεμο*** και να “το ρισκάρουν” (όπως θα έλεγε και ο “ΣΟΡΟΣ-ΣΥΡΙΖΑΙΟΣ” Μπαλάφας, αχαχαχαχαχαχα), σε όλα τα μόλις στην ίδια αυτή παράγραφο πριν αναφερθέντα, με πρώτο και κυριότερο φόβο τους την διάλυσή τους, όπως αυτή έχει ήδη σχεδιασθεί, όπως πιστεύουν!..

Οι όποιες σχετικές αποφάσεις θα ληφθούν σε επόμενη Συνεδρίαση του τ/”Συμβουλίου Εθνικής Ασφαλείας”, μετά από την… “τροχοδρόμηση” του θέματος “ΣΕΙΣΜΟΣ ΚΑΙ… ΘΕΡΑΠΕΙΑ ΠΛΗΓΩΝ”!..

*** Την “θεωρία του Χάρβαρντ”, περί μη απολύτου νικητού σε έναν τοπικό Ε-Τ πόλεμο, (όπως και μεταξύ άλλων Κρατών – Εθνών), [ώστε ΟΥΔΕΙΣ των αντιμαχομένων να δύναται να έχει στις ακολουθούσες έναν / τον Πόλεμο διαπραγματεύσεις “τουπέ”, να επιδεικνύει οίηση, να σνομπάρει πολιτικά τους άλλους, (εχθρούς) κλπ, αλλά και γενικότερα], ΜΗΝ(!) (!) την λάβετε υπόψη σας, “για την ώρα”!..

 

ΚΑΛΗ ΣΑΣ ΕΠΙΤΥΧΙΑ“!

ΕΛΛΗΝΑΣ

-/-

ΥΓ. 

1. ΑΣΧΕΤΟ ΜΕ ΤΟ ΚΥΡΙΩΣ ΑΡΘΡΟ! ΔΙΑΒΑΣΤΕ!

ΟΙ Η.Π.Α. , ΜΕ ΑΦΟΡΜΗ ΤΟ ΚΑΤΑΣΚΟΠΕΥΤΙΚΟ, ΟΠΩΣ ΕΚΤΙΜΗΣΑΝ, ΚΙΝΕΖΙΚΟ ΜΠΑΛΟΝΙ, (ΜΑΛΛΟΝ ΤΟΥ ΚΙΝΕΖΙΚΟΥ ΣΤΡΑΤΟΥ, ΟΠΩΣ ΑΝΕΦΕΡΕ ΤΟ “ΠΕΝΤΑΓΩΝΟ”), ΜΠΑΛΟΝΙ ΠΟΥ “ΒΟΛΤΑΡΕ” ΠΑΝΩ ΑΠΟ ΚΡΙΣΙΜΕΣ ΕΓΚΑΤΑΣΤΑΣΕΙΣ ΤΟΥΣ, ΚΛΠ, ΚΑΙ ΠΟΥ ΚΑΤΑ ΤΟΥΣ ΚΙΝΕΖΟΥΣ ΤΟ ΠΗΡΕ Ο ΑΕΡΑΣ ΚΑΙ ΤΟ ΠΗΓΕ ΣΤΙΣ Η.Π.Α., ΑΧΑΧΑΧΑΧΑΧΑΧΑΧΑΧΑΧΑΧΑ, ΑΝΑΦΕΡΘΗΚΑΝ ΣΤΟ ΟΤΙ Η ΟΛΗ ΑΥΤΗ “ΙΣΤΟΡΙΑ” ΕΝΤΑΣΣΕΤΑΙ ΣΤΟ “ΠΑΓΚΟΣΜΙΟ ΚΑΤΑΣΚΟΠΕΥΤΙΚΟ ΠΡΟΓΡΑΜΜΑ”, ΚΛΠ!

ΑΛΗΘΕΙΑ! ΞΕΡΕΤΕ ΠΟΙΟ ΕΙΝΑΙ ΚΑΙ ΤΙ ΑΚΡΙΒΩΣ ΠΕΡΙΛΑΜΒΑΝΕΙ ΑΥΤΟ ΤΟ ΠΡΟΓΡΑΜΜΑ, ΠΟΙΕΣ ΟΙ ΚΥΡΙΕΣ ΚΑΙ ΕΠΙΜΕΡΟΥΣ ΚΑΤΗΓΟΡΙΕΣ ΤΟΥ, ΠΟΙΟΙ ΟΙ “ΥΠΗΡΕΤΕΣ” ΤΟΥ, ΠΟΙΟ ΤΟ ΚΟΣΤΟΣ ΤΟΥ, ΚΛΠ, ΚΛΠ, ΚΛΠ;

2.

NATO starts work on Artificial Intelligence certification standard

  • 07 Feb. 2023
NATO’s Data and Artificial Intelligence Review Board (DARB) met on Tuesday (7 February 2023) to start the development of a user-friendly and responsible Artificial Intelligence (AI) certification standard to help industries and institutions across the Alliance make sure that new AI and data projects are in line with international law, as well as NATO’s norms and values.

The standard, which also applies to data exploitation and will include quality controls, is due to be completed by the end of 2023. Its aim is to translate NATO’s Principles of Responsible Use, approved in October 2021 as part of NATO’s first ever AI strategy, into concrete checks and balances, notably in terms of governability, traceability and reliability. This will help to build trust among the innovation community, operational end users, and the general public.

The Board is composed of nominated representatives from Allied countries, invitees Finland and Sweden, as well as NATO experts. Representatives include lawyers, engineers, military personnel and experts in ethics. It will also serve as a unique platform to exchange best practices, guide innovators and operational end-users throughout the development phase. Its work will contribute positively to NATO’s digital transformation. At present, NATO is piloting AI in areas as diverse as cyber defence, climate change and imagery analysis.

3. “ΤΟ ΚΡΑΤΟΣ ΔΕΝ ΕΙΝΑΙ ΑΝΑΛΓΗΤΟ, Ο ΣΕΙΣΜΟΣ ΔΕΝ ΕΧΕΙ ΟΜΟΙΟ ΤΟΥ / ΔΕΝ ΕΧΕΙ ΠΡΟΗΓΟΥΜΕΝΟ“!..

 

Yeni Akit Gazetesi İlk Sayfası

Yeni Birlik Gazetesi İlk Sayfası

Aydınlık Gazetesi İlk Sayfası

 

4.

ABD’li deprem uzmanı Hubbard: Türkiye’de art arda gelen depremler “olağan dışı!”

ABD’li deprem uzmanı Doç. Dr. Hubbard, “asrın felaketi” olarak nitelenen depremlerin, meydana geldiği fay sistemi üzerinde daha önce tespit edilenlerden daha büyükΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔΔ olması açısından “olağan dışı” olduğunu belirtti.

ABD'li deprem uzmanı Hubbard: Türkiye'de art arda gelen depremler "olağan dışı!"
10.02.2023 
DEPREMDE ŞEHİT OLAN BİNLER İÇİN YENİ MEZAR YERLERİ HAZIRLANIYOR

20 yıldır dünyanın çeşitli bölgelerindeki depremleri araştırdığını belirten Hubbard, Türkiye’nin güneyinde yaşanan depremlerin, “meydana gelen birçok depremden daha karmaşık” olduğunu söyleyerek“Pek çok farklı fay kopmuş gibi görünüyor ve sonra herkesin dikkatini çektiğini düşündüğüm şey, mutlak yıkım.” dedi.

ABD’li akademisyen, “Binaların yıkılışının görüntüleri o kadar trajik ki… Ve bu, eski depremlere göre çok benzersiz kalıyor. Dolayısıyla yıkımın boyutu ile yıkımın görünürlüğünün birleşimi gerçekten ama gerçekten şoke edici.” diye konuştu.

“BU DEPREMİN OLAĞAN DIŞI OLDUĞUNU DÜŞÜNEBİLİRSİNİZ” 

Türkiye’de 10 ilde 13 milyondan fazla insanı etkileyen depremle ilgili duygularını ifade eden Judith Hubbard, bu konudaki şaşkınlığını ve üzüntüsünü şu sözlerle aktardı:

“Türkiye’de deprem olduğunu ilkin yanlış duymuşum. 6,7 büyüklüğünde olduğunu duydum ve ilk düşüncem, ‘Oh, hayır, 6,7 büyüklüğünde ve Türkiye’ye oldukça zarar verici olabilir’ şeklindeydi ama sonra internete baktığımda bunun sadece bir artçı sarsıntı olduğunu gördüm. Gerçek depremin 7,8 büyüklüğünde olduğunu anlayınca yıkıldım.”

Hubbard, Türkiye ile Suriye’de de büyük yıkıma ve can kaybına sebep olan depremin tektonik bir deprem olduğunu, Arap levhasının kuzeye doğru hareket etmesiyle Türkiye’deki farklı yer altı tabakalarını da harekete geçirdiğini söyledi.

Akademisyen Hubbard, “Bu depremin olağan dışı olduğunu düşünebilirsiniz. Çünkü 7,8 ölçeğinde bir büyüklük, bu fay sistemi üzerinde daha önce tespit edilenlerin hepsinden daha büyüktür.” tespitinde bulundu.

“SARSINTI NE KADAR UZUN SÜRERSE O KADAR FAZLA HASAR GÖRÜRSÜNÜZ”

Türkiye’deki son depremin çok derinde olmadığından dolayı, “sığ bir deprem” olarak adlandıran Doç. Dr. Hubbard, “Sığ depremler daha kötüdür. Çünkü burada insanlar kaymaya ve sallanmaya daha yakındır. Depremin kendisi yaklaşık 75 saniye sürdü. Sarsıntı muhtemelen çok daha uzun sürdü. Çünkü zemin hala ilk kırılmaya tepki veriyor.” değerlendirmesini yaptı.

Böyle bir depremin çok daha zarar verici olduğunu ve hasarın boyutunu etkilediğini belirten Hubbard, “Sarsıntı ne kadar uzun sürerse o kadar fazla hasar görürsünüz.” dedi.

Depremin merkez noktasının yerleşim yerinin (Pazarcık) hemen yanında olmasının, son derece yıkıcı etki oluşturduğunu belirten ABD’li akademisyen, meydana gelen yüzlerce artçı deprem hakkında şunları söyledi:

“Artçı sarsıntılar depremlerden sonra olan normal bir şeydir ve bunun nedeni zeminin kaymasıyla bölgedeki tüm fayların aniden yeni bir şekilde gerilmesidir ve böylece kendi küçük depremlerini yaparak bu strese yanıt verirler ama burada bir değil, iki büyük fayı kıran iki büyük deprem olduğu için daha fazla artçı şok olabilir ve sonuç olarak artçı şok miktarını iki katına çıkarır.”

Judith Hubbard, Türkiye’de yıkıcı bir depremle yüzleşen bölgenin bundan sonra da güvende olduğunun söylenemeyeceğine vurgu yaparak, “Depremden sonraki zaman, başka bir deprem olma ihtimalinin en yüksek olduğu zamandır. Fayın etrafındaki bölgeler artık ekstra stres altındadır ve bence Türkiye muhtemelen özellikle Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın durumu nedeniyle bu riskin farkında.” ifadelerini kullandı.

“DEPREMLER KAÇINILMAZDIR, ONLARI DURDURAMAZSINIZ”

Güney Asya’dan ABD’ye, dünyanın çeşitli bölgelerinde yer hareketlerini gözlemleyen Judith Hubbard, depremlerin öngörülemez olduğunu şu sözlerle açıkladı:

“Depremler kaçınılmazdır. Onları durduramazsınız ve biz onları tahmin bile edemeyiz. Ancak onlar hakkında bilgi edinebilir ve ne kadar büyük olabileceklerini ve etkilerinin ne olacağını öğrenebiliriz. Hangi yerlerin, diğerlerinden daha yüksek risk altında olduğunu öğrenebiliriz ve bu gibi araçlarla daha güvenli hale gelebiliriz.”

Yer bilimcilerin, deprem araştırmaları yaparken Türkiye’yi bir ders kitabı gibi gördüklerini belirten ABD’li akademisyen Hubbard, “Çünkü gerçekten büyüleyici bir tektonik ortam. Arap levhası kuzeye, Avrasya’ya çarpıyor ve Türkiye’de, Himalaya’da, İran’da ya da Alpler’de gördüğümüz gibi dev dağlar inşa etmek yerine, ekstrüzyon tektoniği denen bir şey var; bu da bu iki fay sisteminin Kuzey Anadolu’da birbirlerine göre bir açı geliştirdiği anlamına geliyor. Türkiye’nin doğusu, batısı sıkışıp gidiyor.” dedi.

Son olarak, depremlerdeki can ve mal kayıplarının artmasına ilişkin konuşan Hubbard, dünyada eskisinden daha fazla insan olduğu için, kıyı şeritleri ve fay hatları gibi tehlikeye açık bölgelerde yoğunlaşan toplulukların, doğal afet durumunda eskiye nazaran daha büyük zarar uğradığına, aksi takdirde dünyanın durumumun tektonik olarak eskisinden farklı olmadığına atıfta bulundu.

– “DOĞU ANADOLU FAY SİSTEMİNDE BU BÜYÜKLÜKTE BİR DEPREM MEYDANA GELMEDİ”

Hubbard, 7,8’lik depremlerin sık sık görüldüğünü ve Türkiye’de de bu büyüklükte depremlerin daha önce olduğunu belirterek “Ancak aynı fay üzerinde ve kırılan Doğu Anadolu fay sisteminde bu büyüklükte bir deprem meydana gelmedi.” diye konuştu.

Türkiye’de depreme maruz kalmamış binalar olduğunun altını çizen Hubbard, özellikle fayların sarsıldığı bir dönemde buna tepki olarak daha fazla deprem olma riskinin de bulunduğunu aktardı.

Hubbard, 1930 ile 1960’lı yıllar arasında Kuzey Anadolu fay hattında depremlerin birbirini tetiklediğini anımsatarak net olarak bilinemese de güneyde de bunun olabileceğini ifade etti.

Levhaların hareketiyle fay hatlarının etkilendiğine değinen Hubbard, bugüne kadar yapılan saha araştırmalarında fayın bazı kısımlarında 3 metre civarında bir kayma olduğunun tespit edildiğini dile getirdi.

Hubbard, normalde bulunan fay hattına göre depremlerin 2 ile 8 metre arasında bir kaymaya sebep olabileceğini kaydederek “Bu (3 metre), 7,8’lik bir deprem için normal bir değer. Şu ana kadar kaydedilen en büyük değer 50 metreydi ancak bu 2011’de Japonya’da su altında meydana gelmişti ve hiçbir insan tarafından tecrübe edilmemişti. 2008’de Çin’de gerçekleşen 7,9’luk depremde ise 8 ila 10 metre arasında bir ölçüm yapılmıştı.” ifadelerini kullandı.

Japonya, Çin veya ABD’nin California eyaletindeki bina yapılarının Türkiye’ye uygun olmayabileceğini söyleyen Hubbard, “Binalar ve gelenekler farklı. Buna göre çalışmalı ve bu trajediyi anlayabilmeliyiz.” dedi.

Deprem uzmanı akademisyen, Türkiye’deki depremin ardından Twitter’da, “7,8 büyüklüğünde bir depremde ortalama 5 metre kayma olabilir. Yani bugünkü deprem yaklaşık 300 yıllık sürece yayılmış bir gerilmeye dayanıyor.” şeklinde değerlendirme yapmıştı.

KAYNAK: AA
Ömer AktaşHaber7.com – Editör
5. ME TON ΘΑΝΑΤΟ ΤΟΥ Ν. ΜΠΑΪΚΑΛ “ΕΚΛΕΙΣΕ” ΠΙΑ Ο ΚΥΚΛΟΣ ΤΩΝ ΜΕΓΑΛΩΝ ΠΟΛΙΤΙΚΩΝ ΤΟΥ 20ου ΑΙ., ΠΟΥ ΕΓΡΑΨΑΝ ΤΗΝ ΠΟΛΙΤΙΚΗ ΙΣΤΟΡΙΑ ΤΗΣ ΤΟΥΡΚΙΑΣ, ΑΠΟ ΤΟ 1950 ΚΑΙ ΜΕΧΡΙ ΚΑΙ ΤΟ 2000! 
Ο ΜΠΑΪΚΑΛ ΒΑΣΑΝΙΣΤΗΚΕ ΠΟΛΥ ΜΕ ΤΗΝ ΥΓΕΙΑ ΤΟΥ, ΤΑ ΤΕΛΕΥΤΑΙΑ ΚΥΡΙΩΣ 15 ΧΡΟΝΙΑ! ΠΑΛΙΟΤΕΡΑ ΕΙΧΕ ΠΑΘΕΙ ΒΑΡΥ ΕΓΚΕΦΑΛΙΚΟ, ΑΛΛΑ ΤΑ ΚΑΤΑΦΕΡΕ ΝΑ ΕΠΑΝΕΛΘΕΙ, ΜΕΤΑ ΑΠΟ ΠΟΛΥΧΡΟΝΗ ΠΑΡΑΜΟΝΗ ΤΟΥ ΠΡΩΤΑ ΣΕ ΝΟΣΟΚΟΜΕΙΟ ΚΑΙ ΜΕΤΑ ΣΕ ΚΕΝΤΡΟ ΑΠΟΚΑΤΑΣΤΑΣΗΣ (“ΚΙΝΗΣΙΟΘΕΡΑΠΕΙΑ, ΟΜΙΛΙΑ, ΚΛΠ”) ΣΤΗΝ ΓΕΡΜΑΝΙΑ!…
ΓΥΡΙΣΕ ΣΤΗΝ ΤΟΥΡΚΙΑ ΟΡΘΙΟΣ, ΠΕΡΠΑΤΑΓΕ, ΑΛΛΑ ΕΙΧΕ ΕΜΦΑΝΕΣ ΣΗΜΑΔΙ ΤΟΥ ΕΓΚΕΦΑΛΙΚΟΥ ΤΟ… ΠΡΟΣΩΠΟ ΤΟΥ!
ΕΙΧΕ ΑΠΟΣΤΑΣΙΟΠΟΙΗΘΕΙ ΤΗΣ ΠΟΛΙΤΙΚΗΣ!
ΣΕ ΣΧΕΣΗ ΜΕ ΤΟΝ “ΚΛΟΟΥΝ” ΤΟΥ “CHP”, ΤΟΝ ΚΟΥΡΔΙΚΗΣ ΚΑΤΑΓΩΓΗΣ ΚΙΛΙΤΣΝΤΑΡΟΓΛΟΥ, Ο ΜΠΑΪΚΑΛ ΗΤΑΝ ΣΑΝ ΝΑ ΜΙΛΑΜΕ ΓΙΑ ΤΟ… ΕΒΕΡΕΣΤ ΜΕΣΑ ΣΤΟ ΚΟΜΜΑ ΤΟΥ ΚΑΙ ΝΑ ΤΟ ΣΥΓΚΡΙΝΟΥΜΕ ΜΕ ΕΝΑ ΜΙΚΡΟ ΚΟΛΟΒΟΥΝΙ! ΕΙΝΑΙ ΑΥΤΟ ΠΟΤΕ ΔΥΝΑΤΟΝ;
Ο ΘΕΟΣ ΝΑ ΤΟΝ ΑΝΑΠΑΥΣΕΙ!

Deniz Baykal hayatını kaybetti!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın vefat ettiğini bildirdi.

 11.02.2023 
DENİZ BAYKAL KİMDİR?

SALI GÜNÜ DEFNEDİLECEK

Eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın kızı Aslı Baykal, babasının bu sabah Ankara’daki evinde vefat ettiğini, cenazesini salı günü Antalya’da defnetmeyi planladıklarını söyledi.

84 yaşında vefat eden eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın kızı Aslı Baykal, AA muhabirine açıklama yaptı.

Aslı Baykal, “Babam bu sabah evinde uykusunda vefat etti. Cenazeyi salı günü Antalya’da defnetmeyi planlıyoruz” bilgisini verdi.

Taziyeleri Ankara’daki evlerinde öğleden sonra kabul edeceklerini ifade eden Aslı Baykal, “Hepimizin başı sağ olsun” dedi.

Deniz Baykal

Deniz Baykal

Kılıçdaroğlu yaptığı açıklamada “Genel Başkanımız, Türkiye ve Cumhuriyet Halk Partimizin sevdalısı, Antalya milletvekilimiz, kıymetli büyüğümüz Sayın Deniz Baykal’ın vefatını büyük bir üzüntü ile öğrendim. Bize mücadelelerle dolu bir hayat öyküsünü miras bıraktı. Milletimizin başı sağ olsun” ifadelerini kullandı.

DENİZ BAYKAL KİMDİR?

20 Temmuz 1938’de Antalya’da doğdu. Babasının adı Hüseyin Hilmi, annesinin adı Feride’dir. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. Doktorasını Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde tamamladı.

ABD Colombia ve Berkeley Üniversiteleri’nde iki yıl süreyle doktora sonrası çalışmalarına devam etti. Siyasal Bilgiler Fakültesinde siyaset bilimi doçenti olarak öğretim üyeliği görevinde bulundu. Siyaset bilimi alanında kitap ve makaleleri yayınlandı.

15(IV), 16(V), 18, 19, 20, 22. ve 23 Dönemlerde Antalya Milletvekili seçildi. Türkiye Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanlığını yürüttü.

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Üyeliğine seçildi. 37. Hükümet’te Maliye Bakanlığı, 42. Hükümette Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, 52. Hükümette Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcılığı görevlerini üstlendi.

Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcılığı’na seçildi. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanlığı görevinde bulundu. Çok iyi düzeyde İngilizce bilen Baykal, evli ve 2 çocuk babasıdır.

Bahadır ALEMDARHaber7.com – Editör

-/-