“ΧΥΜΑ ΚΑΙ ΤΣΟΥΒΑΛΑΤΑ”! (ΞΕΧΑΣΜΕΝΑ)!..

1.

[ rfe/rl banner ]

Battles Flare Around Bakhmut, But Western Think Tank Says Russia’s Drive May Be Stalling

By RFE/RL’s Ukrainian Service March 12, 2023

Russian fighters said they are continuing their assault on Bakhmut, but Ukrainian military commanders claim they are inflicting heavy losses on the invading forces and at least one influential think tank says advances by Kremlin-linked mercenaries appear to have stalled around the Donetsk region city.

The Ukrainian military asserted on March 12 that the Russian side had lost more than 1,000 troops in the previous 24 hours in its offensive in eastern Ukraine and around Bakhmut, which has largely been destroyed in months of shelling and fighting as Kyiv has made a determined stand to defend the city.

Meanwhile, the Washington-based Institute for the Study of War (ISW) in its latest update said there were no confirmed advances by Russian forces in Bakhmut over the past day. Earlier reports said a river that runs through the middle of the city has now become the front line in the battle.

“Ukrainian and Russian sources continue to report heavy fighting in the city, but [Russia-backed] Wagner Group fighters are likely becoming increasingly pinned in urban areas…and are therefore finding it difficult to make significant advances,” the ISW said.

Yevgheny Prigozhin, whose Wagner mercenary troops are active in Bakhmut, was quoted by the Russian state-run TASS news agency on March 12 as saying his forces are facing a “fierce” fight and that the Ukrainian military is sending “endless reserves” to the city.

“The situation in Bakhmut is difficult, very difficult, with the enemy fighting for each meter,” he was quoted as saying.

“And the closer we are approaching the city center, the fiercer fighting is growing, the more artillery and tanks being used against us.

“Ukrainians keep on supplying endless reserves. But we are moving forward and will continue to move forward and we will not cover the glory of Russian arms with shame,” he added.

Prigozhin a day earlier posted a video of himself in battle gear around a kilometer from Bakhmut’s city administration building in the gutted downtown of a city with a prewar population of around 70,000.

The fight for Bakhmut, in the Donetsk region, has been one of the most sustained battles of Russia’s year-old invasion of Ukraine despite its questionable strategic — as opposed to symbolic — worth in the eyes of many Western military observers.

The Ukrainian General Staff said in a regular briefing statement on March 12 that Russian “storming operations” continued in the city.

It also cited enemy offensives particularly in Lyman, Avdiyivka, Marinka, and Shakhtarsk.

The General Staff claimed the Russians had lost 1,090 soldiers and eight tanks in the past 24 hours.

RFE/RL cannot confirm specific battlefield developments.

But a British intelligence report and other Western analysts have suggested the Russian side has suffered huge casualty levels as it works to encircle and occupy Bakhmut.

The commander of Ukraine’s ground forces, Oleksandr Syrskiy, said the stubborn defense of Bakhmut helped his forces prepare for a coming counteroffensive.

“The real heroes now are the defenders who are holding the eastern front on their shoulders, and inflicting the heaviest possible losses, sparing neither themselves nor the enemy,” Syrsky was quoted by the AFP news agency as saying on March 11.

“It is necessary to buy time to build reserves and launch a counteroffensive, which is not far off.”

On March 12, the Ukrainian military warned that the likelihood of missile strikes across the country remained “high.”

It said two people had been killed and three more injured when Russian forces shelled a civilian target in Kherson.

A day earlier, the head of the southeastern Kherson administration, Oleksandr Prokudin, had said three people were killed by a Russian bombardment on March 11.

Kherson is the administrative capital of one of the four Ukrainian regions — along with Donetsk, Luhansk, and Zaporizhzhya where Europe’s largest nuclear power plant lies — that Russian President Vladimir Putin claimed to have annexed in October, a move rejected by most of the rest of the world.

In the city of Slovyansk, Mayor Vadym Lyakh said the power grid and rail lines were struck by Russian shelling on March 12, but no casualties were immediately reported.

Mediazona, an independent, anti-Putin media outlet, said on March 11 that 1,638 Russian regular troops and Wagner PMC mercenaries had died in the past two weeks of fighting in Ukraine, according to its calculations, marking one of the deadliest periods for Putin’s forces.

Both sides in the conflict keep their casualty figures classified.

With reporting by RFE/RL’s Russian Service, Current Time, and AFP

Source: https://www.rferl.org/a/ukraine-bakhmut-russian- losses-counteroffensive/32314043.html

Copyright (c) 2023. RFE/RL, Inc. Reprinted with the permission of Radio Free Europe/Radio Liberty, 1201 Connecticut Ave., N.W. Washington DC 20036.

2.

AK Parti’den maçtaki pankarta çok sert tepki: Kabul edilemez

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Bursaspor-Amedspor maçında açılan pankartlara çok sert tepki gösterdi. Çelik soruşturma açıldığını belirtti.

05.03.2023 

 

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Bursaspor-Amedspor maçında açılan pankartlara ilişkin, “Spora ve sporun ruhuna aykırı provokatif girişimlere hiçbir surette müsaade edilmeyecektir.” ifadesini kullandı.

Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, sporda ve her alanda şiddet ve nefretin en güçlü şekilde dışlanması gerektiğini belirtti.

Bursa’da oynanan futbol maçında tribünlerde açılan, sporun ruhuna aykırı görsellerin kabul edilemeyeceğini vurgulayan Çelik, şunları kaydetti:

“Bu görseller hiçbir futbol kulübümüze ve hiçbir takımımızın taraftarlarına mal edilemez. Bu provokasyonu yapanları şiddetle kınıyoruz. Spora ve sporun ruhuna aykırı provokatif girişimlere hiçbir surette müsaade edilmeyecektir. Bu olayın her yönüyle araştırılması için gereken soruşturma başlatılmıştır.”

NE OLMUŞTU?

Bursaspor-Amedspor maçında, bazı taraftarlar “Beyaz Toros” ve “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım’ın pankartlarını açtı.

Mehmet Küçükkahveci .Haber7.com – Gece Sorumlusu

3.

Bölgede Türkiye rüzgarı! Tarihi anlaşma: Çok büyük fırsatlar var

BAE Büyükelçisi Zahiri, Türkiye ile imzaladıkları ‘Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması’nın iki ülke ilişkilerinde ‘üst düzey tarihi bir dönemeci’ oluşturacağını, ortak ticaret, yatırım ve ekonomik büyümeyi teşvik edeceğini belirtti.

06.03.2023
Zahiri, Türkiye ile BAE arasında karşılıklı ticaret ve yatırımın güçlendirilmesi amacıyla 3 Mart’ta imzalanan “Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması” ile ilgili Anadolu Ajansına (AA) yazılı değerlendirmelerde bulundu.

BAE ile Türkiye arasındaki tarihi ilişkinin verimli ve yapıcı işbirliğine dayandığını kaydeden Zahiri, bu ay iki ülke arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasının 50. yıl dönümünün kutlandığını vurguladı.

Zahiri, “Ortak çıkarlara dayalı işbirliği süreci, iki ülke arasında imzalanan Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması ile taçlandı. Nitelikli ilişkilerin gidişatında üst düzey tarihi bir dönemeci oluşturacak bu anlaşma, iki ülke yararına ortak işbirliği sürecinde yeni bir dönemi teşkil edecek.” ifadesini kullandı.

BAE'den Türkiye'ye talep yağıyor: Keşfedeceğiz...BAE’den Türkiye’ye talep yağıyor: Keşfedeceğiz…

BAE Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayid Al Nahyan’ın da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın video konferans yöntemiyle katıldığı imza töreninde buna vurgu yaptığına dikkati çeken Zahiri, Al Nahyan’ın bu anlaşmaya ilişkin “iki ülke arasındaki ilişkilerin gidişatında özel bir adımı teşkil ettiği” ve anlaşmayla “herkesin yararı ve refahı için ekonomik ve ticari işbirliğini güçlendirmeyi amaçladıkları” yönündeki ifadelerini hatırlattı.

Birleşik Arap Emirlikleri'nin Ankara Büyükelçisi Said Sani ez-ZahiriBirleşik Arap Emirlikleri’nin Ankara Büyükelçisi Said Sani ez-Zahiri

Anlaşmaya değinen Zahiri, “BAE ile Türkiye arasında imzalanan Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması, iki ülkenin çeşitli alanlarda işbirliğini genişletmeyi sürdürme konusundaki ortak istekliliğini yansıtmaktadır. Nitelikli ilişkilerdeki büyük gelişmeyi gösteren bu anlaşma, iki dost halkın yaşam kalitesini artıracak şekilde ortak ticaret, yatırım ve ekonomik büyümeyi teşvik edecek.” değerlendirmesini yaptı.

Zahiri, anlaşmanın “gerçek kalkınma ortaklığını” ve “ortak çıkarları” tesis edeceğini, iki ülke arasındaki stratejik ilişkileri daha güçlü ve daha sağlam şekilde pekiştireceğini vurguladı.

“ANLAŞMANIN YÜRÜRLÜĞE GİRMESİNİN ARDINDAN OLUMLU SONUÇLARINI KISA SÜREDE GÖREBİLİRİZ”

Anlaşmanın karşılıklı fırsatlar içeren yeni bir dönemin başlamasına katkı sağlayacağına dikkati çeken Zahiri, belirli ürün ve mallar üzerindeki gümrük vergilerinin yüzde 82 düşürülmesi konusunda anlaşmaya varıldığına, bazı diğer ürünlerde ise bu vergilerin tümünün kaldırılacağına ve bunun da petrol dışı iç ticareti güçlendireceğine işaret etti.

Zahiri, anlaşmanın yürürlüğe girmesinin ardından olumlu sonuçlarını kısa sürede görebileceklerini vurguladı.

“ANLAŞMA İSTİHDAMA DA OLUMLU KATKIDA BULUNACAK”

Anlaşmanın dost iki ülke için çok önemli olduğunu kaydeden Zahiri, iki ülkedeki iş dünyasına ve özel sektöre yeni ayrıcalıklı avantajlar sunacağının altını çizdi.

Zahiri, “Bu anlaşma Türkiye’de 100 binden fazla, BAE’de ise yaklaşık 25 bin istihdam sağlayacak.” değerlendirmesini yaptı.

 “ANLAŞMA İKİ ÜLKE ARASINDA ‘YAPICI İŞBİRLİĞİ VE ORTAK BÜYÜME’NİN ÖNÜNÜ AÇACAK”

Büyükelçi Zahiri, anlaşmanın her iki ülkenin ihracatçılarına ürün ve malları için yeni pazarlar açacağını, büyük ve küçük proje sahiplerine aynı düzeyde fayda sağlayacağını, iki ülke arasında iç ticarette umut verici bir gelecek için iyi bir başlangıç olacağını ve iki ülkenin beklentilerini ve çıkarlarına hizmet edeceğini bildirdi.

Zahiri, söz konusu anlaşmanın iki ülke ekonomileri arasında yeni “yapıcı işbirliği ve ortak büyüme döneminin önünü” açacağını, iki ülkenin de ticaret ortakları ağını genişletme çabalarında yeni ve önemli bir adım olduğunu belirtti.

Anlaşmanın ihracat sürecini canlandıracağını aktaran Zahiri, “Bu tarihi anlaşma, BAE ile Türkiye arasındaki ticaret ve yatırım ortaklığını etkin bir şekilde güçlendiriyor. Türkiye 2022’de BAE’nin en hızlı büyüyen ticari ortağıydı. Gelecekte daha fazla ortak başarıları hayata geçirmeyi umuyoruz.” ifadelerini kullandı.

KAYNAK: AA
Fuat ÖnerHaber7.com – Haber Şefi

4.

İsveç’ten PKK’ya yönelik itiraf sonrası hamle: İşlerini zorlaştıracağız

İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ülkesinin, mecliste 9 Mart’ta oylanacak yeni yasa tasarısıyla terörle mücadeleye karşı Türkiye’ye karşı sorumluluklarını yerine getirmiş olacağını söyledi.

08.03.2023 

 

İsveç Başbakanı Ulf Kristersson yaptığı açıklamada Türkiye’nin PKK’nın yaptığı saldırılardan çok etkilendiğini belirtirken “Daha sert önlemler alıyoruz işlerini zorlaştıracağız” ifadelerini kullandı. Kristersson terör örgütü PKK’ya katılmayı ve finansal destek sağlamayı 1 Hazıran’da çıkarılacak yasa ile yasaklayacaklarını duyurmuştu.

“TÜRKİYE PKK SALDIRILARINDAN ÇOK ETKİLENDİ”

Kristersson, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile İsveç’in başkenti Stockholm’de bir araya geldikten sonra düzenledikleri ortak basın toplantısında konuştu.

Türkiye’nin başta PKK olmak üzere terör örgütlerinin faaliyetlerinden çok etkilendiğine işaret eden Kristersson, şunları söyledi:

“PKK’NIN İŞİNİ ZORLAŞTIRACAĞIZ”

“İsveç makamları terör için para toplayan PKK’lılara karşı daha sert önlemler alıyor. Daha önceden terör örgütlerinin İsveç’teki finans faaliyetlerini yeterince ciddiye almadık. Şimdi bunu ciddiye alıyoruz. PKK için para toplayan kişilerin çeşitli suç yöntemlerini kullandıklarını ve bunun da terörü finans ettiklerini biliyoruz. Hükümetin organize suçla mücadeleye odaklanması PKK’nın işini zorlaştıracaktır.”

“YASA ÇIKARTACAĞIZ”

Kristersson 9 Mart’ta İsveç meclisinde terörle ilgili yeni bir ceza yasasının oylanacağına işaret ederek, “Bu yasa ile birlikte terör örgütlerine katılmak ve finans sağlamak yasaklanacak. Yasa,1 Haziran’dan itibaren uygulamaya koyulacak.” dedi.

Ülkesinin uluslararası terörle mücadele için bu yasaya ihtiyacı olduğunu aktaran Kristersson, “İsveç, Finlandiya ve Türkiye arasındaki Üçlü Muhtıra terör örgütleriyle beraber mücadele etmeyi gerektiriyor. Bu yasa onu da kapsıyor. Bu yasa ile birlikte NATO konusunda üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirdiğimize inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Enes KılıçHaber7.com – Gece Editörü

5.

Büyük Türk hamlesi! ”Turan Yolu” dengeleri alt üst edecek

44 gün süren vatan müdafaasının ardından Azerbaycan, yaklaşık 30 yıl işgal altında kalan topraklarını kurtardı. Tarihi kentler ihya edilmeye, yeni yollar inşa edilmeye başlandı.

07.03.2023

Azerbaycan 2020’de 44 gün süren İkinci Karabağ Savaşı’nda yıllardır işgal altında olan birçok kentini kurtarmayı başardı. Karabağ Zaferi’nin ardından Azerbaycan’ın odaklandığı ilk konulardan birisi yıllardır ihmal edilmiş şehirlerin yeniden ihyası oldu.

Bunun yanında 30 yıldır durgun olan bölge ekonomisini canlandırmak da önemli önceliklerden biriydi.

Azerbaycan oldukça hızlı yol aldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı bir törenle bölge için son derece önemli olan Zengilan Havalimanı açıldı.

Ancak bölgede ihya edilen şehirler ve inşa edilen yeni yollar, raylı sistemler, hava alanları açılacak bir koridor ile büyük bir anlam kazanacak: Zengezur Koridoru

Azerbaycan, Zengezur koridoru için çok önemli olan otoyol çalışmalarının büyük bir bölümünü bitirdi. Horadiz, Cebrayıl, Zengilan ve Ağbend arasındaki otoyol artık hizmete girmek için gün sayıyor.

Uzmanlar, söz konusu otoyolun Zengezur Koridoru için hayati önemde olduğunu dile getiriyor.

MUAZZAM TÜRK HAMLESİ! “TURAN YOLU” DENGELERİ ALT ÜST EDECEK

Peki, Türkiye ile Azerbaycan’ı birbirine bağlayacak Zengezur Koridoru nedir? Gelin birlikte bakalım.

Zengezur, bir zamanlar Müslüman Türk nüfusun yaşadığı tarihi Azerbaycan toprağı olsa da 1920’li yıllarda Sovyetler Birliği tarafından Ermenistan’a bağlandı ve bugün de Ermenistan’ın sınırları içinde bulunuyor. Zengezur’un Ermenistan’a verilmesiyle Azerbaycan Nahçıvan’la kara bağlantısını kaybetti.

Nahçıvan ile Azerbaycan’ın batı kısımları arasında doğrudan kara bağlantısının olmaması Bakü yönetimine her zaman zorluk yaşattı. 44 günlük savaşta Ermenistan’ın yenilgiye uğratılmasıyla imzalanan ateşkesin 9. maddesi bölgede kurulacak ulaşım koridorlarıyla ilgili oldu.

“Bölgenin ekonomik ve ulaşım bağlantılarında engeller kaldırılacak. Ermenistan, vatandaşların, araçların ve yük araçlarının iki yönde hareketini organize etmek amacıyla Azerbaycan’ın batısındaki bölgeler ile Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti arasında ulaşım iletişimini sağlayacak.”

Ulaşım iletişiminin kontrolü, Rusya Sınır Güvenlik Servisi kurumları tarafından da sağlanacak. Tarafların anlaşmaya varması durumunda, Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti ve Azerbaycan’ın batı bölgeleri arasında ulaşım iletişimlerinin ağları inşa edilecek.

Azerbaycan, kara ve demir yolu ulaşımının yapılacağı Zengezur koridorunun hayata geçmesi için kendi topraklarında hızla başladığı projeleri yoğun şekilde sürdürüyor.

ANKARA-BAKÜ ARASINDAKİ MESAFE KISALIYOR

Zengezur koridorunun hayata geçirilmesiyle birlikte Azerbaycan ile Türkiye arasındaki mesafe de kısalıyor. Ankara’dan başlayan demir yolu hattı Kars’a, oradan da Nahçıvan’a geçiyor. Zengezur koridoru da burada devreye giriyor.

Nahçıvan ile Azerbaycan arasındaki 43 kilometrelik mesafe Zengezur koridoru olarak adlandırılıyor.

Koridorun açılmasıyla birlikte inşa edilecek demir yolunun Kars, Tiflis, Kars güzergahını takip eden hattan daha kısa olması bekleniyor.

ZENGEZUR’DAN GEÇEN HATTIN DETAYLARI NELER?

Azerbaycan’ın, başkent Bakü’den Fuzuli ilinin Horadiz kasabasına kadar demir yolu hattı zaten işlek durumda. Bu hattın Horadiz’den Ermenistan sınırına kadarki kısmının bazı bölümleri Ermenistan işgali döneminde tahrip edildi, bazı bölümleri ise yapılan barajın suları altında kaldı.

Dolayısıyla Horadiz’den Nahçıvan’ın Ordubad iline uzanan 166 kilometrelik yeni demir yolu hattı inşa edilecek.

Hattın Ermenistan kısmından, Zengezur bölgesinden geçecek 43 kilometrelik bölümünün inşaatı için Azerbaycan ile Rusya görüşmeler yapacak.

Azerbaycan’ın Ermenistan ile değil Rusya ile görüşecek olmasının nedeni, Ermenistan demir yollarının mülkiyetinin Rusya’ya ait olmasından kaynaklanıyor.

Ordubad’dan Nahçıvan’ın kuzeyinde bulunan; Türkiye, Ermenistan ve İran’a yakın Velidağ istasyonuna kadarki 158 kilometrelik hat ise kapsamlı olarak tamir edilecek. Velidağ’da biten hat, Ermenistan sınırına kadar 14 kilometre uzatılacak.

Ermenistan, bölgedeki barış arayışlarına katkı sağlamaya karar verilmesi ve bu ulaşım projelerine katılması halinde, kendi demir yolu hattını Bakü’den Horadiz’e, Horadiz’den de Nahçıvan’ın kuzeyine kadar olan bu hatla birleştirebilecek. Böylece Ermenistan, Rusya ve İran’a kesintisiz ulaşım elde edebilecek.

Demir yolu hattıyla paralel olarak aynı güzergahlarda kara yolu hatlarının da devreye girmesi söz konusu. Azerbaycan, Zengezur’a uzanacak Ahmetbeyli-Horadiz-Mincivan-Ağbend otoyolu projesine başladı ve proje hızlı şekilde ilerliyor.

Diğer taraftan Türkiye ve Azerbaycan’ın, Kars’ı Nahçıvan’a bağlayacak demir yolu hattı projesi de var.

Bu projelerin tümü gerçekleştirildiğinde Türkiye ile Azerbaycan arasında yeni ulaşım bağlantısı sağlanacak. Aynı zamanda Türkiye ile Rusya arasında Azerbaycan üzerinden kesintisiz kara ve demir yolu iletişimi sağlanmış olacak.

AZERBAYCAN’IN KARABAĞ HAREKATI

Ermenistan’ın saldırısı sonucu Tovuz civarında cereyan eden çatışmalar kısa süre sonra, 2020 yılının 27 Eylül günü yerini savaşa bırakmış ve Azerbaycan, işgal altındaki topraklarını kurtarmak için operasyon başlatmıştı.

Azerbaycan’ın başlattığı operasyon 44 gün sürmüş ve Ermenistan büyük bir hezimet yaşamıştı.

KAYNAK: TRT HABER
Fuat ÖnerHaber7.com – Haber Şefi

6.

ABD Temsilciler Meclisi’nde Türkiye ile ilgili skandal sözler! Ankara’yı hedef aldı…

ABD’de cinsel taciz gibi skandal iddialarla Temsilciler Meclisi Etik Komitesi tarafından soruşturulan ve özgeçmişiyle ilgili yalan söylediği ortaya çıkan Milletvekili George Santos, Türkiye’yi hedef aldı.

08.03.2023

Hakkındaki “2022 seçim kampanyasıyla ilgili yasa dışı faaliyetlerde bulunmak, Meclis’e kendisiyle ilgili doğru bilgileri sunmamak, eski çalıştığı kurumda federal çıkar çatışması yasalarını ihlal etmek ve ofisinde çalışmak isteyen birine cinsel tacizde bulunmak” gibi iddialardan soruşturulan Temsilciler Meclisi üyesi Santos, milletvekillerinin beşer dakika kendilerince önemli gördükleri serbest konularda görüşlerini dile getirdikleri “Sabah Saati” oturumunda konuştu.

ABD’NİN TÜRKİYE’Yİ MÜTTEFİK OLARAK GÖRMESİNİ VE NATO ÜYELİĞİNİ SORGULADI

Demokratların yanı sıra kendi partisi Cumhuriyetçi Parti üyelerinden ve seçim bölgesinden istifa çağrıları yapılan ve mecliste atandığı komitelerden baskılar sonucu istifa etmek zorunda kalan Santos, ABD’nin Türkiye’yi müttefik olarak görmesini ve Türkiye’nin NATO üyeliğini sorgulayarak, Ermeni iddialarını ve İsveç ile Finlandiya’nın NATO’ya üyeliği konularını gündeme taşıdı.

AZERBAYCAN’IN DAĞLIK KARABAĞ’DAKİ MÜCADELESİNİ KINAYACAN TASARIYI DESTEKLEYECEK

Türkiye’nin Azerbaycan, Suriye, Rusya, İran ve Ermenistan ile ilgili önemli politikalara müdahil olduğu görüşünü savunan Santos, New York’taki seçim bölgesinde ikamet eden “hatırı sayılır sayıdaki” Ermenilerin endişeleri olduğunu iddia etti. Santos, bu kapsamda meclisteki Ermeni grubu tarafından sunulan, Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ’daki mücadelesini kınayan tasarıyı destekleyeceğini söyledi.

Santos’un iddialarının meclis işleyişi bağlamında bir bağlayıcılığı bulunmuyor.

SANTOS’UN SKANDALLARLA DOLU ÜÇ AYLIK VEKİLLİK SERÜVENİ

New York’tan 8 Kasım 2022 ara seçimlerinde Kongre üyesi seçilen Cumhuriyetçi Santos, seçim kampanyası boyunca Baruch Koleji ve New York Üniversitesinden (NYU) mezun olduğunu iddia etmişti. New York Times gazetesinin haberine göre ise NYU yetkilileri üniversite arşivlerinde Santos’un kaydının olmadığını duyurmuştu.

Santos’un ayrıca seçim kampanyası sırasında dile getirdiği Wall Street bünyesindeki Goldman Sachs ve Citigroup’ta çalıştığı iddiaları da yalanlanmıştı.

Seçim döneminde “onurlu bir Yahudi” olduğunu ileri süren ancak Katolik olduğu ortaya çıkan Santos, “Katolik’im. Anne tarafımın Yahudi kökeni olduğunu öğrendiğim için ‘Yahudi sayılırım’ demiştim.” ifadesini kullanmıştı.

Ayrıca, Federal Seçim Komisyonuna (FEC) kayıtlı olmadan seçim kampanyası için bir grubun para toplaması ve 2020-2022 arası kişisel servetindeki ani artışa ilişkin bilgilerin ortaya çıkması, Santos’un finansman yasalarını ihmal etmiş olabileceği iddialarını gündeme getirmişti.

Demokratların yanı sıra seçim bölgesindeki Cumhuriyetçi parti üyelerince de istifa çağrıları yapılan Santos ise istifa etmeyeceğini ve iddialardan etkilenmeyerek görevine devam edeceğini söylemişti. Santos, 31 Ocak’ta, yeni atandığı Temsilciler Meclisi Küçük İşletmeler Komitesi ile Uzay ve Teknoloji Komitesi üyeliklerinden “işler yoluna girene kadar geçici olarak” ayrılacağını duyurmuştu.

Son olarak Santos’un ofisinde kısa bir süre çalıştığını söyleyen Derek Myers isimli bir kişi, milletvekilinin kendisine cinsel tacizde bulunduğunu öne sürmüştü.

Santos’un başın ağrıtan bir diğer gelişme de Brezilya’da bir festivalde kadın kılığına girerek eğlendiğini gösteren fotoğraflar olmuştu.

KAYNAK: AA
Bahadır ALEMDARHaber7.com – Editör

7.

İngiliz kolları sıvadı! HDP ve İYİ Parti’ye dikkat çekip ‘akıl’ verdiler…

Altılı masada yaşanan krizlerle birlikte Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığının açıklamasının ardından İngiliz Reuters kolları sıvadı. İYİ Parti ve HDP’ye dikkat çeken Reuters, seçimler öncesi ittifaka ‘akıl’ verdi.

 08.03.2023 
6’lı koalisyon Cumhurbaşkanı adayı olacak ismi belirledi. Büyük kriz yine ve yeni krizlere gebe bir metinle Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı ile sonuçlandı. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in bu süreçte özellikle HDP ile ilgili gösterdiği söylenen direnç ise ilginç bir noktaya evrildi. Akşener pes ederek Kılıçdaroğlu’nun adaylığını kabul ederken adaylık açıklamasında takındığı tavır dikkatlerden kaçmadı.

HDP’DEN 6’LI KOALİSYONA VE KILIÇDAROĞLU’NA ÇAĞRI

Kaosun ardından HDP’den Kılıçdaroğlu’nun adaylığının kararlaştırılmasıyla birlikte üst üste destek niteliğinde açıklamalar geldi. HDP çevresi kendisine sık sık gül uzatan Kılıçdaroğlu’na bu kez açık açık yan yana duralım mesajları iletmeye başladı.

HDP’nin mevcut Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Kemal Kılıçdaroğlu’na yaptığı çağrıda “Sayın Kılıçdaroğlu’nun adaylığı hayırlı olsun, kendisiyle genel merkezimizde bunları konuşmak için ziyaretini bekliyoruz.” dedi. Sancar açık ittifak beklentisini de belirtti.

DEMİRTAŞ ANINDA MESAJ PAYLAŞTI

Terör örgütü PKK destekçiliği nedeniyle Edirne’de cezaevinde bulunan Selahattin Demirtaş da Kılıçdaroğlu’nun adaylığı açıklanır açıklanmaz sosyal medyadan dikkat çeken bir mesaj paylaştı. Demirtaş, Mithat Sancar’ın da görselini paylaşarak “Sayın Kılıçdaroğlu’na hayırlı olsun diyoruz. Kendisini HDP’ye de bekliyoruz.” şeklinde bir paylaşımda bulundu.

Bu yaşanlar sonrasında Kılıçdaroğlu’nun terör örgütü PKK ile bağını reddetmeyen ve her fırsatta bunu gözler önüne seren HDP ile daha yakın temas kuracağı konuşulurken, İngiliz Reuters dikkat çeken bir analize yer verdi…

6’LI KOALİSYONA ‘SEÇİM AKLI’ VERDiLER

6’lı koalisyonda bulunan iki yetkiliye dayandırılan analizde; HDP ile görüşmenin milliyetçi seçmene sahip İYİ Parti tabanından gelecek desteği baltayabileceği kaydedildi.

HDP’nin 14 Mayıs’taki seçimlerde muhalefet için kritik rol oynadığı belirtilerek, söz konusu desteğin önemine vurgu yapıldı.

HDP İYİ PARTİ ARASINDA ‘İNCE DENGE’ VURGUSU

Muhalefetteki üst düzey bir başka yetkili ise, Sancar ve Demirtaş’ın davetlerinin erken yapıldığını belirterek, muhalefetin bu süreci yönetme stratejisine dikkat çekti.

Analizde, HDP ve İYİ Parti ilişkisi için ince bir dengenin bulunmasının önemi vurgulandı.

KAYNAK: SABAH GAZETESİ
 
Bahadır ALEMDARHaber7.com – Editör

8.

Son anket sonucu açıklandı: Erdoğan ve AK Parti’nin oyları düştü mü?

Kılıçdaroğlu’nun adaylığını ve olası dış politikasını uzmanlara soran CNN, Erdoğan’la CHP liderinin bir nevi karşılaştırmasını yaptı. Cumhur İttifakı’nın önde olduğunu kaydeden anketçiler, “Depremler, Erdoğan’ın oyunu etkilemedi” dedi.

09.03.2023 

 

Uluslararası basın, Millet İttifakı’nın yaşadığı çalkantılı süreci ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olmasını yakından izlemeye devam ediyor.

“Gandhi Kemal” ve “Türkiye’nin Gandhisi” şeklinde tanıtılan Kılıçdaroğlu’nun, Batı’ya yönelik politikalar yürüteceği ifade edildi.

ABD merkezli CNN International’da çıkan “Erdoğan’ın ‘zıt kutbu’ Türkiye’nin cumhurbaşkanı olmak istiyor” başlıklı analizde, Kılıçdaroğlu ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan karşılaştırıldı. Haberde ayrıca, depremden sonra yapılan anket sonuçları da yer aldı.

“PARLAMENTER SİSTEME GEÇMEK İSTİYORLAR”

Nadeen Ebrahim imzalı analizde, “Muhalefetin yol haritası, cumhurbaşkanının daha az yetkiye sahip olduğu kapsayıcı bir parlamenter sisteme doğru ilerleme hedefinde netleşti” denildi. Bu konu hakkında Oxford Üniversitesi Avrupa Çalışmaları Merkezi Çağdaş Türkiye Programı Koordinatörü Mehmet Karlı, “Artık cumhurbaşkanının elinde merkezi bir güç olmayacak” dedi.

“BATI’YA KARŞI DAHA ÖNGÖRÜLEBİLİR BİR YAKLAŞIM BENİMSEYECEK”

“Analistler, Kılıçdaroğlu’nun kurumlar aracılığıyla hareket edeceği için Batı’ya karşı daha yumuşak ve daha öngörülebilir bir yaklaşım benimsemesinin beklendiğini söylüyor” ifadelerinin yer aldığı analizde, Koç Üniversitesi’nden siyaset bilimi profesörü Murat Somer’in değerlendirmelerine yer verildi.

Somer, Erdoğan’ın dış politikasının çoğunlukla “hırçın” ve “kişisel” olarak tanımlandığını, muhalefetin daha kurumsal, öngörülebilir ve yumuşak güce dayalı bir politika yürütebileceğini söyledi.

“Erdoğan esnaf, Kılıçdaroğlu bürokrat” diyen Somer, Erdoğan’ın siyasete “iş insanı” gibi yaklaştığını söyledi.

KILIÇDAROĞLU, ERDOĞAN’IN ZITTI

Uzmanların CHP liderini “Erdoğan’ın olmadığı her şey” olarak gördüğünü yazan Ebrahim, şu ifadeleri kullandı:

“Analistler, hem Hindistan’ın Mahatma Gandhi’sine fiziksel benzerliği hem de mütevazi yapısı nedeniyle bazen ‘Gandhi Kemal’ olarak anılan Kılıçdaroğlu’nun, Erdoğan’ın zıt kutbu olarak görüldüğünü söylüyor.”

SEÇİMİ KİM KAZANIR? ANKET SONUCU AÇIKLANDI

Söz konusu yarışın epik bir hikaye oluşturacağını söyleyen Somer, seçimin zorlu geçeceğini dile getirdi.

Siyaset bilimci Gönül Tol ise, “Muhalefet bir takım gibi çalışırsa cazibesi artar” dedi.

CNN’nin analizine katkı sağlayan ve depremden sonra yaptıkları araştırmayı anlatan MetroPOLL’ün Başkanı Özer Sencar, pek çok kişinin depremden sonra Erdoğan’ın oy kaybedeceğini düşündüğünü ancak durumun öyle olmadığını söyledi.

Sencar’a göre anketler, hükümetin, muhalefetin beklediği kadar oy kaybetme olasılığının düşük olduğunu gösteriyor:

“Depremden sonra Erdoğan’ın popülaritesi sadece 1 puan, Kılıçdaroğlu’nun popülaritesi ise 5 puan azaldı. Bütün bu veriler, deprem nedeniyle hükümetin ve Erdoğan’ın kayıplarının telafi edilebilecek düzeyde olduğunu gösteriyor.”

Geçtiğimiz gün de Reuters’a konuşan ve MetroPOLL’ün son anket verilerini paylaşan Sencar, hükümetin ocak ayına oranla birkaç puan kaybettiğini ancak Cumhur İttifakı’nın hala Millet İttifakı’nın önünde olduğunu söylemişti.

KAYNAK: HABER7
Erkan TaluHaber7.com – Dış Haberler Editörü
9.

PKK’yı terörist görmeyen Demirtaş’ın, milliyetçi Akşener’e mektubu!

A. İHSAN KARAHASANOĞLU
ALINTI YAZAR

PKK’yı terörist görmeyen Demirtaş’ın, milliyetçi Akşener’e mektubu!

10.03.2023

50 bin kişinin katili teröristbaşı Apo için, “Durun daha, başkan Apo’nun heykelini dikeceğiz, heykelini” diye nara atan.

Yargının yakasına yapışması sonrasında cezaevine giren Selahattin Demirtaş, çakma ülkücü Meral Akşener’e mektup yazmış..

“Cezaevinden çıkıp gelsem, kahvaltı hazırlar mısın” demişliği de var..

Fox TV’de, “Tabii, hazırlarım” diye cevap almışlığı da var..

Hakkını yemeyelim, “kahvaltı hazırlama sözü” verdiği dakikalarda, “Bizde bir örf vardır. O örf gereği, düşmanınız da gelse, kapınızı çaldığında açar, ikram edersiniz, ama dışarı çıktığında düşmanlık devam eder” diyerek, aslında Selahattin Demirtaş ile aralarındaki ilişkinin “düşmanlık” boyutunda olduğunu da hatırlatmıştır..

Daha önce de yazmıştım..

Her ne kadar İstanbul doğumlu olsam da..

Ben de bir Anadolu çocuğuyum..

Düşman kapıyı her çaldığında açıp ikram etme diye bir şey bilmiyorum..

Açlık içinde ise, çok çok zor durumda ise, “Allah’ın yarattığı canı, sadece Allah alır. Alllah’ın kanunları gereği, devlet alır” diyerek, ve işlediği suçların cezasını çekmesi için çaba sarfederek, ölmeyeceği kadar bir yardım edebilirsiniz ama..

Karısı öğretmenlik maaşı alırken, doktor raporu ile hasta denilip, İstanbul Adalar’da gezen, Fransa’da, İtalya’da gezen bir adamın, Meral Akşener’in kahvaltısına ihtiyacı olmadığını, hepimiz çok iyi biliyoruz..

Selahattin Demirtaş’ın bir kardeşinin, halen Kandil’de, PKK teröristleri ile birlikte olduğunu da çok iyi biliyoruz..

Aylar önce Selahattin Demirtaş’a kahvaltı hazırlama sözü veren, ama bu sözünü hayata geçiremeyen Meral Akşener’e, şimdi aynı terörist yalakası bir mektup yazmış..

 Şöyle diyormuş mektubunda:

“Toplumun büyük bölümü ‘birleşe birleşe kazanacağız’ sloganlarıyla umudu büyütmeye çalışırken sizin, HDP’ye dönük yaklaşımınızın bu amaca uygun olmadığını düşünüyorum.”

Demokraside, “birleşe birleşe kazanma” konuşulabilinir.. Tartışılabilinir.

Ama..

PKK ile, PKK’yı terör örgütü olarak görmeyenlerle birleşmeyi de, kazanmak için her şeyi meşru görenler, ertesi günü teröristlerin güdümüne gireceklerini de unutmamalıdır..

Demirtaş sıradan bir siyasetçi olsaydı.

PKK için, “Terör örgütü diyemem” açıklaması olmasaydı..

Terör örgütü olan PKK için, “hak arayan bir teşkilat” dememiş olsaydı..

Kısacası, terör örgütüne destek vermemiş olsaydı..

Binlerce insanın kanı, ellerinde olmasaydı..

Halkın önünde açıktan birleşme adımları atılıyorsa..

“Herkesin kendi bileceği iş, der geçerdik..

Ama, bir yandan “PKK’lı teröristlerle oturup konuştunuz” diyerek, devamında “Megri megri türküler söylediniz” diyerek, AK Parti’yi mahkum etmeye kalkışanlarla, ittifak kurmak istiyorsanız..

Çakma ülkücüler de, “megri megri türküsü söylüyordunuz” diyerek AK Parti’yi mahkum etmeye çalışırken, o türkülerin söylendiği 3 yıl boyunca bir askerimize, bir polisime kurşun sıkılmadığını gizleyip, şimdi PKK’lı teröristler askerimize kurşun sıkmaya tekrar başladığı halde, PKK’lılarla birlikte türkü söylemeye yeltenirlerse..

“Hop beyler.. ne yapıyorsunuz siz?” deme hakkımız doğar..

Mektubu, mektubun muhatabı Akşener’in sessizliğini daha iyi anlamak için, mektubun devamını da aktarayım:

“Siz Millet İttifakının bir parçası olarak kendi ittifakınızdaki partilerle bile kıran kırana bir müzakere yürüttünüz. Size hak olan müzakere siyaseti, HDP için neden bir hak değil?”

Âma ile yatan, şaşı kalkar diye atasözümüz var..

Bu teröristlerle kahvaltı muhabbeti yaparsanız, bu tehditlere de muhatap olursunuz..

“Kemal Kılıçdaroğlu mu Cumhurbaşkanı adayı olsun. Ekrem İmamoğlu mu?” noktasındaki bir tartışmayı..

Adam getirdi, Kandil’i de seçimin işine karıştıracak şekilde, kıyaslama ile, kendisine alan açmaya kalkıştı..

Hatta tehditler savurmaya başladı..

Demirtaş’ın mektubunun devamından veriyorum:

“HDP destek kararı alırsa Sayın Kılıçdaroğlu çok yüksek olasılıkla Cumhurbaşkanı olacak ve siz de Cumhurbaşkanı Yardımcısı olacaksınız. Ayrıca partiniz birkaç bakanlık görevi üstlenecek!”

İşte apaçık bir yandan tehdide, bir yandan da şantaja başladılar..

“Bizim sayemizde cumhurbaşkanı yardımcısı olacaksınız” dediler bile..

“Bizim sayemizde, bakanlıklara sahip olacaksınız” dediler bile..

Nerden cesaretle bunu söylüyorlar?

Türkiye genelinde, büyükşehirlerde 2019’daki ittifaka güvenerek bunu söylüyorlar..

İstanbul’da..

Ankara’da, İzmir’de, Adana’da, Antalya’da..

HDP de aday göstermedi.

İyi Parti de aday göstermedi.

Bir tesadüf müydü?

Değil.

Tesadüf olmadığı şurdan da belli..

Her iki parti de, CHP’li adayları desteklediklerini açıklayarak, aday göstermediler.

Ortak alınan karar, böyle ifşa oldu..

Ve belediyeleri, İP ile HDP’nin de desteği ile, CHP’li adaylar kazanınca.

Belediyelerde, CHP+İP+HDP birlikte yönetimi hayata geçirildi..

Buradan cesaretle Selahattin Demirtaş açık açık tehdidini savuruyor.

“Aynı planı cumhurbaşkanı seçiminde de hayata geçirmeye mahkumsunuz” demeye getiriyor..

Dün yaptık, bugün de yapmaya mahkumsunuz” diyor..

“İBB’de, ABB’da ve daha birçok büyükşehir belediyesinde, başkan yardımcılığı koltuklarını, iştiraklerin müdürlüklerini, HDP ve İyi Parti olarak birlikte, seçime girmediğimiz halde aldık. Şimdi Cumhurbaşkanlığı seçiminde de, yine ittifak yaparsak, aynı şekilde bakanlıkları paylaşacağız. Bunda ne var ki?” diyor, Meral Akşener’i köşeye sıkıştırıyor..

2019 seçimleri öncesinde, HDP seçmeni de, “Irkçı” olarak suçladıkları İyi Parti ile kurdukları ittifakı anlamamış olabilir..

İP seçmeni de, HDP ile aynı doğrultuda oy kullandıklarını farkedememiş olabilir..

Ama bugün, artık kimse bu numaraları yemez..

İP’li iseniz.

Dürüst ve vatansever bir insan iseniz.HDP ile aynı çatı altında, aynı adaya oy veremezsiniz..

HDP’li seçmen için de aynı şey geçerli..

HDP’li olmanızın arkasında ne yatıyor?

Kürt seçmene eski yıllarda yapılan haksızlıklar..

Kim, o haksızlıkların sorumlusu?

İyi Parti zihniyetindeki siyasetçiler..

O zaman, o İP ile, nasıl ittifak yapabilirsiniz?

2019’u, 2023’te tekrarlamak isteyenlere.

“Millet gözünü açtı, artık bu oyuna gelmez” hatırlatması yapıyorum..

Eğer biz yanılıyor isek..

Millet, gözünü açmadı ise, ona da bizim yapabilecek bir şeyimiz yok!

YENİ AKİT

10.

Pakistan Dışişleri Bakanı Zerdari: Kriz fırtınası içindeyiz

Pakistan Dışişleri Bakanı Zerdari, ekonomik kriz, geçen sene yaşanan sel felaketinin sonuçları ve terör sorununa atıfta bulunarak ülkesinin “kriz fırtınası” içerisinde olduğunu belirtti.

10.03.2023

Pakistan Dışişleri Bakanı Bilaval Butto Zerdari, ekonomik kriz, geçen sene yaşanan sel felaketinin sonuçları ve terör sorununa atıfta bulunarak ülkesinin “kriz fırtınası” içerisinde olduğunu belirtti.

Bakan Zerdari, Associated Press’e verdiği röportajda, Uluslararası Para Fonunun (IMF) Pakistan’a karşı adaletli olmadığını belirterek İslamabad’ın Batı’nın Afganistan’dan çekilmesinin ardından 100 bin yeni mülteci ve artan terör faaliyetleriyle uğraştığını ifade etti.

Zerdari, Pakistan’ın son 23 IMF programının bir parçası olduğunu ve yapısal vergi reformunu gerçekleştiremediğini dile getirerek “(2022’de yaşanan seller) Bu ölçüde bir iklim felaketinden muzdaripken vergi politikamızda ve vergilerin tahsilatında ufak tefek kusurlar aramanın gerçekten zamanı mı?” dedi.

Sellerde evleri ve arazileri suya teslim olan dar gelirlilere yardım etmek için hükümetin paraya ihtiyacı olduğunu vurgulayan Zerdari, IMF’nin ise görüşmeleri uzattığına işaret etti.

Bakan Zerdari, ekonomik kriz, geçen sene yaşanan sel felaketinin sonuçları ve terör sorununa atıfta bulunarak ülkesinin “kriz fırtınası” içerisinde olduğunu söyledi.

Ekonomik ve diplomatik cephede zorluklar

Zerdari, Kovid-19 salgınının etkileri, Taliban’ın Afganistan’da kontrol sağlaması, enflasyon ve tedarik zincirlerindeki bozukluğa rağmen ekonomik olarak Pakistan’ın başını suyun üzerinde tuttuğunu fakat geçen yıl yaşanan; 1739 kişinin hayatını kaybettiği sellerde 30 milyar doların üzerinde zarar oluştuğunu kaydetti.

Diplomatik cephede ise Pakistan’ın komşularıyla bir dizi sorun yaşadığına dikkati çeken Zerdari, Hindistan ile yaşanan ikili sorunlara, Afganistan’da onlarca yıllık çatışma ve trajediye, İran’a karşı uygulanan yaptırımlar sebebiyle bu ülkeyle ticaretin aksamasına işaret etti.

Çin ile iyi ilişkilere vurgu

Zerdari, Pakistan’ın Çin ile çok sağlıklı ekonomik ilişkisi olduğunu dile getirerek bu durumun jeopolitik olayların sonuçları yüzünden dikkatleri üzerine çektiğini vurguladı.

Çin’in 1,3 milyar dolarlık kredi desteğinden çok memnun olduklarını belirten Zerdari, Çin hükümetinin vadesi gelen borçların ertelenmesi veya ekonomik yardım sağlayarak Pakistan’ı desteklediğini söyledi.

Zerdari, bu durumdan bir endişe duymadığını dile getirerek “Nereden bulabilirsek yardıma ve desteğe ihtiyacımız var.” dedi.

ABD ile sağlıklı gidişat

Enerji ihtiyacının karşılanması amacıyla Rusya dahil, herkesle çalışmayı istediklerini ifade eden Zerdari, ABD’nin tavan fiyat uygulaması dahilinde Rusya’dan ithalat için yer olduğuna inandığını söyledi.

Zerdari, normal şartlarda İran’dan Pakistan’a doğal gaz boru hattının tamamlanması gerektiğini dile getirerek “Maalesef, jeopolitik zorluklar sebebiyle yakın gelecekte bunun olacağına ihtimal vermiyorum.” dedi.

ABD ile ilişkilerle ilgili iklim, sağlık, teknoloji ve ticaret alanındaki görüşmelere atıf yapan Zerdari, Washington yönetimi ile sağlıklı bir gidişatta olduklarını ifade etti.

Batı’ya Afganistan çağrısı

Zerdari, Pakistan’ın Taliban üzerindeki etkisinin Kabil’in düşmesinden önce ve sonra daima abartıldığını ifade ederek ülkesinin terörle mücadele ayrıca kadınların eğitim ve çalışma hakkı gibi meseleleri görüşmek için Taliban ile ilişki kurmanın önemine dikkati çekti.

Pakistan’ın Taliban’ın El-Kaide ve DEAŞ ile bağlantılı tüm terör örgütlerine karşı harekete geçmesini görmek istediğini vurgulayan Zerdari, bunun yanı sıra daimi ordusu, terörle mücadele gücü ve etkili sınır yönetim sistemi olmayan Taliban’ın bu örgütlerle mücadele kapasitesine ilişkin soru işaretleri olduğunu söyledi.

Zerdari, Batı’ya sahada ne olursa olsun Taliban ile ilişki kurmayı sürdürmeleri tavsiyesinde bulunarak Merkez Bankasının ve ekonominin işler hale gelmesi için Batı ülkelerinin insani yardımın yanında ekonomik destek de sağlaması gerektiğini kaydetti.

KAYNAK: AA
Zeynep GülHaber7.com – Editör

11.

12.

Τέμπη: «Το μανιτάρι φωτιάς μετά τη σύγκρουση στα Τέμπη οφείλεται σε ηλεκτρικό τόξο».

Τέμπη: «Το μανιτάρι φωτιάς μετά τη σύγκρουση στα Τέμπη οφείλεται σε ηλεκτρικό τόξο»

Ένα από τα ζητήματα που απασχόλησε τις προηγούμενες ημέρες, ήταν το «μανιτάρι φωτιάς» που ξέσπασε μετά τη σφοδρή σύγκρουση

Ραγδαίες είναι οι εξελίξεις μετά το πολύνεκρο δυστύχημα στα Τέμπη με τους 57 νεκρούς, καθώς καθημερινά έρχονται στο φως νέα στοιχεία σχετικά με τις ευθύνες για τη μοιραία βραδιά.

Ένα από τα ζητήματα που απασχόλησε τις προηγούμενες ημέρες, ήταν το «μανιτάρι φωτιάς» που ξέσπασε μετά τη σφοδρή σύγκρουση.

Ο δημοσιογράφος της εφημερίδας «ΤΑ ΝΕΑ», Κώστας Ντελέζος, μίλησε για το θέμα στην ΕΡΤ.

«Το “μανιτάρι”, αυτό δεν είναι τίποτα άλλο από το από το περιβόητο ηλεκτρικό τόξο» δήλωσε ο δημοσιογράφος εξηγώντας ότι σύμφωνα με μηχανολόγους – μηχανικούς του ΟΣΕ, το δίκτυο το οποίο τροφοδοτεί τα ηλεκτρικά τρένα με ρεύμα, έχει γραμμές επάνω, οι οποίες είναι 25.000 βολτ.

«Όταν τα δύο τρένα οδηγήθηκαν σε σύγκρουση, το δίκτυο αυτό βραχυκύκλωσε. Εκεί υπήρξαν πολύ υψηλά φορτία και αυτό σχημάτισε ένα τόξο φλόγας» συμπλήρωσε ο κ. Ντελέζος.

13.

Aydınlık Gazetesi İlk Sayfası

Yeni Birlik Gazetesi İlk Sayfası

Aydınlık Gazetesi İlk Sayfası

Milat Gazetesi İlk Sayfası

Diriliş Postası Gazetesi İlk Sayfası

Aydınlık Gazetesi İlk Sayfası

Yeni Akit Gazetesi İlk Sayfası

Diriliş Postası Gazetesi İlk Sayfası

 

14.  

HDP’nin korkunç planı yeniden gündemde: Terörist ele başları siyasete girecek!

 

11.03.2023

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun adaylığını destekleyen HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın yıllar önce sarf ettiği “Kürtler, Suriye’de elde ettiği statüyü çok yakın bir gelecekte Türkiye’de de elde edecektir” sözleri yeniden büyük tepki topladı.

Buldan, konuşmasında Türkiye’de iktidara geldiklerinde teröristlerin siyasete girmesine izin vereceklerini de açıklamıştı.

TERÖRİST ELE BAŞLARI İÇİN SİYASET PLANI

İşte terörist ele başlarına ‘Sayın’ diyerek hitap eden Buldan’ın o sözleri:

Kandil’deki dostlarımız, arkadaşlarımız, kardeşlerimiz, yoldaşlarımız Türkiye’ye gelmelidir, Türkiye’de siyaset yapmalıdır. Sayın Karayılan, Sayın Bayık, Sayın Ronahi Serhat bu insanlar dağlarda, Hakkarili gençler dağlarda. Silahların susması ve bundan sonra fikirlerin konuşması bu anlama gelmektedir. 

15. 

 

“Beyaz Toros” suç ama “Apo posteri” hak, öyle mi?

A. İHSAN KARAHASANOĞLU
ALINTI YAZAR

“Beyaz Toros” suç ama “Apo posteri” hak, öyle mi?

11.03.2023

Bursaspor ile Amedspor maçında Yeşil lakaplı Mahmut Yıldırım ile “beyaz Toros” çizimlerinin gösterilmesi tartışmalara sebep oldu.

Mahmut Yıldırım kim?

AK Parti iktidarı öncesinde, derin devletin kullandığı, cinayetleri ile ünlü bir kişi..

“Beyaz Toros” ne?

AK Parti iktidarı sorumluymuş gibi, Cumartesi annelerinin “Eşim/oğlum/babam/kardeşim, bir akşam beyaz Toros ile gelen iki kişi tarafından ‘iki dakika gelir misin’ diye çağrıldı. Gidiş o gidiş.. ne kendisini bulabildik, ne cesedini. 30 yıldır haber alamıyoruz” anlatımları ile acılarını dillendirdikleri olayların farklı versiyonlarında değişmez verisi..

Kimisinde akşam vakti gelinmiş. Kimisinde öğlen vakti.

Kimisinde 18 yaşındaki evin oğlu götürülmüş, kimisinde 40 yaşındaki eş.. Kimisinde baba..

Kimisinde “İki dakika” demişler. Kimisinde, “İl merkezine kadar gidip geleceğiz” demişler..

Ama hepsinde, “beyaz Toros” ile gelinmiş..

Yani, derin devletin kullandığı, devletin resmi görevlilerinin, resmi araçları..

Bursaspor tribünlerinde “beyaz Toros” ile Mahmut Yıldırım’ın çizimlerinin gösterilmesi de..

Kahinlik olduğunu düşünmeyin, mesaj çok açık..

Mesaj ne?

AK Parti iktidarı öncesinde oğullarını/eşlerini/babalarını/kardeşlerini yargısız infazla kaybedenlere “yenilerini yaşatırız” tehdidinden ibaret bir mesaj!..

Böyle bir tehdidi kabul etmek mümkün mü?

Tabii ki hayır.

Bunun bir cezası olmalı mı?

Tabii ki evet.

Nitekim gözaltılar oldu..

Soruşturmalar yürütülüyor..

Irkçı Ümit Özdağ gibi ırkçılar hariç, hiç kimse, “beyaz Toros çizimleri, Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım çizimleri, suç değildir. Bir düşünce açıklamasıdır” demedi..

Diyemez..

HDP’liler bu görüntü üzerinde hemen tepinmeye başladılar..

HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve sözümona Anayasa Hukuk Profesörü olduğu söylenilen Mithat Sancar şu açıklamayı yaptılar:

“Kürt sivillerin kaçırılıp katledilmesiyle bilinen Beyaz Toros aracı ile yine JİTEM tetikçilerinden ‘Yeşil’ kod Mahmut Yıldırım’ın fotoğrafları açılmıştır. Bu ırkçı, kesif faşizm ve nefret iklimi öyle sıradan bir avuç taraftarın planı değildir.”

Bu cümlelerin devamında, Emniyet’ten başlayıp, valiye kadar daha ilerilere kadar birçok kişişi istifaya da davet ettiler..

Açıklamalarına şöyle devam ettiler:

“Herkes iyi bilmelidir ki 90’ların JİTEM artıklarına da onların ağa babalarına da boyun eğen bir gelenek olmadık. Bugün kontra yapılara ve Beyaz Toroslara sığınan acziyete karşı da dimdik ayaktayız, mücadeledeyiz, buradayız.”

Pervin Buldan ile Mithat Sancar’a, “Şimdi ittifka arayışı içinde olduğunuz CHP ile İP, 90’ların JİTEM’inden sorumlu partiler değil mi?” diye soracağım ama..

“90’larla kastettiğiniz faili meçhullerin en yoğun yaşandığı yıllarda CHP’li Adalet Bakanları Seyfi Oktay ile Mehmet Moğultay görevde değil miydi? Faili meçhuller işlenirken, savcılar emir verip, faillerini buldurmayan CHP’li Adalet Bakanları’na gözünüzü yumup, şimdi o CHP ile ittifak kurmaya çalışmak, nasıl bir mücadeledir” diyeceğim ama..

Onu ve ayrıntılarını daha sonra sorarız..

Şimdi Mahmut Yıldırım ve beyaz Toros fotoğrafları üzerinden yürüyelim..

  “Beyaz Toroslara sığınan acziyete karşı dimdik ayaktalar.. Ve beyaz Toros çizimleri sebebi ile emniyet müdüründen valisine, hatta bakanlara kadar hepsi istifa etmeli..

O fotoğrafları gösterenler, gözaltına alındığı halde, ilgililerin istifa etmesi isteniyor..

Peki, bu HDP’lilerde minnacık utanma duyguları varsa..

Azıcık bir dürüstlükleri var ise, bana cevap versinler..

“JİTEM mensubu birisinin fotoğrafını göstermek, suçtur” diyorsunuz..

Ki; ben de size katılıyorum..

Yerine göre, muhataplarını tehdit etmektir..

Yerine göre, suçu ve suçluyu övmektir..

Yerine göre suça tahriktir, terör örgütünün propagandasıdır..

Peki..

“Bu ülkede 50 bin insanın, askeri ile polisi ile kaymakamı ile savcısı ile öğretmeni ile kundaktaki bebeği ile sivili ile memuru ile genci ile yaşlısı ile.. Öldürten teröristbaşı Apo’nun fotoğraflarını, mitinglerde, gösterilerde, toplantı alanlarında taşımak, duvarlara asmak, parti kongrelerine varıncaya kadar her yere sokmak nedir?”

Evet, ben de kabul ediyorum, “Faili meçhullerden sorumlu tutulan bir kişinin fotoğrafının gösterilmesi, ‘Sizi de faili meçhulle ortadan kaldırırız’ tehdidinde bulunmaktır..”

Bunu kabul ediyorum..

Peki siz şunu kabul ediyor musunuz:

“Teröristbaşı Apo’nun fotoğrafının, bir etkinlikte gösterilmesi, duvara asılması, taşınması, aslında şu anlama gelir: Apo kimdir? Apo teröristtir. Apo sivil-asker demeden insanları öldürten bir katildir.. Apo’nun fotoğrafı ile size hatırlatıyoruz.. Sizi bir bomba ile öldürürüz. Sizin karakolunuzu basar, askerlerinizi vururuz. Öğretmeninizi, arabası geçerken yerleştirdiğimiz bomba ile patlatır, ortadan kaldırırız. Kaymakamınızın koltuğunun altına bomba yerleştirir öldürürüz.”

Buyur cevap verin, anayasa profesörü Mithat Sancar..

JİTEM’cilerin işlediğini söylediğiniz cinayetlere hep birlikte karşı çıkalım. Çıkıyoruz da..

Ama siz de sahtekarlık yapmayın, dürüst olun..

Apo’nun işlettirdiği cinayetlere de hep birlikte karşı çıkalım..

HDP mitinglerinde, toplantılarında.. HDP’li milletvekillerinin katıldığı toplantılarda Apo posterleri açılmasını, “Düşünce hürriyeti” diye bize yutturmaya kalkmayın..

Terörist Apo posteri önünde şarkı söyleyen Aynur Doğan’ları bize masum gibi göstermeyin..

 “Durun daha, Başkan Apo’nun heykelini dikeceğiz, heykelini” diyen Selahattin Demirtaş’ın yüzüne tükürün..

Yüzüne tükürün ki..

Yeşil’in fotoğrafını açan tehditçilere karşı çıkarken, çelişkiye düşmemiş olasınız..

Birisi “Durun daha, Yeşil’in heykelini dikeceğiz, heykelini” dediğinde..

Ona ne tepki verecekseniz..

Aynı tepkiyi, “Apo’nun heykelini dikeceğiz” diyen soytarılara da gösterin..

Yeşil’in fotoğrafına karşı çıkıp “Irkçı, kesif faşizm, nefret iklimi” derken, Apo posterini açmayı, “Düşünce hürriyeti” olarak göstermeye kalkarsanız, hatta bunu AİHM eliyle, Yargıtay’a bile kabul ettirirseniz..

Kusura bakmayın..

Ben size, dürüst hukukçu, dürüst politikacı diyemem..

“Yaptığınız sahtekarlıktır, ahlaksızlıktır” derim..

YENİ AKİT

16.